Derinkuyu Merkez Cumhuriyet İlköğretim Okulu`na
Transkript
Derinkuyu Merkez Cumhuriyet İlköğretim Okulu`na
Sivas katliamý anmasý nedeniyle Sivas Valiliði’nin þikâyetiyle haklarýnda dava açýlan Madýmak katliamýný anma komitesi üyelerine þimdi de 17 Ocak’taki duruþmaya gitmeden önce Bilim ve Kültür Merkezi’ne dönüþtürülen Madýmak Oteli önünde basýn açýklamasý yapýp, karanfil býraktýklarý gerekçesiyle Kabahatler Kanunu kapsamýnda 169 lira para cezasý kesildi. Sivas’ta katledilenler için yýllardýr yapýlan anma törenlerine geçen yýl valilik tarafýndan izin verilmemiþti. Buna karþýn Alevi örgütleri anma etkinliðini gerçekleþtirdi. Sivas Valiliði’nin þikâyeti üzerine Madýmak katliamýný anma komitesi... KESK Ankara Þubeler Platformu, Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, KESK ve baðlý sendikalarýn kadýn sekreterlerinin de içinde olduðu kadýn sendikacýlarýn gözaltýna alýnmasýný basýn toplantýsýyla kýnadý. Toplantýda baskýlara karþý ortak bir emek mücadelesinin artýk zorunluluk olduðuna dikkat çekildi. KESK Ankara Þubeler Platformu, Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Eðitim Sen Ankara 2 No’lu Þube de basýn toplantýsý düzenledi. Ortak metni okuyan KESK Ankara Þubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ýsmail Kaygusuz, operasyonlarýn, 4688 sayýlý yasada yapýlacak deðiþikliklere karþý KESK’in mücadele ettiði bir süreçte gerçekleþtirildiðine dikkat çekti. Nevþehir´in Ürgüp ilçesine baðlý tarihi konaklarý ile ünlü Mustafapaþa beldesi Belediye Baþkaný Levent Ak, beldenin 2012 yýlýnda turizm alanýnda altýn yýlýný yaþayacaðýný açýkladý. Baþkan Ak, bu yýl 9-12 Þubat tarihleri arasýnda 16.´sý TÜYAP Beylikdüzü Fuar alanýnda düzenlenen Doðu Akdeniz Uluslararasý Turizm ve Seyahat Fuarý (EMITT) sonrasýnda yaptýðý deðerlendirmede, yaptýklarý tanýtým sonrasýnda yerli ve yabancý acente sahiplerinin 2012 yýlý gezi programlarýnda beldelerine de yer vereceklerini belirterek, bu nedenle Mustafapaþa (SÝNESOS)´nýn altýn yýlýný yaþayacaðýný söyledi. Beldelerini tanýtmak üzere açtýklarý stanta yerli ve yabancý turizm acentelerinin büyük ilgi gösterdiklerini kaydeden Ak, "Gelen konuklarýmýza beldemizi tanýtan ... Nevþehir Belediyesi Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi tarafýndan oluþturulan Türk Halk Müziði Topluluðu, 25 Þubat Cumartesi günü türkü dostlarý ile buluþuyor. Konser, tiyatro ve gösteri etkinliklerinin biletlerini internet üzerinden satan Biletix firmasý, Grup Yorum konserlerinin biletlerini satmama kararý aldý. Radikal’in görüþtüðü Grup Yorum üyesi Ýnan Altýn süreci þöyle anlattý: “Biz Bursa, Yalova ve Ýzmir’i kapsayan bir turne hazýrlýðý içerisindeydik. Turnenin biletlerinin satýlmasý için Biletix’e baþvuran Ali Þenol’a “Bu grubun biletlerini satamayýz” þeklinde bir açýklama yapýlmýþ, bu bilginin Emniyet’ten geldiði söylenmiþ. Son KCK operasyonunda yönetmen Müjde Arslan’ýn gözaltýna alýnmasý üzerine arkadaþlarý ve hocalarý gözaltýný protesto eden bir açýklama yaptý. Mizgin Müjde Arslan'ýn yaný sýra fotoðraf sanatçýsý ve þair Mehmet Özer'in de gözaltýna alýnmasý akýllara Ýçiþleri Bakaný Ýdris Naim Þahin'in 27 Aralýk 2011'de yaptýðý açýklamayý getirmiþti. Þahin, tepkiye neden olan açýklamasýnda þöyle demiþti: Devamý 7’DE Derinkuyu Merkez Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu'na Türkiye Fen ve Teknoloji Öðretmenleri 1. Paylaþým Toplantýsýnda, el yapýmý teleskop hediye edildi. Ýsveç Baþbakaný Fredrik Reinfeldt’in geride býraktýðýmýz hafta, salý günü düzenlediði basýn toplantýsýndaki açýklamalarý, büyük tepki yarattý. Fredrik Reinfeldt, Ýsveç siyasi tarihine, iki kez üst üste, bir sað partiyi iktidara taþýmýþ ilk lider olarak adýný yazdýrdý. Ama bu Reinfeldt’e yetmiyor. Ýsveç’in Baþbakaný dünya siyasi tarihinde de ilklere imza atmak istiyor. Reinfeldt kesinlikle kararlý, Time dergisine kapak olacak. Bu amaca ulaþmak için de bir yol buldu bile. Ýktisadi Terimler Sözlüðü’nde ”Kiþilerin yasalarca belirlenen koþullarda çalýþtýktan sonra çalýþma hayatýndan çekilmeleri, hizmetleri karþýlýðýnda çalýþmaksýzýn belirli bir gelire hak kazanmalarý durumu” olarak tanýmlanýyor. Baþbakan Reinfeldt, Ýsveç için emeklilik tanýmýný tekrar yazacak. Aslýna bakýlýrsa yazmakla da uðraþmayýp emekliliði sözlükten silecek. Baþbakan, Ýsveç’te emeklilik yaþýný 75’e çýkarmayý planlýyor. Reinfeldt’in açýklamalarý sonrasýnda, Stockholm sokaklarý, lise öðrencilerinin protesto gösteriyle henüz yýkýlmadý. Çünkü baþbakan açýklamayý doðru haftada yaptý. Protesto gösterileri tehdidini, Sibirya soðuklarýyla savuþturdu. Meteoroloji bilgileriyle zamanlamayý tutturan Baþbakan, açýklamasýný yaparken bilimi arkasýna almayý ihmal etmedi. Baþbakan Reinfeldt, biliminsanlarýnýn yeni bir Ýsveç’ten bahsettiklerini, ülke için, yakýn geçmiþte doðanlarýn yarýsýnýn, 100 yaþýna kadar yaþayacaðýnýn hesaplandýðýný söyledi. Bugünkü yasal düzenlemeye göre, Ýsveç’te emeklilik yaþý 65. Emeklilik hakký en erken 61 yaþýnda kazanýlabiliniyor ve çalýþanlarýn 67 yaþýna kadar istiyorlarsa hizmet vermeye haklarý var. Reinfeldt’e göre bu iktisadi bir problem. Ýsveçlinin emeklilik için daha uzun çalýþmasý gerekiyor ki toplumun refah düzeyi düþmesin. Reinfeldt ayrýca, yaþlý insanlarýn iþinde devam edemediðini hissettikleri zaman, kariyerlerini deðiþtirebilmeleri için eðitim yardýmý sistemi kuracaklarýný açýkladý. Avrupa ekonomik krizle baþa çýkmak için emeklilik yaþýyla oynuyor. Henüz yasal düzenlemelerle kesinleþmemiþ olsa da bahsi açýlmaya baþlayan 75 yaþla emekli olamama durumu, Kuzey Avrupa’da baþlayýp bir gün Ýtalya’da gözyaþlarýyla kabul edilebilinir. Sendikalarýn ve muhalefetin Ýsveç Baþbakaný Reinfeldt’i gerçekçi olmamakla suçladýðý “75 yaþýnda emeklilik” projesinin beni esas endiþelendiren yaný Ýsveç Finans Bakaný Anders Borg’un plandaki imzasý. Borg, geçen yýl kasým ayýnda Financial Times tarafýndan Avrupa’nýn en iyi ekonomi bakaný seçilmiþti. Demek hikmet “time”da. Anders Borg, Ýsveç ekonomisini düze çýkarmak için bakanlýðýnýn ilk beþ yýlýnda, 65 yaþ sýnýrýný doldurmadan, “malulen” emekliye ayrýlmýþ çalýþanlarýn bir kýsmýný, hastalýklarý geçtiði için çalýþma hayatýna geri dönmeye mecbur býrakmýþtý. Bu kapsama giren pek çok insan iþ piyasasýnda dýþlandý. Bugün ekonomiyi kurtarmak için emekliliði kaldýrmayý hesap eden hükümet, çalýþanlarý provoke etmekle itham ediliyor. Sendikalar ise hükümetin planýný önümüzdeki yirmi yýl içinde asla uygulanabilinir görmüyor. Konuyla ilgili olarak bütün hafta boyunca yazýldý çizildi. Bir okur yorumu olan bitene noktayý koydu; “Bizi yönetenlere sürekli kýzgýn olmak, artýk hem sýkýcý, hem zor.” Kötü örnek, örnek sayýlmaz, Ýsveç’te dillendirilenler kimsenin iþtahýný kabartmasýn, Türkiye’de AKP hükümeti ziyadesiyle zor ve sýkýcý. Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Hüseyin KAÝM Sivas katliamý anmasý nedeniyle Sivas Valiliði’nin þikâyetiyle haklarýnda dava açýlan Madýmak katliamýný anma komitesi üyelerine þimdi de 17 Ocak’taki duruþmaya gitmeden önce Bilim ve Kültür Merkezi’ne dönüþtürülen Madýmak Oteli önünde basýn açýklamasý yapýp, karanfil býraktýklarý gerekçesiyle Kabahatler Kanunu kapsamýnda 169 lira para cezasý kesildi. Sivas’ta katledilenler için yýllardýr yapýlan anma törenlerine geçen yýl valilik tarafýndan izin verilmemiþti. Buna karþýn Alevi örgütleri anma etkinliðini gerçekleþtirdi. Sivas Valiliði’nin þikâyeti üzerine Madýmak katliamýný anma komitesi üyelerine “2911 sayýlý gösteri ve yürüyüþ kanununa muhalefet” suçundan Sivas 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açýlmýþtý. Cezaya itiraz edeceklerini belirten Anma Komite Baþkaný Hidayet Yýldýrým, “Ne yapsak kabahat. Sözüm ona ileri demokrasi diyorlar. Karanfil býrakýlmasýný suç da saysa biz gitmeye devam edeceðiz” dedi. ile (1) saati geçmemek üzere kamu güvenliði, kamu düzeni veya genel saðlýðýn korunmasý kaydýyla, hukuka uygun olarak yapýlabilir" ifadeleriyle anlatýlýyor. Karabük Valiliði, þehirde düzenlenen eylem, basýn açýklamasý ve stand çalýþmalarýna enteresan bir sýnýrlama getirdi. Valilik, kentin 6 ayrý noktasýnda basýn açýklamasý yapmaya ve stand açmaya getirdiði yasaðýn yaný sýra eyleme katýlacak kiþi sayýsýna da kota uyguluyor. Ayrýca bahsi geçen eylemlerin de 1 saati geçmemesi gerekiyor. çerçevesinde, tüzel kiþiler için yönetim ve denetim organlarýnýn asil ve yedek üye tam sayýlarýnýn beþ katýný, gerçek kiþiler için ise 5253 sayýlý Dernekler Kanununda yönetim ve denetim organlarýnda ön görülen asil ve yedek üye tam sayýsýnýn beþ katýný aþmayacak sayýda insanýn katýlýmýyla eylem yapýlabilir" ifadeleri yer alýyor. AZ KÝÞÝ OLSUN KÝ MARJÝNAL GÖRÜNSÜN! Ocak 2012 tarihli Valilik genelgesinde, daha önce duyulmamýþ ve herhangi bir hukuki karþýlýðý olmayan bir þekilde eylemlere katýlacak kiþi sayýsýna sýnýrlama getirildi. Genelgede "Anayasanýn 26. Maddesinde ifade edilen düþünce ve kanaatlerini açýklama ve yayma hakký EYLEM TALÝMATNAMESÝ Genelgede bir eylemin þartlarý ise, "Açýk havada toplu veya ferdi olarak araç trafiðini engellemeden, çevreye zarar vermeden, günlük hayatýn doðal seyrini önemli ölçüde kesintiye uðratmadan ve þiddete baþvurulmadan, konusu suç teþkil etmemek koþulu ve megafon veya sýnýrlý alanda ses duyulmasýný saðlayan cihazlar Nilay VARDAR Baðcýlar'daki Hey Tekstil, 420 iþçisini iþten çýkardý; iþçiler her gün fabrikanýn önüne gelerek içeride kalan dört aylýk maaþlarýný ve kýdem tazminatlarýný istiyor. Hey Tekstil'in baðlý olduðu Hey Group, tekstil baþta olmak üzere turizm, biliþim ve inþaat sektöründe yatýrýmlarý var. Türkiye'nin en büyük konfeksiyon hazýr giyim üreticisi olduðu belirtilen þirketin sahibi Aynur Bektaþ, ayný zamanda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði (TOBB) Kadýn Giriþimciler Kurulu Baþkaný. Bektaþ, kadýnlarýn iþ hayatýna katýlýmý için yaptýðý çalýþmalarý nedeniyle 2010 TBMM Üstün Hizmet Ödülü'ne layýk görüldü. Hey Tekstil'de çalýþan çoðunluðunu kadýn iþçilerin oluþturduðu 420 iþçi, dört aydýr þirketin "ekonomik krizdeyiz" gerekçesiyle maaþlarýný alamadý. Bir hafta önce de sözlü biçimde iþten çýkarýldý. Üç ila 15 yýl ayný fabrikada çalýþmýþ iþçilerin arasýnda, dört hamile kadýn, dört engelli iþçi var. Bir kadýn iþçi güvenlik görevlisi tarafýndan "Daðýlýn" denerek tartaklandý ve uyluk kemiði kýrýldý. O günden beri iþçiler, fabrika önüne gelerek dört aylýk maaþlarý ve kýdem tazminatlarý için direniyor. "Dava açmak çok masraflý" bianet'e konuþan avukat Özcan Karakoç, fabrikadaki malzeme ve makinelerin kamyonlarla boþaltýldýðý, iþverenin iþçilere ödeme yapma niyetinin olmadýðýný belirtti. DAYANAK ÝÇÝÞLERÝ BAKANLIÐI Karabük Valiliði, bu keyfi sýnýrlamayý Ýçiþleri Bakanlýðý'nýn 2004/100 sayýlý genelgesine dayandýrdý. AKP'li Abdülkadir Aksu'nun görevde olduðu 2004 yýlýnda Bakanlýk böyle bir genelge çýkarmýþ bulunuyor. Bu genelge o tarihte kamuoyuna oldukça sýnýrlý biçimde yansýmýþtý. Bir diðer yasaklama ise Karabük'te tüm önemli noktalarýn eylem yasaðýna uðramasý oluyor. "Karabük Valiliði, Adliye Binasý ve iki bina arasýnda kalan yolda, ilimizdeki saðlýk kuruluþlarýnýn binalarý, müþtemilatý ve bahçelerinde, eðitim faaliyeti yürütülen okullar, eklentileri ve bahçelerinde, Ýl merkezinde trafiði aksatacak þekilde kavþak ve yollarda, Karabük Üniversitesi giriþi ve yol üzerinde, Kardemir A.Þ yerleþkesi dýþý ile Demir Çelik Kavþaðý arasýnda kalan alanda, basýn açýklamasý, üye yapma ve imza standý açýlmasý eylemlerinde bulunulamaz" þeklinde sýralanan yasaklamayla kentte adeta siyasi parti ve kitle örgütlerine, toplumsal tepki yansýtýlacak herhangi bir alanýn býrakýlmadýðý görülüyor. haber.sol.org.tr Karakoç, deðiþen kanun nedeniyle iþçilerin iþverene dava açmasýnýn ekonomik olarak çok zor olduðunu belirtti. "Eskiden iþçinin iþverene dava açmasý ekonomik olarak daha kolaydý. Þimdi dava açmasý için 500 lira ödemesi gerek, dört aydýr maaþýný alamayan cebinde yol parasý dahi olmayan iþçi hakkýný nasýl arayacak. "Ýþveren de bunu bildiði için 'nasýl olsa, dava masraflarýný karþýlayamaz, karþýlasa da iþ davalarý iki yýl sürer' mantýðý yürütüyor. Kýsacasý, sistem de iþverenin yanýnda. Oysa ki devlet dava süresince masraflarý ödemeli, sonra kaybedenden bunu almalý." (NV) Ýstanbul - BÝA Haber Merkezi Hacýbektaþ Kýz Teknik ve Meslek Lisesindeki geliþmeler meyvesini vermeye baþladý. Ülkemizdeki eðitim sistemi haksýzlýða karþý gelen, baþarýyý elde eden, kendi düþünce yapýlarýna uymayaný ne yapýp edip idaresiyle, mülki amiriyle belli cezalar uygulayarak sizi düzenin adamý haline getirmeye çalýþýrlar.(Sürgün gibi) Sistemin düþüncesi dýþýna çýkmýyorsanýz, yaptýðýnýz yanlýþlar da olsa ödüllendirilirsiniz. Hatta size özel yasalar dahi yaparlar. Geçmiþte okuldaki olaylara göz attýðýmýzda, öðrencisiyle yemeðe çýkan öðretmen suçlu bulunarak yer deðiþtirme cezasý alýyor, 7-8 ay uygulanmýyor. Öðrencileri sýra dayaðýna çeken tekrar müdür olarak ödüllendiriliyor. Müdür yardýmcýsý iken yargý yolu ile alýnan öðretmen kararýný 5-6 ay gibi bir zamanda saman altý edip, iletmeyerek suç iþlemesi halinde, bunun ödülü de müdür olarak atanmak. Peki sen ne yaptýn Deniz öðretmenim? 2,5 yýlýk beden eðitim öðretmenliðinde okula 14 tane kupa kazandýran olmadý. Çünkü hem adýn Deniz, hem de okulda olan haksýzlýklara çomak sokuyorsun. Daha bir de Eðitim-Sen üyesisin. Yetmedi adýnýn baþýnda Hacýbektaþ olan bir okula 14 tane kupa kazandýrýyorsun. Kolay mý bunlarý hazmetmek? Tabi ki ödülün sürgündür. Hacýbektaþ ilçesi il düzeyindeki personel daðýtýmýnda, spor düzeyinde, bayýndýrlýk paylarýnda hep üvey evlat olarak býrakýlýr. Yýllardýr yapýlan paylarda Hacýbektaþ’ýn hep en sonda yer aldýðý görülür. Þimdi soruyorum, bu yapýlanlar asimilasyon deðil de nedir? Ayrýmcýlýk deðil de nedir? Sindirme politikalarý deðil de nedir? Yetkililere soruyorum, hangi suçu iþledi de gönderildi? Varsa gazetemize gönderin, yayýnlayalým da sizleri de haklý çýkaralým. Bu dünya üç beþ bilgisizin elinde; Sanýyorlar ki tüm bilgiler kendilerinde. Üzülme eþek eþeði beðenir: Bir hayýr var sana “kötü” demelerinde… Ömer Hayyam Sulucakarahöyük/ÜRGÜP Cuma Onur ÞAHÝN Nevþehir´in Ürgüp ilçesine baðlý tarihi konaklarý ile ünlü Mustafapaþa beldesi Belediye Baþkaný Levent Ak, beldenin 2012 yýlýnda turizm alanýnda altýn yýlýný yaþayacaðýný açýkladý. Baþkan Ak, bu yýl 9-12 Þubat tarihleri arasýnda 16.´sý TÜYAP Beylikdüzü Fuar alanýnda düzenlenen Doðu Akdeniz Uluslararasý Turizm ve Seyahat Fuarý (EMITT) sonrasýnda yaptýðý deðerlendirmede, yaptýklarý tanýtým sonrasýnda yerli ve yabancý acente sahiplerinin 2012 yýlý gezi programlarýnda beldelerine de yer vereceklerini belirterek, Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hüseyin KAÝM Nevþehir Belediyesi Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi tarafýndan oluþturulan Türk Halk Müziði Topluluðu, 25 Þubat Cumartesi günü türkü dostlarý ile buluþuyor. “Bizim Eller” isimli müzik proðramý ile Türkiye’in çeþitli yörelerinden derlenen türküleri seslendirecek topluluk üyeleri, deðiþik yörelere ait halk oyunlarý gösterisi ile izleyenlere keyifli dakikalar yaþatacak. Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’nde Mehmet Ýzci yönetiminde çalýþmalarýný bir süreden beri devam ettiren Türk Halk Müziði Topluluðunun 25 Þubat Cumartesi günü saat 19.00’da vereceði konser ve halk oyunlarý gösterisi, Türkü dostlarýný da bir araya getirecek. Nevþehir Belediyesi bu nedenle Mustafapaþa (SÝNESOS)´nýn altýn yýlýný yaþayacaðýný söyledi. Beldelerini tanýtmak üzere açtýklarý stanta yerli ve yabancý turizm acentelerinin büyük ilgi gösterdiklerini kaydeden Ak, "Gelen konuklarýmýza beldemizi tanýtan kitap, broþür, bölge Haritasý, CD´lerin yanýsýra yörede yetiþen doðal organik kuru üzüm, kuru kaysý ve üzüm þýrasýndan hazýrlanan köftürlerinden ikramda bulunduk. Ziyaretçilerimiz arasýnda Maliye Bakanýmýz Mehmet Þimþek´te vardý. Kendisini tanýtýcý yayýnlarýmýzdan ve yöremize özgü yiyeceklerden verdikten sonra beldemize davet ettik. Memnun oldu." dedi. Mustafapaþa´nýn 1923 yýlýnda Yunanistan´la yapýlan mübadele öncesinde seçkin Rum Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi tarafýndan oluþturulan Türk Halk Müziði Topluluðu, 25 Þubat Cumartesi günü türkü dostlarý ile buluþuyor. “Bizim Eller” isimli müzik proðramý ile Türkiye’in çeþitli yörelerinden derlenen türküleri seslendirecek topluluk üyeleri, deðiþik yörelere ait halk oyunlarý gösterisi ile izleyenlere keyifli dakikalar yaþatacak. Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’nde Mehmet Ýzci yönetiminde çalýþmalarýný bir süreden beri devam ettiren Türk Halk Müziði Topluluðunun 25 Þubat Cumartesi günü saat 19.00’da vereceði konser ve halk oyunlarý gösterisi, Türkü dostlarýný da bir araya getirecek. nüfusun yaþadýðý bir yer olduðunu ve adýnýn da Güneþin þehri anlamýna gelen Sinasos olduðunu belirten Baþkan Ak, "Beldemizde 36 kilise,6 yer altý þehri bulunuyor. Bunlarýn yanýsýra tarih, doða ve kültür deðerlerini kapsayan 250´si tescilsiz, 140´ý tescilli toplam 390 adet tarihi konak var. Tescili yapýlmýþ konaklardan baþkan seçildiðim yaklaþýk 30 ay içinde 36´sýna ait proje Nevþehir Kültür Tabiat Varlýklarýný Koruma Kurulu´ndan onaylandý ve 20 adet konaðýn restorasyon çalýþmalarý bitirildi. Ardýndan kalan 16 konaðýn restorasyonu devam ediliyor. Diðerleri içinde çalýþmalarýmýz var." diye konuþtu. Bunda da baþarýlý olduklarý görülüyor. Uzak askeri üslerdeki askerlere Coca-Cola, kendi evlerini hatýrlatýyor ve morallerini yükseltiyor. Öyle ki; savaþ sýrasýnda bir subay Coca-Cola Company’e þunlarý yazmýþ: “ Þirketinizin bu olaðanüstü durum süresince bize [Cola] temin edebilmesini içtenlikle umuyoruz. Görüþümüze göre Coca-Cola, silah altýndaki çocuklara moral veren ürünlerden biri olarak sýnýflandýrýlabilir.” Coca-Cola Company’e ulaþan bu ve bunun benzeri mektuplar askerlerin sýradan bir içki gibi gözüken Coca-Cola’yý kendi memleketleriyle özdeþleþtirdiklerini göstererek bunu pazarlamada bir araç olarak kulandýlar. C. Coca-Cola’nýn reklam stratejileri Savaþ mektuplarýný bile reklam malzemesi yapan Coca-Cola Company’nin reklamlarýna daha ayrýntýlý bakarsak izledikleri politikalarý anlamlandýrmak kolaylaþacaktýr. Ama bundan önce CocaCola’nýn toplum tarafýndan marka bazýnda algýlanýþýna bakmak gerekir. Günümüzde Coca-Cola dünyanýn en yaygýn içkilerinden biridir ve “OK” den sonra en çok anlaþýlan 2. kavramdýr. Kýrmýzý zemin üzerinde CocaCola yazýsý tüm dünya üzerinde bir kalite sembolü haline gelmiþtir. Bu durum CocaCola Company’nin istedikleri noktaya ulaþtýklarýný gösterir ve bunun devamlýlýðýný saðlamak, yani ‘kalitenin sembolü’ rolünü devam ettirmek için yeterli teþvike sahip olmuþ olurlar. 2. Dünya Savaþý’na ait bir Coca-Cola reklamý “Coca-Cola alýnca insanlar Daha güçlü büyürler Coca-Cola içince düþünürler Daha parlak düþünürler.” Yukarýdaki Coca-Cola reklam sloganý 1896 yýlýnda ortaya çýkar. “Güç ve parlak düþünce” kavramlarýna atýfta bulunur. CocaCola içen bireyin daha güçlü ve yine CocaCola içen bireyin daha parlak bir düþünceye sahip olacaðý konusunda vaatte bulunur Coca-Cola’nýn sübliminal oyunlarý: Yukarýdaki reklam afiþinde buz küpleri arasýnda gizli cinsel obje yerleþtirilmiþtir. Yukarýdaki reklamda Coca-Cola bardaðýnýn üstünde yatan kadýn figürü kullanýlmýþtýr. Coca-cola’nýn kullandýðý bir baþka sübliminal reklam ise bazý filmlerde CocaCola’yý andýran kýrmýzý renkli kutu kolalarýn karakterler tarafýndan içilmesidir. Yukarýdaki örneklerde görüldüðü üzere Coca-Cola’da bir çok global marka gibi bilinçaltý reklamcýlýðýna baþvurmuþtur. Bu tarz reklamcýlýk bilinçaltý algýlamaya dayanmaktadýr. Kastedilen mesajlarý, gizli içerikler aracýlýðýyla beyin kodlar ama duyu organlarý bu sürecin bilinçli olarak farkýnda deðildir. Birey belli belirsiz bir deja vu hissi yaþar ama bunun nasýl olduðunu algýlayamaz. Bu bilinçaltý cinsel uyarýcýlarýnýn motivasyon üzerinde etkisi olduðuna inanýlmaktadýr. Yani daha genel anlamda bakacak olursak bu durumun iknanýn etkinliðini arttýracaðý düþünülmektedir. Ancak reklam veren çoðu firma iddia edilen yöntemin tamamen tesadüfi olduðunu söyleyerek, bu tarz etkileri inkar ederler. Ancak yapýlan bir araþtýrma sonucunda ABD halkýnýn yaklaþýk dörtte üçünün sübliminal reklamcýlýðýn varlýðýna inandýklarý sonucundadýr. Coca-Cola’nýn 2012 yýlý için hazýrladýðý reklam filminde de göreceðimiz gibi örnek alýnan araþtýrma gerçekleþen her kötü olayýn karþýsýna onun çok daha fazlasý olarak iyi olayýn gerçekleþeceði inancý verilmeye çalýþýlmaktadýr. Bu iyimser bir bakýþ açýsý olarak görünebilir ama temelinde olumsuzluklarý arka plana itme ve deðersizleþtirme çabasý içermektedir. “Yeni yýl, yeni umutlar…” diyerek reklam bitirilmiþ ve yanýna bir Coca-Cola þiþesi konularak, Coca-Cola’yla umut ve mutluluk arasýnda pozitif yönlü bir baðlantý kurulmaya çalýþýlmýþtýr. Tabiî ki; bunlarýn arka planýnda Coca-Cola’nýn simgesi kýrmýzý yer almaktadýr. Aþaðýda da reklamda yayýnlanan araþtýrma ve Coca-Cola’nýn bunlar arasýnda kurmaya çalýþtýðý baðýntýnýn yazýlý hali bulunmaktadýr: “2001 yýlýnda yapýlan bir araþtýrmaya göre; -Çöken her ekonomiye karþý, bebek bekleyen 477.669 çift var. -Çekilen her bir tel örgü karþýsýnda, ‘Hoþ geldiniz’ diye açýlan 849 kapý var. -‘Bu spor bitti’ diyen 1 kiþiye karþý, futbolun coþkusuna kapýlan 10 kiþi var. -Ýnternette dolaþan komik videolarýn sayýsý, dünyadaki tüm kötü haberlerin 3 katý. -Haksýz kazanç saðlayan 1 kiþiye karþý, tanýmadýðý birine kan veren 53 kiþi var. -Trafikte geçirilen her yalnýz dakikanýn sonunda, keyifle paylaþýlan saatler var. -Daha iyi bir dünyaya inanmak için pek çok sebebiniz var.” Coca-Cola, reklamlarýnda da görüldüðü üzere en baþýndan beri, þifa veren, aklý çalýþtýran, mutluluk aþýlayan, umut vaat eden, bir araya getiren ve daha bir çok barýþçýl, birleþtirici mesajlar kodlamaktadýr. Ama durum bu toz pembe dünyanýn altýna baktýðýmýzda yayýlmaya çalýþan Amerika düþüncesini görebiliriz. D. Coca-Cola Politikasýnýn türevi olan McDonaldlaþma Coca-Cola politikalarýný anlayabilmek için küresel kapitalizmin fast-food ayaðýnýn da temeli olan Amerikan yaþam biçimlerinin (yemek yeme alýþkanlýklarý, müzik kültürü, Hollywood sinemasý vb. ), günümüzde dünyanýn her bir noktasýna nasýl etki etmiþ bir “McDonaldlaþma” süreci olduðunun farkýndalýðý önemlidir. McDonaldlaþma dediðimiz süreç, toplumun her alanýn da küreselleþmiþ ögelerin ve biçimlerin var ifade etmiþtir: “McDonals… aslýnda Amerika’nýn bir parçasýdýr.” 1990 yýlýnda yine ayný þekilde bir Rus öðrenci Moskova’da açýlan bir Pizza Hut için, “Burasý Amerika’nýn bir parçasý”5 þeklinde bir ifade kullanmýþtýr. Küçük bir yere açýlacak olan herhangi bir Amerikan restoraný, orada yaþayan insanlar üzerinde çok büyük bir olaymýþ gibi deðerlendirilebiliyor. Çünkü yapýlan giriþim onlar tarafýndan bir geliþim, deðiþim, yükselme olarak algýlanmakla kalmýyor, kafalarýnda daha çok “büyük ve geliþmiþ devletleþme” ibaresi yaratýyor, yarattýrýlýyor! Amerikan toplumu içerisinde hýzlý ve devamlý bir þekilde yayýlan McDonald’s ve türevleri, Coca-Cola’nýn etkinliðini küresel bir boyuta taþýma süreciyle benzerlik gösterip, evrensel boyutta yarattýðý etkiye ayný sonuçlarý vermektedir. McDonald’s þirket baþkanýnýn ifade ettiði gibi, “Amacýmýz: Dünya çapýnda hýzlý servis restoranlarý sanayisine tam olarak egemen olmak… McDonalds’ýn lider olmaktan öteye geçmesini istiyorum. Mcdonald’s’ýn egemen olmasýný istiyorum.”6 Amaç yalnýzca Amerikan kültürünü yaymaktýr. Bunu yaparken de ilk baþta diðer bütün kültürleri asimile etme yoluna gider. Amerika tam anlamýyla diðer ülkelere silahsýz bir savaþ açmýþtýr ve bu savaþý da “Amerikanlaþmýþ sektörlere” evrensel nitelik kazandýrarak gerçekleþtirir. Evrensel nitelik kazandýrma süreci Amerika için zamanla “çocuk oyuncaðýna” dönüþmüþtür. Asimile edilmiþ ülkeler için bu dönüþüm çoðu zaman, sorgusuz sualsiz, ne olduðu üzerinde oluþunun etkilerinin git gide artarak, tek düze giden bir model oluþturulup, topluma kodlanan bir yanýlsamadýr. McDonaldslaþma’ nýn kabul edilebilirliði, þimdilerde fast-food sektöründe dünyanýn her bir yanýna hakim olan restoran zincirlerinin “aþýrý standartlaþma” politikasýyla nasýl bir yayýlma gösterdiðiyle alakalýdýr. Ýlk McDonalds’ý kuran Ray Krock’un restoranýný yýkma giriþimlerine karþý çýkmak amacýyla Mcdonals merkezine gönderilen mektuplardan Amerikanlaþmanýn yadsýnamaz olduðunu görebiliriz. Bu mektuplardan biri de þu þekildedir: Lütfen yýkmayýn!…Þirketinizin adý yalnýzca Amerika Birleþik Devletleri’nde deðil, tüm dünyada evlerin içine girmiþ bir ad. Çaðdaþ kültürün bu önemli yapýtýný yýkmak, aslýnda dünya halkýnýn þirketinize duyduðu güveni yýkmak olur.4 Sonuç itibariyle bu ve bunun benzeri mektuplar üzerine restoranýn yýkýmýndan vazgeçmekle kalýnmamýþ, bir de üstüne müzeye dönüþtürülmüþtür! McDonalds yöneticilerinden biri de olayý þu þekilde durulmadan, yalnýzca “iyi bir þey” olarak kabul edilir. Durumun farkýndalýðýna ermiþ olanlar ve olacaklarýn da üretebileceði elle tutulur bir sonuç için yeterince geç kalýnmýþ olunuyor. Amerika’ya “kendi icat ettiði bir silahla” saldýrmaya kalksan, kendini nasýl müdafaa edeceðini bilir, icat ettiðini tüm özellikleriyle tanýr ve oluþabilecek her duruma karþý icadýnýn donanýmýný saðlar. Dolayýsýyla “saðým solum Amerika” konumuna düþen diðer ülkeler, ellerinde kendilerine ait hiç bir þeyin olmadýðýný fark ederler. Amerika her ayrýntýyý, “kendileþtireceði” toplumun zayýf noktalarý üzerinden düþünüp yola çýkmýþ ve dilediðine sahip olmuþtu. Ne de olsa o “Amerika” idi(!) SONUÇ: McDonaldlaþmadan Coca-Cola’ya geri dönmeden önce, Dr.Necdet Oral’ýn “Tarým ve Gýda Sektöründe Yabancýlaþma” adlý makalesinde Türkiye’de fast-food restoranlarýnýn daðýlýmý ve satýþ oranlarý belirtildiði tabloya bir göz atmak gerekir: “Fast-food’da lider yabancýlar 1980’li yýllardan itibaren özellikle büyük kentlerde yaþanan hýzlý çalýþma temposu, ev ve iþ arasý mesafelerin uzaklýðý, zamanýn kýsýtlýlýðý gibi öðeler Türkiye’de dýþarýda yeme alýþkanlýðýný artýrdý. Dýþarýda yemek yeme oranýndaki artýþa paralel olarak fastfood (hýzlý beslenme) sektöründe hýzlý bir büyüme süreci yaþandý. Fast-food restoranlar sýnýrlý yiyecek ve içecek sunan, tüketicilerin hazýr paket ürünleri evlerine götürebildikleri ve self servis yönteminin çoðunlukla uygulandýðý restoranlardýr (Tayfun ve Tokmak, 2007). 2008 yýlý itibariyle pazar büyüklüðü 1,2 milyar TL olan sektörde, yaklaþýk 3.400 restoran faaliyet göstermektedir. Yukarýdaki tablo küreselleþmeyi ve McDonaldlaþma dönüþümünü anlamamýz açýsýndan önemli bir örnektir. Bizim esas konumuz olan Coca-Cola’ya geri dönecek olursak, kolalý içecekler Türkiye’de ilk olarak 1955 yýlýnda Erbak Uludað tarafýndan üretilmiþtir. Coca-Cola ve Pepsi’nin ülke pazarýna girmesi ve yerli gazozlarý egale etmesi 1964 yýlýna tekabül etmektedir. Daha sonra Bixi, Kristal, RC ve Cola Turka (gerçi Cola Turka Coca-Cola’nýn evr enselliði karþýsýnda ‘Türk Kolasý’ olma sloganýyla baþtan yenilgiyi kabullenmeliydi.) eklenmiþtir. Kolalý içecekler pazarýnda %60’ýn üzerinde payýyla liderlik Coca-Cola ya aitken, Pepsi ve Cola Turka (Ülker), Coca-Cola’yý arkadan da olsa takip etmektedir. Peki neden Coca-Cola’nýn bu pazarda ezici bir üstünlüðü var? Neden yerli içecekler tercih edilmiyor? Bunun iki boyutu olduðunu düþünüyoruz. Birincisi, daha önceden de belirttiðimiz gibi Coca-Cola kalitenin sembolü haline gelmiþtir. Bireylere kodlanansa diðer içeceklerin kalitesiz olduðudur. Ürünleri satan esnaftan, tüketiciye kadar Coca-Cola’ya yönelim olmasý bu baðlamda çok mantýklýdýr. Ýkinci boyuta bakacak olursak, “The Economist dergisinin 1997’de yaptýðý bir çözümleme, farklý ülkelerdeki Coca-Cola tüketiminin –bu ülkelerin küreselleþme derecesi için iyi bir iþaretdaha fazla zenginlik, yaþam kalitesi (Birleþmiþ Milletlerin geliþtirdiði bir ölçek kullanýlarak ölçülen), sosyal ve siyasal özgürlükle yakýndan baðýntýlý olduðunu bulguladý.”7 Madalyonun bir de diðer yüzü var; bu tür pratikler sömürücüdür, düþük statülü, düþük ücretli iþ ortamý yaratýr. Ulaþtýðý denizaþýrý ülkelerin sadece ekonomisini ve iç piyasa dinamiklerini deðil yaþam tarzýný, alýþkanlýklarýný, bakýþ açýlarýný, dünya görüþlerini hatta ‘görüþsüz’ olmalarýný etkiler. Küreselleþme bu durumda yeni bir emperyalizm biçiminden baþka bir þey deðildir. Biz de diðer küreselleþme karþýtý insanlar gibi Amerika’nýn askeri güçlerle deðil, fikirleriyle, kültürüyle, Coca-Cola gibi çok uluslu þirketler aracýlýðýyla hakimiyet kurmaya çalýþacaðýný düþünüyoruz. Bunun en güzel örneði de dünyanýn tek süper gücü tarafýndan yaratýlan ve tüm dünyanýn ulaþmasý gereken nokta olarak gösterilen-ama adý üstünde hiçbir zaman ulaþýlacaðýna inanýlmayan‘Amerikan Rüyasý’ düþüncesi. Bunda da en önemli araç olarak Coca-Cola’yý kullanýlmýþ olmasý doðaldýr. Ne de olsa Coca-Cola ve yarattýðý dünya Amerikan Rüyasý’nýn vücut bulmuþ halidir! ........................................................................ KAYNAKÇA 4 . E.R. Shipp. “The McBurger Stand That Started It All. “ New York Times, 27 Þubat 1985, 3. bölüm, s. 3. 5 . “Wedge of Americana: In Moscow, Pizza Hut Opens 2 Restaurants.” Washington Post, 12 Eylül 1990, s. B10. 6 .Richard L. Papiernik. “Mac Attack?” Financial World, 12 Nisan 1994, s. 30. 7 Tom Standage, Altý Bardakta Dünya Tarihi, Ýst: Turkuvaz Kitap, 2005, s.218. *MSGSÜ FEN ve EDEBÝYAT FAKÜLTESÝ SOSYOLOJÝ BÖLÜMÜ (Karasaban) Zuhal Tekkanat, Cemal Süreya’nýn eþi, Ýçsel’in ve Memo Emrah’ýn annesi. Cemal Süreya’nýn koyduðu takma isimle þiirler yazan Elif Sorgun. Cemal Süreya’nýn “ipek böceði sesli sevgilim” dediði, hastanede yatarken 13 gün boyunca mektuplar yazdýðý Zuhal Tekkanat o yýllarý anlatan “Yaþadýðým Yýllar” adlý bir kitap yayýnladý. Tekkanat, o yýllarda en aðýr ve en önemli gördüðü anýlarý kýsa da olsa Türkiye edebiyatýnýn arþivinde olmasý gerektiðini düþündüðü için yazdýðýný belirtti. Cemal Süreya’nýn eþi olduðum için böbürlenmediðini de ifade eden Tekkanat, “Cemal Süreya kimsenin deðildir, O herkesindir” dedi. Cemal Süreya ile geçen 7 yýlý anlattýðýnýz ‘Yaþadýðým Yýllar’ yayýnlandý. 30 sayfadan oluþan kitapta neden bu kadar az kelime kullandýnýz? “Yaþadýðým Yýllar” ince de olsa yazma gereði duyduðum bir kitap. Çünkü az bir bölüm de olsa yaþamým içinde en aðýr ve en önemli gördüðüm o yýllarý ortaya koyma gereði duydum. Bunun Türkiye edebiyatýnýn arþivinde bulunmasý gereken bir kitap olduðunu düþündüm. O açýdan, bilimsel, magazine kaçmayan, vurucu yanlarý olan bölümleri sýraladým. Sonlarýna doðru çok yoruldum, aðlamaklý oldum. Ýnsan bir baþkasýnýn hayatýný yazarken ya da anlatýrken rahat olabiliyor ama kendini anlatýrken aynen yaþýyorsun o acýlarý. Cemal Süreya ile nasýl tanýþtýðýnýz? Ben Cemal Süreya’yý bir þair olarak, dergici olarak tanýyordum zaten. Sanat muhabirliði yaptýðým dönemde çok sayýda sanatçýyla tanýþmýþtým. Onat Kutlar’ýn Þiþli’deki Sinematek’inde Cemal Süreya ile tanýþtým. Benim de þiire yatkýnlýðým vardý. “Gibi” diye bir kitap çýkarmýþtým. Bu kitap tanýþamamýza aracý oldu. Þiirim üzerine konuþmak istediðini söyledi. Sonra bir toplantýda bana evlenme teklif etti ama kabul etmedim. Tanýþýp görüþmeye baþlamamýzdan 6 ay sonra da yýldýrým nikahýyla evlendik. Cemal Süreya ile evlenmeden önce þiir yazýyordunuz, evlendikten sonra devam ettiniz mi? Tabi. Onun çýkardýðý Papirüs Dergisi’nde 7 tane þiirim yayýmlandý Elif Sorgun adýyla. Memur olduðum için kendi adýmla yazamýyordum. Elif’i Karacaoðlan’ýn bir þiirinden, Sorgun’u da Yozgat’ýn bir ilçesinden alarak Cemal oluþturdu bu adý. Ama bir gün dedi ki “Ayný evde iki þair olmaz”. O zaman çok alýnmýþtým. Bir süre yazmak içimden gelmedi. Küçümsedi gibi geldi. Orada beni yaraladý. Ama ayrýldýktan sonra beni çok destekledi. 1990’dan bugüne 7 tane þiir kitabý, 7 tane de düzyazý kitabým çýktý. Beni de artýk bunlar avutuyor; yazmak, okumak, özel günlerde bulunmak... Kadýköy’deki evinizden gözyaþlarý içinde taþýndýðýnýzý yazýyorsunuz kitapta... Konser, tiyatro ve gösteri etkinliklerinin biletlerini internet üzerinden satan Biletix firmasý, Grup Yorum konseri biletini satmayacaðýný sözel olarak bildirdi. Sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine gedri adým attý: Satýþýn önünde hukuki bir engel olup olmadýðýnýn netleþmesinin ardýndan, her ticari iþletme gibi organizasyon ile ilgili son kararýmýzý alarak uygulamaya koyacaðýz. Konser, tiyatro ve gösteri etkinliklerinin biletlerini internet üzerinden satan Biletix firmasý, Grup Yorum konserlerinin biletlerini satmama kararý aldý. Radikal’in görüþtüðü Grup Yorum üyesi Ýnan Altýn süreci þöyle anlattý: “Biz Bursa, Yalova ve Ýzmir’i kapsayan bir turne hazýrlýðý içerisindeydik. Turnenin biletlerinin satýlmasý için Biletix’e baþvuran Ali Þenol’a “Bu grubun biletlerini satamayýz” þeklinde bir açýklama yapýlmýþ, bu bilginin Emniyet’ten geldiði söylenmiþ. Bir haftadýr teyit etmek için uðraþýyoruz. Ne yapacaðýmýz henüz belli deðil ama daha önceki konserlerde biletimizi satan Biletix’in bu tutumu karþýsýnda büyük bir þaþkýnlýk yaþýyoruz” dedi. Ada Organizasyon’dan Ali Þenol: “Bir iki gün sonra beni Biletix müþteri temsilcisi Erkan Saral aradý ve Grup Yorum’un biletlerini Biletix olarak satmayacaklarýný açýkladý. Gerekçesini sorduðumda ise bana ‘basýnda çýkan haberleri’ örnek gösterdi. Ntv’de Grup Yorum bileti satan öðrencilerin tutuklandýðý haberinin geçtiðini söyleyerek ismi ‘bu tür olaylarla’ anýlan bir grupla çalýþmak istemediklerini belirtti. Kendilerinden bunun yazýlý olarak teyit edilmesini istedik. Eðer yazýlý bir gerekçe gösterirlerse hukuki yollara baþvuracaðýz”. Haberin sosyal medyada hýzla yayýlmasý üzerine kullanýcýlar, ‘Biletix hesaplarýný kapatýyoruz’ , ‘Biletix’ten bilet alma’ hashtag’leri ile duruma tepki gösterdi. Bundan bir süre önce Malatya’da Grup Yorum konserine bilet satan yedi üniversite öðrencisi hakkýnda ‘Terör propagandasý’ iddiasý ile dava açýlmýþ, öðrenciler 1 ila 13 yýl arasýnda deðiþen hapis cezalarý almýþtý. BÝLETÝX AÇIKLAMA YAPTI: SATIÞ TALEBÝ DEÐERLENDÝRÝLÝYOR Biletix'den yapýlan açýklamada Grup Yorum'a ambargo konulduðuna dair yorumlarýn gerçeði yansýtmadýðý belirtildi. Açýklamada þöyle denildi: "Düzenlenmesi planlanan Grup Yorum konseri biletlerinin tarafýmýzca satýþýnýn engellendiðini içeren haberler ve sosyal medyada bu yönde baþlatýlan boykot kampanyasýný üzülerek takip etmekteyiz. Grup Yorum konser biletlerinin satýþýna ambargo koyduðumuza yönelik açýklama ve yorumlar, hiç bir doðruluk payý içermemektedir. 9 Þubat 2012 tarihinde firmamýza gelen bu satýþ talebini deðerlendirmeye alarak, konuyla ilgili çalýþmalarýmýza baþlamýþ Papirüs dergisi zor günler yaþýyordu, kapanmak üzereydi. Cemal o dönem çeviri yaparak geçimini saðlýyordu. Bir ara Maliye Bakanlýðý’ndan haber geldi, tekrar iþe baþlar mýsýn diye. Eminönü’ndeki Vergi Dairesi’nde iþe baþladý. Ýþler düzelince Mühürdar’daki eve taþýndýk. O evi çok seviyorduk. Sonra benim bir rahatsýzlýðým çýktý ve büyük bir ameliyat geçirdim. O ara kendisine boþanma teklif ettim. O kabul etmedi tabii ve benim hastanede yattýðým her gün için bana birer mektup yazdý. Cemal’i ve oðlumu o evde kaybettim. Cemal Süreya’nýn eþi olduðum için böbürlenmem. Cemal Süreya kimsenin deðildir, O herkesindir. ‘On üç Günün Mektuplarý’ gerçekten çok etkileyici bir kitap. Siz ne hissettiniz bu mektuplarý okuyunca? Önceleri bu sevginin saðlýklý olduðuna inanmadým. Moral vermek için düþünülerek yazýlmýþ þeyler olduðunu düþündüm. Ama ölümünden sonra tekrar tekrar okuyunca gördüm ki büyük bir aþk var o dizelerde. ÝSTANBUL - ETHA bulunmaktayýz. Konunun hassasiyeti göz önünde bulundurularak, basýna da yansýmýþ olan yargý kararýnýn içeriðinin anlaþýlmasý ve þirketimizin faaliyetlerine olan etkisini netleþtirmek amacýyla, baþvurumuza parallel olarak firmamýz avukatlarý çalýþmalarýna baþlamýþlardýr. Satýþýn önünde hukuki bir engel olup olmadýðýnýn netleþmesinin ardýndan, her ticari iþletme gibi organizasyon ile ilgili son kararýmýzý alarak uygulamaya koyacaðýz. Anlayýþ ve hassasiyetiniz için teþekkür ederiz." Radikal Kýrþehir'de, 2011 yýlý Ocak ayýnda 300 olan sýðýnmacý sayýsý 2012 yýlý Ocak sonu itibariyle 600'e yükseldi. Sýðýnmacý ve Göçmenlerle Dayanýþma Derneði Baþkaný Bayram Pehlivanlý, yaptýðý yazýlý açýklamada, 1997 yýlýnda Ankara'da kurulan derneklerinin 2007 yýlýndan beri Kýrþehir'de faaliyette bulunduðunu söyledi. Pehlivanlý, sýðýnmacý sayýsýndaki artýþ nedeniyle Amasya, Niðde, Nevþehir, Kayseri, Sivas, Tokat ile Gaziantep ve Ýstanbul'da ofislerin oluþturulduðunu söyledi. Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakfý'nýn bütün vatandaþlara olduðu gibi sýðýnmacý ve mültecilere de sosyal yardýmlarda bulunduðunu ifade eden Pehlivanlý, yardýmlarýn, yapýlan araþtýrmalarýn ardýndan verildiðini kaydetti. Pehlivanlý, Kýrþehir'de sýðýnmacý ve mülteci sayýsýnýn geçen yýla göre yüzde 100 artarak 600 kiþiye ulaþtýðýný belirterek, bu kiþilere yardým etmek isteyen vatandaþlarýn derneklerine ulaþmasýný istedi. Kýrþehir'de, 2011 yýlý Ocak ayýnda 300 olan sýðýnmacý sayýsý 2012 yýlý Ocak sonu itibariyle 600'e yükseldi. Sýðýnmacý ve Göçmenlerle Dayanýþma Derneði Baþkaný Bayram Pehlivanlý, yaptýðý yazýlý açýklamada, 1997 yýlýnda Ankara'da kurulan derneklerinin 2007 yýlýndan beri Kýrþehir'de faaliyette bulunduðunu söyledi. Pehlivanlý, sýðýnmacý sayýsýndaki artýþ nedeniyle Amasya, Niðde, Nevþehir, Kayseri, Sivas, Tokat ile Gaziantep ve Ýstanbul'da ofislerin oluþturulduðunu söyledi. Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakfý'nýn bütün vatandaþlara olduðu gibi sýðýnmacý ve mültecilere de sosyal yardýmlarda bulunduðunu ifade eden Pehlivanlý, yardýmlarýn, yapýlan araþtýrmalarýn ardýndan verildiðini kaydetti. Pehlivanlý, Kýrþehir'de sýðýnmacý ve mülteci sayýsýnýn geçen yýla göre yüzde 100 artarak 600 kiþiye ulaþtýðýný belirterek, bu kiþilere yardým etmek isteyen vatandaþlarýn derneklerine ulaþmasýný istedi. Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Cuma Onur ÞAHÝN Kapem’de dönem sýnavýnýn 7 ve 14 Mart tarihlerinde yapýlacaðý belirtildi. Nevþehir’de eðitimin öncü kuruluþlarýndan biri haline gelen Nevþehir Belediyesi Kapadokya Eðitim Merkezi KAPEM’de 20. eðitim dönemi ,7 Mart 2012 Çarþamba günü hafta içi grubunda düzenlenen eðitim kurslarýna katýlan öðrencilerin sýnavý ile sona eriyor. 4 aylýk bir dönemi kapsayan Kadýn Üst Giysileri Dikimi, Mutfak Takýmlarý Hazýrlama, Elde Kurdele Ýþi, Tel Kýrma, Pratik Ýngilizce, Arapça, Almanca, Osmanlýca, Bilgisayar Ýþletmenliði ve Operatörlüðü, Diksiyon, Ebru, Gitar, Baðlama ve zihinsel engellilere yönelik Dekoratif Ev Aksesuarlarý Hazýrlama konularýnda eðitimden geçen 500'e yakýn kiþi için sýnav heyecaný baþlýyor. 7 Mart 2012 Çarþamba günü hafta içi gruplarýna yönelik olarak gerçekleþtirilecek sýnavlar,11 Mart 2012 Pazar günü hafta sonu grubundaki kurs çalýþmalarýna katýlan öðrencilere yönelik olarak gerçekleþtirilecek. Düzenlenecek sýnavlarda baþarýlý olanlara, Nevþehir Milli Eðitim Müdürlüðü’ne baðlý Halk Eðitimi Merkezi ve Akþam Sanat Okulu tarafýndan da onaylý baþarý sertifikasý verilecek. Nevþehir’de eðitimin öncü kuruluþlarýndan biri haline gelen Nevþehir Belediyesi Kapadokya Eðitim Merkezi KAPEM’de 20. eðitim dönemi ,7 Mart 2012 Çarþamba günü hafta içi grubunda düzenlenen eðitim kurslarýna katýlan öðrencilerin sýnavý ile sona eriyor. 4 aylýk bir dönemi kapsayan Kadýn Üst Giysileri Dikimi, Mutfak Takýmlarý Hazýrlama, Elde Kurdele Ýþi, Tel Kýrma, Pratik Ýngilizce, Arapça, Almanca, Osmanlýca, Bilgisayar Ýþletmenliði ve Operatörlüðü, Diksiyon, Ebru, Gitar, Baðlama ve zihinsel engellilere yönelik Dekoratif Ev Aksesuarlarý Hazýrlama konularýnda eðitimden geçen 500'e yakýn kiþi için sýnav heyecaný baþlýyor. 7 Mart 2012 Çarþamba günü hafta içi gruplarýna yönelik olarak gerçekleþtirilecek sýnavlar,11 Mart 2012 Pazar günü hafta sonu grubundaki kurs çalýþmalarýna katýlan öðrencilere yönelik olarak gerçekleþtirilecek. Düzenlenecek sýnavlarda baþarýlý olanlara, Nevþehir Milli Eðitim Müdürlüðü’ne baðlý Halk Eðitimi Merkezi ve Akþam Sanat Okulu tarafýndan da onaylý baþarý sertifikasý verilecek. Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hasan KANKAL Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hüseyin KAÝM Derinkuyu Merkez Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu'na Türkiye Fen ve Teknoloji Öðretmenleri 1. Paylaþým Toplantýsýnda, el yapýmý teleskop hediye edildi. Denizbank'ýn katkýlarýyla "ilkteleskobum.org" internet sitesinin sahibi Nurcan Örtügen tarafýndan astronomi gözlemi yapmak üzere Nevþehir'de gerçekleþtirilen Türkiye Fen ve Teknoloji Öðretmenleri 1. Paylaþým Toplantýsýnda, Derinkuyu Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu Fen ve Teknoloji Öðretmeni Fatih Gizligider'e el yapýmý teleskop hediye edildi. Derinkuyu Merkez Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu'na baðýþlanan teleskoptan gözlem yapmak için Nevþehir'deki öðrenciler ve velilerin de yararlanabilecekleri açýklandý. Teleskopa daha çok 6. ve 7. sýnýflarýn ilgi gösterdiklerini belirten Gizligider, "Nurcan hanýmýn çocukluk hayali astronot olmakmýþ, bu hayalini gerçekleþtiremediði için þimdiki hayali 81 ile 81 tane el yapýmý teleskop yapmak ve hediye etmek. Türkiye genelinde 6 ile birer tane teleskop hediye edildi. Bu iller arasýnda Nevþehir'e hediye edilen teleskop Derinkuyu Merkez Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu oldu. Teleskopun tasarýmý Nurcan hanýma ait olup ayrýca patentini de almýþ. Okulumuzu tercih ettiði için Nurcan hanýma teþekkür ediyoruz" dedi. Derinkuyu Merkez Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu'na Türkiye Fen ve Teknoloji Öðretmenleri 1. Paylaþým Toplantýsýnda, el yapýmý teleskop hediye edildi. Denizbank'ýn katkýlarýyla "ilkteleskobum.org" internet sitesinin sahibi Nurcan Örtügen tarafýndan astronomi gözlemi yapmak üzere Nevþehir'de gerçekleþtirilen Türkiye Fen ve Teknoloji Öðretmenleri 1. Paylaþým Toplantýsýnda, Derinkuyu Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu Fen ve Teknoloji Öðretmeni Fatih Gizligider'e el yapýmý teleskop hediye edildi. Derinkuyu Merkez Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu'na baðýþlanan teleskoptan gözlem yapmak için Nevþehir'deki öðrenciler ve velilerin de yararlanabilecekleri açýklandý. Teleskopa daha çok 6. ve 7. sýnýflarýn ilgi gösterdiklerini belirten Gizligider, "Nurcan hanýmýn çocukluk hayali astronot olmakmýþ, bu hayalini gerçekleþtiremediði için þimdiki hayali 81 ile 81 tane el yapýmý teleskop yapmak ve hediye etmek. Türkiye genelinde 6 ile birer tane teleskop hediye edildi. Bu iller arasýnda Nevþehir'e hediye edilen teleskop Derinkuyu Merkez Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu oldu. Teleskopun tasarýmý Nurcan hanýma ait olup ayrýca patentini de almýþ. Okulumuzu tercih ettiði için Nurcan hanýma teþekkür ediyoruz" dedi. Ýþ dünyasýndan bürokrasiye, basýndan spora kadar her alanda örgütlenen Gülen cemaati þimdi de Alevilere el attý. Cemaatin birçok ilde kurdurduðu dernekler bir federasyon çatýsý altýnda birleþerek alternatif Alevi örgütlenmesi çabasýnda. AKP iktidarý ile Gülen cemaatinin oluþturduðu komisyonun politikalarýna blok olarak karþý duran Alevileri parçalama amacýyla baþlatýlan bu çalýþmalar Ýstanbul, Ankara ve Gaziantep’te baþlatýldý ve ardýndan da Amasya, K.Maraþ, Elazýð ve Ýzmir’i de içine alan bir alana yayýldý. Baþkanlýðýný eski Gaziantep AKP Ýl Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Hortoðlu’nun yaptýðý Anadolu AleviBektaþi Federasyonu bu alternatif örgütlenmenin çatý örgütü olarak kuruldu. Aslýnda Gülen ve cemaatinin Alevilere olan ilgisi yeni deðil. Gülen, daha Türkiye’de iken Ýzzettin Doðan’ýn da aralarýnda bulunduðu bazý Alevi din adamlarý ve yazarlarýný “inançlar arasý diyalog” baþlýðý altýnda toplantýlara davet edip ödüller vermiþti. Geçtiðimiz yýllarda yandaþ medyada birçok köþe yazarý, Ergenekon sürecine kuþku ile bakan ve blok olarak karþý duruþ sergileyen Alevilerin, bu süreci desteklemesi için çalýþmalar yapýlmasý telkininde bulunmuþtu. Bu kez cemaate yakýn duran kiþilere Alevi örgütleri kurduruldu. Gülen cemaatinin kurdurduðu ilk dernek Anadolu Alevi Derneði. Ýstanbul’da bu yýl kurulan bu derneðin baþkanlýðýný Ali Þeyhun yapýyor. Eski gemi kaptaný olan Ali Þeyhun, yine Fethullah cemaatine yakýn olan denizcilerin kurduðu Barbaros Denizciler Derneði’nin (BADER) eski baþkaný. Mayýs ayýnda BADER Baþkanlýðý’ndan ayrýlan Ali Þeyhun, Anadolu Alevi Derneði’ni kurarak baþkanlýðýný üstlendi. Gaziantep’te uzun süre AKP il yönetim kurulu üyeliði yapan ve yine Gaziantep’te cemaatin önde gelen isimlerinden biri olan Cengiz Hortoðlu’da, Amasya’da Turna Derneði, Elazýð’da Anadolu Alevi Derneði, K.Maraþ’ta Erenler Derneði, Ýzmir ve ilçelerinde deðiþik adlarla cemaatten isimlere kurdurduðu dernekleri Anadolu Alevi-Bektaþi Federasyonu çatýsý altýnda bir araya getirdi. 3 Aralýk 2011 akþamý Ankara’da bir iftar yemeði veren federasyonun davetine AKP üç bakan ve 1 milletvekili ile katýldý. Baþbakan Yardýmcýsý Bekir Bozdað, Milli Savunma Bakaný Ýsmet Yýlmaz, Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, AKP Sivas Milletvekili Ali Turanlý’nýn katýldýðý yemeðe diðer Alevi örgütlerinden kimsenin katýlmamasý dikkat çekti. “Alevi çalýþtayý”sürecinde de AKP yandaþý pek çok dernek kurulduðu ve bu derneklerin düzenlediði sempozyumlara hükümetin büyük paralar aktardýðý biliniyordu. Ýzmir’deki Samet Baba Derneði, Erenler Derneði, Dost Alevi Derneði, Türkmen Alevi Derneði, Abdal Musa Derneði, Türkmen Alevi Derneði, Aleviler tarafýndan bilinmeseler de hükümeti destekleyen açýklamalar yapmýþlardý. AleviNet KESK Ankara Þubeler Platformu, Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, KESK ve baðlý sendikalarýn kadýn sekreterlerinin de içinde olduðu kadýn sendikacýlarýn gözaltýna alýnmasýný basýn toplantýsýyla kýnadý. Toplantýda baskýlara karþý ortak bir emek mücadelesinin artýk zorunluluk olduðuna dikkat çekildi. KESK Ankara Þubeler Platformu, Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Eðitim Sen Ankara 2 No’lu Þube de basýn toplantýsý düzenledi. Ortak metni okuyan KESK Ankara Þubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ýsmail Kaygusuz, operasyonlarýn, 4688 sayýlý yasada yapýlacak deðiþikliklere karþý KESK’in mücadele ettiði bir süreçte gerçekleþtirildiðine dikkat çekti. Kaygusuz, KESK kadýn örgütlülüðünün 8 Mart’ýn tatil edilmesi, kadýn cinayetlerine, özelleþtirmelere, taþeronlaþtýrýlmaya ve savaþa karþý alanlara çýkma taleplerini açýkladýklarý bir süreçte yapýlan gözaltýlarý anlamakta güçlük çekmediklerini ifade etti. “Bu anlamda biz Ankara Emek ve Demokrasi güçleri olarak KESK’e yapýlan bu saldýrýyý kendimize yapýlmýþ olarak görüyoruz” diyen Kaygusuz, KESK’li kadýnlar serbest býrakýlana kadar bütün demokratik direnme haklarýný kullanacaklarýný, yapýlan saldýrýlara karþý sessiz kalmayacaklarýný söyledi. ORTAK MÜCADELE ZORUNLULUK TTB Merkez Konseyi Baþkaný Eriþ Bilaloðlu ise yapýlan saldýrýlarýn anlaþýlýr ama kabul edilemez olduðunu ifade etti. Bilaloðlu, “Emekten, ezilenlerden ve emekçilerden yana olanlarýn tarihte hep böylesi zor süreçlerle karþý karþýya kaldýklarýný” söyledi. KESK’e yapýlan haksýzlýklara karþý dayanýþmayý TTB’nin bir görev ve sorumluluk olarak gördüðünü “Belki resim yaparak tuvale yansýtýyor. Þiir yazarak þiirine yansýtýyor, günlük makale, fýkra yazarak oralarda bir þeyler yazýp çiziyor. Hýzýný alamýyor terörle mücadelede görev almýþ askeri, polisi doðrudan çalýþmasýna, sanatýna konu yaparak demoralize etmeye çalýþýyor. Terörle mücadele edenle bir þekilde mücadele ediliyor, uðraþýlýyor... Terörün arkadan dolanarak arka bahçede yürüttüðü faaliyetler ki, arka bahçe Ýstanbul'dur, Ýzmir'dir, Bursa'dýr, Viyana'dýr, Almanya'dýr, Londra'dýr, her neyse, üniversitede kürsüdür, dernektir, sivil toplum kuruluþudur... Arka bahçede ayrýk otuyla ayrýk otlarý birbirine karýþýyor. Bir kýsmý faydalý, bir kýsmý zehirli...” Sanatçýnýn gözaltýna alýnmasýný protesto eden, ve sorumlularý istifaya çaðýran belirten Bilaloðlu, bütün bu süreçte KESK’le ortak bir mücadele içerisinde bulunacaklarýný belirtti. Bilaloðlu, emekten yana tüm kesimleri saldýrýlara karþý mücadele etmeye çaðýrdý. DÝSK adýna konuþan Emekli-Sen Genel Baþkaný Veli Beysülen ise AKP Hükümeti’nin saldýrýlarýnýn, sýnýf mücadelesi yürütenleri, emeði savunanlarý yýldýrmaya yönelik olduðunu söyledi. Halkevleri Genel Baþkan Yardýmcýsý Samut Karabulut ise saldýrýlar karþýsýnda sessiz kalmamak gerektiðini ifade etti. ÝHD Ankara Þube Baþkaný Gökçe Otlu da saldýrýlarý bertaraf etmenin tek yolunun birleþik mücadele çaðrýsýna kulak verilmekten geçtiðini söyledi. Emek Partisi Ankara Ýl Yöneticisi Onur Öztürk ise, AKP Hükümeti’nin bütün toplumsal kesimlere saldýrdýðýný ve her fýrsatta gözaltýna alýnan ve tutuklananlarý terörize ettiðini ifade etti. BASKILAR SON BULSUN KESK Adana Þubeler Platformu Ýnönü Parkýnda basýn açýklamasý düzenledi. SES Adana Þube Baþkaný Muzaffer Yüksel, 13 Þubatta KESK yöneticisi ve üyesi on beþ kadýn arkadaþlarýnýn gözaltýna alýndýðýný hatýrlatarak, “KESK’li kadýnlar, 8 Mart eylem ve etkinlik programlarýný açýkladýktan iki gün sonra gözaltýna alýndýlar. Hiçbir baský kadýn mücadelesini yükseltmemizi engelleyemeyecektir” dedi. Grevli toplusözleþme hakkýnýn önündeki tüm engellerin kaldýrýlmasý gerektiðini belirten Yüksel, sendikalara yönelik baskýlarýn son bulmasýný ve arkadaþlarýnýn serbest býrakýlmasýný istedi. Sinop KESK Þubeler Platformu üyeleri de gözaltýlara tepki gösterdi. Basýn açýklamasýný okuyan Eðitim Sen yönetim kurulu üyesi Derya Kýrmýzýtoprak, “Son açýklamayý paylaþýyoruz... "Bu haftaya, hiçbir meþruiyeti olmayan gözaltý dalgalarýna bir yenisinin daha eklenmiþ olduðunu görmenin sýkýntýsýyla baþladýk. Ýçlerinde sanatçýlar, sendikacýlar ve gazetecilerin de olduðu 109 kiþinin daha, adýna KCK denmiþ olan; kapsamýnýn, dayandýðý temellerin ve özellikle de hukuki dayanaðýnýn neler olduðuna dair çok derin þüpheler taþýdýðýmýz operasyonlarda gözaltýna alýnmýþ olduðunu öðrendik. Gözaltýna alýnanlar arasýnda, Bahçeþehir Üniversitesi Sinema ve Medya Çalýþmalarý Doktora Programý'ndan arkadaþýmýz; yönetmen, yazar Mizgin Müjde Arslan da bulunuyor. Arkadaþýmýzýn baþýna gelen bu temelsiz gözaltý, acý bir þekilde çok iyi bildiðimiz gibi, maalesef ilk deðil. Nejat Aðýrnaslý gibi, Þeyma Özcan gibi, Büþra yýllarda emek ve demokrasi güçleri olarak hiçbir dönemle kýyaslanmayacak düzeyde bir kuþatma altýna alýnýyoruz. Hemen her gün yapýlan operasyon ve baskýnlarla demokrasinin olmazsa olmaz kurumlarýndan sendikalarýmýzýn, konfederasyonumuzun mücadelesi engellenmek isteniyor” diye konuþtu. Eyleme EMEP, ÖDP, TKP, CHP ve Genel-Ýþ üyeleri de destek verdi. 15 KESK üye ve yöneticisinin gözaltýna alýnmasýna Adýyaman Emek ve Demokrasi güçleri de tepki gösterdi. Adýyaman Demokrasi Parký önünde gerçekleþtirilen basýn açýklamasýna KESK’e baðlý sendikalarýn üyelerinin yaný sýra Demokrasi Platformu bileþenleri ve BDP ile EMEP üyeleri de destek verdi. Basýn açýklamasýný okuyan Eðitim Sen Adýyaman Þubesi Kadýn Sekreteri Gülizar Varol, gözaltýna alýnanlarýn sayýsýnýn daha da artmasýndan kaygý duyduklarýný söyleyerek, “KESK’in mücadelesini engellemeye yönelik bu operasyonu kýnýyoruz” dedi. KESK’LÝLERDER ÇADIRLI EYLEM KESK üyesi memurlar, 4688 sayýlý yasa tasarýsýný ve KESK üyelerinin gözaltýna alýnmasýný, Mecidiyeköy’de bulunan Cevahir Alýþveriþ Merkezi’nde kurduklarý çadýr ile protesto etti. KESK Ýstanbul Þubeler Platformu, Sahte Sendika Yasasýna karþý çadýr eylemleri yapmaya devam ediyor. Ýlk çadýrý dün Bakýrköy Özgürlük Meydaný’nda kuran KESK’liler, bugün de Mecidiyeköy’de bulunan Cevahir Alýþveriþ Merkezi’nde, 4688 sayýlý yasa tasarýsýna ve KESK üyelerinin gözaltýna alýnmasýna karþý çadýr kurdu. KESK’liler adýna açýklamayý Tüm Bel-Sen 4 No’lu Þube Baþkaný Saadet Özsoy yaptý. KESK’li kadýnlarýn 8 Mart öncesinde açýklamýþ olduklarý mücadele planý nedeni ile gözaltýna alýndýklarýný belirten Özsoy, “Buradan bir kez daha belirtmek isteriz ki, daha önce defalarca karþýlaþtýðýmýz bu yöntemler bizleri mücadelemizden bir adým dahi geri adým attýramamýþtýr, bundan sonra da attýrmayacaktýr” dedi. (Ýstanbul/EVRENSEL) Ersanlý gibi baþka öðrenciler, akademisyenler de ayný hukuksuz süreçlere tabi tutuldular, tutulmaktalar; aylardýr onlarca kiþi hiçbir temel gösterilmeksizin "güvenlik güçlerince" alýkonuyor ve hangi edimlerinin nasýl bir suç unsuru barýndýrdýðý sorusu küstahça duymazdan geliniyor. Bizler, Mizgin Müjde Arslan'ýn arkadaþlarý, hocalarý ve her þeyden önce bu ülkenin üzerine gittikçe daha fazla çöken baský ve yýldýrma ortamýndan rahatsýzlýk duyan yurttaþlar olarak; tamamýyla keyfi biçimde gözaltýna alýnan arkadaþýmýz Mizgin ve diðerlerinin derhal salýverilmesini talep ediyor; yasalarla tanýnmýþ örgütlenme hakkýný kullananlara, bilim üretmek için üniversitlerde çalýþanlara, sanatçýlara, ve Türkiye'nin Kürt yurttaþlarýna yönelik gittikçe artan bu baský rejiminden doðrudan doðruya sorumlu tuttuðumuz baþbakan ile içiþleri ve adalet bakanlarýný istifaya davet ediyoruz." BirGün TOKÝ neler yapar? Toplu Konut Ýdaresi Baþkanlýðý (TOKÝ) doðrudan Baþbakanlýk'a baðlý bir kurum. Neredeyse havanýn bile özelleþtirilip alýnýr satýlýr bir meta kýlýnmak istendiði bir dönemde, her nasýlsa, her türlü inþaat iþinde artýk bir devlet kurumu olan TOKÝ var. TOKÝ yalnýz kocaman ve basmakalýp apartmanlar inþa etmiyor. Yurt ve pansiyon yapýyor. Ticaret merkezi yapýyor. Tek tük kütüphane, bol bol cami yapýyor. Hatta villalar, stadyumlar, spor kompleksleri de yapýyor. Üniversitelerin binalarýný yeniliyor. Belki de iktidarýn ordu ile arasýnýn düzeldiðinin bir göstergesi, Ankara'daki Gülhane Askeri Týp Akademisi (GATA) Dahili Týp Bilimleri Hastanesi'ni de TOKÝ yapacakmýþ. Böylece GATA 300 metre uzunluðunda bir binaya sahip olacakmýþ. Bu bina Türkiye’nin en uzun binasý olacakmýþ. Bu bilgilerin kaynaðý, TOKÝhaber adýyla yayýmlanan TOKÝ bülteninin Ocak sayýsý. TOKÝ hakkýnda bilgi edinmek ve kurumun yazýlý olmayan öncelikleri hakkýnda ipuçlarý edinmek için bu bülteni izlemekte büyük yarar var. Bülten öyle parayla satýlan bir yayýn deðil. Daha çok patronlarýn ve bürokratlarýn ziyaret ettiði yerlere gönderiliyor. Bülteni izlemenin belki de en kolay yolu, www.tokihaber.com.tr adresindeki web sitesi. TOKÝ bülteni dikkatle incelendiðinde, kimi görsel öðelere sýk rastlanýlýyor. Bunlarýn baþýnda Baþbakan Erdoðan'ýn fotoðrafý geliyor. Bir diðer öðe ise türbanlý veya en azýndan baþörtülü bir kadýn. Bültende sýk vurgulanan bir diðer öðe ise, þehit ailelerine verilen hizmetler. Bu rastlantýsal olmasa gerek. Temel görevleri TOKÝ'nin þehit ailelerine neden özel ilgi gösterdiðini ele almadan, kurumun temel görevlerini incelemekte yarar var. TOKÝ web sitesindeki bilgilere göre, kurumun temel görevleri 2985 sayýlý Toplu Konut Kanunu ile belirlenmiþ: a) Devlet garantili ve garantisiz iç ve dýþ tahviller ile her türlü menkul kýymetler çýkarmak; b) Yurt içi ve yurt dýþýndan, Toplu Konut Ýdaresi'nce kullanma alanlarýnda yararlanmak üzere kredi almaya karar vermek; c) Konutlarýn finansmaný için bankalarýn iþtirakini saðlayacak tedbirleri almak, bu amaçla gerektiðinde bankalara kredi vermek, bu hükmün uygulanmasýna iliþkin usulleri tespit etmek; d) Konut inþaatý ile ilgili sanayi veya bu alanlarda çalýþanlarý desteklemek; e) Özellikle kalkýnmada öncelikli yörelerde bulunan konut inþaatýyla ilgili þirketlere iþtirak etmek; f) Gerektiðinde her çeþit araþtýrma, proje ve taahhüt iþlemlerinin sözleþmeyle yaptýrýlmasýný temin etmek; g) Kanunlarla ve diðer mevzuatla verilen görevleri yapmak. Yeni görevleri TOKÝ web sitesinde, "konut ve kentleþme sorunlarýnýn çözümüne yönelik önceliklerde deðiþiklikler" olduðu ve TOKÝ'nin "konut ve kentleþme meselesinin tüm boyutlarýnda faaliyette bulunmasýna ihtiyaç" görüldüðü belirtiliyor. Hükümetin "Acil Eylem Planý" uyarýnca baþlatýlacak "konut seferberliði kapsamýnda konut üretimi ve planlý kentleþmeyi" TOKÝ'nin üstlenmesi düþünülmüþ; Aðustos 2003 tarihli ve 4966 sayýlý kanunla yeni görevler belirlenmiþ: a) Konut sektörüyle ilgili þirketler kurmak veya kurulmuþ þirketlere iþtirak etmek; b) Ferdi ve toplu konut kredisi vermek, köy mimarisinin geliþtirilmesine, gecekondu alanlarýnýn dönüþümüne, tarihi doku ve yöresel mimarinin korunup yenilenmesine yönelik projeleri kredilendirmek ve gerektiðinde tüm bu kredilerde faiz sübvansiyonu yapmak; c) Yurt içi ve yurt dýþýnda doðrudan veya iþtirakleri aracýlýðýyla proje geliþtirmek; konut, altyapý ve sosyal donatý uygulamalarý yapmak veya yaptýrmak; d) Ýdareye kaynak saðlanmasýný teminen kar amaçlý projelerle uygulamalar yapmak veya yaptýrmak; e) Doðal afet meydana gelen bölgelerde gerek görüldüðü taktirde konut ve sosyal donatýlarý, altyapýlarý ile birlikte inþaa etmek, teþvik etmek ve desteklemek. Ayrýca TOKÝ, “Hazineye ait arazileri baðlý olduðu Bakan ve Maliye Bakaný teklifi ve Baþbakan onayýyla bedelsiz olarak devralma yetkisine” sahip kýlýnmýþ. Bu noktada, TOKÝ’nin nelere kadir olabileceðini çýkarmak zor olmasa gerek. Yazýlý olmayan görevler TOKÝ'nin þehitler konusundaki duyarlýlýðý veya neden 3000 kadar konut inþa edip "Emniyet Genel Müdürlüðü'ne lojman olarak tahsis ettiði", kurumun yasa ile belirlenmiþ görevlerinden çok iktidarýn öncelikleri ile iliþkili. TOKÝ web sitesinde, "Alt Gelir Grubu Baþvuru Þartlarý" arasýnda "Þehit Aileleri, Maluller ile Dul ve Yetimler" için ayrý koþullar olduðu görülebiliyor. TOKÝ'nin þehitler konusundaki duyarlýlýðý, "TOKÝ'den þehit ailelerine öncelik", hatta "Müjde" gibi baþlýklarla Anadolu Ajansý ve büyük medya kuruluþlarý tarafýndan hemen her yýl "haber" yapýlýyor. Bu konudaki bir gazete haberinde, "TOKÝ, þehit ailelerine, terör malülleri ile dul ve yetimlerine, mevzuat kapsamýnda faizsiz konut kredisi kullandýrýyor. Bu ailelere, halen satýþta olan konutlarda, kuraya girmeden öncelik tanýnýyor," yazýyor. Ama TOKÝ web sitesinde, ne de gazete haberlerinde senelerdir yaþanan acýlardan ve adaletsizliklerden söz ediliyor. Oysa durum ortada. "TOKÝ'den þehit ailelerine öncelik" baþlýðý ile bulunabilecek haberlerde verilen sayýlara bakmak bile yeterli olabilir. Birkaç yýl önceki bir haberde sayý neredeyse 12 bin: "20 yýlda, faizsiz konut kredisinden yararlanan þehit ailesi sayýsý 11 bin 815'e ulaþtý." Kasým 2011 tarihli gazete haberlerinde ise sayý 14 bine yaklaþýyor: "TOKÝ kurulduðu 1984'ten bu yana 13 bin 973 þehit yakýnýna konut kredisi verdi." On bin, 12 bin, 14 bin... Sanki açýk artýrma yapýlýyor. Tam anlamýyla korkunç. Tam anlamýyla utanç verici! Boydan boya TOKÝ'nin þehitler konusundaki duyarlýlýðý, konutlar ile sýnýrlý deðil. TOKÝ, konut inþa ettiði birçok bölgede okul inþaatýný da üstleniyor. Bu okullara verilen adlar incelendiðinde bir diðer korkunç tablo ortaya çýkýyor. Okullara sistematik olarak "TOKÝ" ve "þehit" damgasý basýyor. Uzun mu uzun bir liste çýkarmak mümkün. Böyle bir liste TOKÝ'de olsa gerektir. Ama hava durumu verir gibi, bölge bölge birkaç örnek saymakla yetineyim. Batý Karadeniz? Samsun'un Bafra ilçesinde TOKÝ Þehit Mehmet Boþnak Ýlköðretim Okulu. Sinop' un Ordu Köyü'nde TOKÝ Þehit Jandarma Komando Er Fatih Erer Ýlköðretim Okulu. Ya Marmara? Tekirdað'da var: Gazioðlu Mücavir Mevkii 1. Bölge TOKÝ Konutlarý'ndaki Þehit Piyade Er Ercan Ay Ýlköðretim Okulu. Bursa’da da var: Hasanaða TOKÝ Toplu Konutlarý'ndaki Hasanaða Þehit Piyade Er Kadir Çavuþoðlu Ýlköðretim Okulu. Kayapa TOKÝ Toplu Konutlarý'ndaki Kayapa Þehit Jandarma Er Eyüp Gürsoy Ýlköðretim Okulu. Peki Ýstanbul? AKP'nin gözbebeðinde olmaz olur mu? Küçükçekmece'de var, örneðin: TOKÝ Þehit Er Yýlmaz Özdemir Ýlköðretim Okulu. Ya Ege Bölgesi? Ýzmir'in Tire ilçesinde TOKÝ Þehit Mehmet Çaðlar Bölük Ýlköðretim Okulu var. Muðla'da TOKÝ Þehit Jandarma Yarbay Alim Yýlmaz Ýlköðretim Okulu var. Ya Ýç Anadolu? Eskiþehir'de TOKÝ Þehit Emre Bolat Ýlköðretim Okulu var. Kýrýkkale'nin Yahþihan ilçesinde TOKÝ Þehit Piyade Onbaþý Murat Sýktý Ýlköðretim Okulu var. Çorum'da TOKÝ Þehit Onur Bakbak Lisesi var. Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ TMMOB Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet Soðancý, KESK kadýn yöneticilerinin ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasý Van Þube Baþkaný Necip Antunli’nin gözaltýna alýnmasý üzerine 13 Þubat 2012 tarihinde bir basýn açýklamasý yaptý. ZMO VAN ÞUBE BAÞKANIMIZ DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR AKP‘nin muhalif kesimlere yönelik yürüttüðü operasyonlar hýz kesmeden devam ediyor. Türkiye her yeni güne yeni gözaltý haberleriyle uyanýyor. Bugün de birçok ilde gerçekleþtirilen operasyonlarda KESK kadýn yöneticilerinin yaný sýra TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasý Van Þube Baþkaný Necip Antunli de gözaltýna alýnmýþtýr. Haksýz gözaltýlar ve tutuklamalara derhal son verilmeli, Ziraat Mühendisleri Odamýzýn Van Þube Baþkaný Necip Altunli serbest býrakýlmadýr. AKP‘nin baský politikalarý emekten yana mücadeleyi, bu mücadelenin örgütleyicilerini yýldýrmayacaktýr. Güney Anadolu? Adana'da TOKÝ Þehit Ozan Onur Ýlgen Anadolu Lisesi var. Adana'dan Antakya'ya geçersek? Antakya'da TOKÝ Þehit Mustafa Dolumay Anaokulu var. Evet hem de bir anaokulu! Antakya’dan Maraþ'a geçersek? Elbistan'da TOKÝ Þehit Jandarma Er Levent Kuþoðlu Ýlköðretim Okulu var. Oradan Antep'e geçersek? Ýslahiye'de Þehit Ýsmet Kayar Ýlköðretim Okulu var. Deðirmenci Köyü TOKÝ Konutlarý'nda… Ötesini hiç saymayalým. Doðu ve Güneydoðu zaten "þehit" damgasý taþýyan okul dolu... Neyin göstergesi? Bu uzun mu uzun liste gerçekten korkunç. AKP iktidarýnýn gözbebeði TOKÝ, ülkeyi bir uçtan diðerine "þehit" damgalý okullarla kaplýyor. Anaokuluna bile "þehit" damgasý basan bir zihniyet bu. Bu zihniyet TOKÝ ile sýnýrlý bir zihniyet deðil. Tam tersine ortada ciddi, çok ciddi bir durum var. AKP iktidarýnýn gözbebeði TOKÝ'nin bu marifetleri en azýndan üç ciddi sorunun göstergesi. Öncelikle, AKP iktidarý çocuklarý kalýplara dökmek ve onlarý tek tip insan yapmak konusunda kararlý. O "dindar gençlik istiyoruz" sözleri tümüyle bu zihniyeti yansýtýyor. Ýkincisi, AKP'nin militarizmle aslýnda bir derdi yok. AKP'nin derdi militarizmin çeþidi ile. Militarizmin yeþillenmesi durumunda AKP'nin tutumunun deðiþmesi an meselesi. AKP'nin ölümün kutsanmasý ile ilgili bir derdi de yok. AKP türü "þehit" olmasý önemli, o kadar. Bu da ortada... Son olarak, AKP'nin barýþ gibi bir derdi de yok. Açýlýmlar, görüþmeler, temaslar vs. hepsi göstermelik. KCK operasyonlarý tam da bu nedenle sürüyor. AKP'nin ülkeyi bir uçtan diðerine "þehit" damgalý okullarla kaplamasý, AKP övgüsü yapmaktan yorulmayanlarýn dikkatine sunulur. Hiç barýþ isteyen bir parti, bu konuda kararlý bir tutumla her olanakta "þehit" damgalý okul açar mý? T tipi, Þ tipi TOKÝ bülteninin Ocak sayýsýnda bir müjdeli haber var: TOKÝ artýk cezaevi yapacakmýþ. TOKÝ'nin Samsun'un Ýlkadým ilçesi Çatkaya Köyü'nde yapacaðý T tipi kapalý ve açýk cezaevi, TOKÝ'nin "ilk büyük çapta cezaevi projesi" olacakmýþ. Haber böyle... Daha önce "yüksek güvenlikli karakol" inþa eden TOKÝ, "ileri demokrasi" düzenine uygun olarak artýk T tipi "yüksek güvenlikli cezaevi" ve Þ tipi okullar yapýyor. Þ tipi okullardan kalýplara uygun çocuklar çýkacak. Baþkaldýrýrlarsa, dokunulmazlara dokunanlardan olurlarsa yanacaklar ve T tipi, F tipi sevgi evlerine gönderilecekler. Hâlâ duymayanlara duyurulur! (Evrensel) AKP‘nin yaratmaya çalýþtýðý korku toplumuna karþý emek-meslek örgütleri yýlmadan sözlerini söylemeye devam edecektir. AKP‘nin tüm hukuk kurallarýný yok sayarak Türkiye‘ye dayatmaya çalýþtýðý bu otoriter rejime karþý susmayacaðýz, yýlmayacaðýz, demokratik Türkiye için mücadelemizi sürdüreceðiz. Mehmet Soðancý TMMOB Yönetim Kurulu Baþkaný