Türkiye - Turizm Yatırım Dergisi
Transkript
Türkiye - Turizm Yatırım Dergisi
İÇİNDEKİLER 06 26 60 38 40 62 oteller yatırımlar ■ Gelirlerini artırmak isteyen oteller, gastronomiye yatırım yapıyor .............................. 6 -18 ■ Haberler .................................................................20-25 tedarikçiler ■ Türkiye yatırım fırsatlarında bölge lideri olmaya devam ediyor........................................... 40-53 ■ Haberler ................................................................. 54-59 ■ Söyleşi/Ziraat Bankası Genel Müdürü Ömer Baktır ............................................ 60-61 ■ Masaüstü ekipmanlarında trend yalın çizgiler .......................................................... 26-32 ■ Haberler ................................................................. 34-36 ■ Röportaj Salih Maraş/İnfo Group........................................ 38-39 ■ Türkiye yat turizminde gulet tarzı ahşap tekneleriyle mavi turlara öncülük ediyor ........... 6 2-66 ■ Haberler ................................................................67-71 ■ Diğer haberler ....................................................... 72-78 ■ İstatistikler ............................................................. 79-80 Yetkin Medya Yayıncılık Ticaret Limited Şirketi Adına Yazı İşleri Ece Yarkataş Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sebahattin Ercan İletişim sebahattin.ercan@turizmyatirimdergisi.com.tr Genel Koordinatör Bülent Büyükaras bulent.buyukaras@turizmyatirimdergisi.com.tr Editör Özlem Kasa ozlem.kasa@turizmyatirimdergisi.com.tr Görsel Yönetmen Türkel Hocaoğlu turkel_hocaoglu@hotmail.com 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 acenteler ece.yarkatas@turizmyatirimdergisi.com.tr Tel: 0 212 278 77 41 pbx Reklam info@turizmyatirimdergisi.com Abonelik 12 aylık abonelik bedeli 90 TL’dir. Abone olmak isteyenler için hesap numarası: Tel: 0 212 278 77 42 pbx Faks: 0 212 278 77 68 Yetkin Medya Yayıncılık Ltd. Şti. Türkiye İş Bankası 4. Levent-İstanbul Şubesi. Baskı: IBAN: TR57 0006 4000 0011 1400 7932 49 Özgün Ofset Tel: 0212 280 00 09 Issn: 2147-2300 Adres: Yetkin Medya Yayıncılık Emniyetevler Mah. Bornova Sok. No: 5/B, 4. Levent / İstanbul (Dekont ve adres bilgilerinizi 0212 278 77 68 nolu faksa gönderiniz.) Yayın Türü: Ulusal, süreli, aylık Baskı yeri ve tarihi: İstanbul, Haziran 2013 SUNUŞ Türkiye’nin sıcak gündemi ve turizm S ezona güzel bir başlangıç yapan Türkiye Mayıs ayında rekor yıl olarak kabul edilen 2011’in rakamlarını yakaladı. Türkiye’nin yükselişinden memnun olan turizmciler İstanbul’da Orta Asya ve Türkiye Otel Yatırım Konferansı’na da (CATHIC) ev sahipliği yaptı. Türkiye bölgedeki yatırım fırsatlarının konuşulduğu panellerde Türkiye’deki yatırım trendinin devam ettiği, özellikle şehir otellerinde orta ve ekonomi segment otel yatırımlarındaki gelişmeye işaret edildi. Konferansta dikkat çekilen bir diğer nokta ise İstanbul başta olmak üzere önemli destinasyon ve lokasyonlarda artan arazi ve yatırım maliyetleri oldu. Panele katılan uluslararası zincir yöneticilerinin Türkiye’ye bakışını ve yatırım olanaklarını Turizm ve Yatırım Dergisi için değerlendirdiler. Bugünlerde Türkiye sıcak günler geçiriyor. İstanbul Taksim’deki Gezi Parkı’nda parkı korumak için başlayan ancak dalga dalga yayılarak iktidarın baskı ve şiddet politikalarına yönelen eylemler, turizm sektörünü olumsuz etkiledi. Gezi parkı protestoları nedeniyle Taksim civarındaki otellerde rezervasyon iptalleri yüzde 30-40’lara çıktı. Olaylarla ilgili Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere ve Amerika gibi ülkeler Türkiye’ye gelen vatandaşlarına dikkatli olun uyarısı yaptı. Bu da turizmin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gösterdi. Alternatif turizm olanaklarının geliştiği Türkiye’de son yıllarda gastronomi turizmi de gelişiyor. Yiyecekiçecek yatırımlarının artmasının yanı sıra Türkiye’ye uluslararası üne sahip markalı restoranlar da gelmeye başladı. Gastronomiye olan ilgiden otellerde pay almak istiyor. Dolayısıyla otellerdeki restoran ve bar sayısından, nitelikli şef aşçı ve personele kadar bu alanda yatırımlarını artıran oteller, yiyecek-içecekten aldığı payı artırmaya çalışıyor. Bizde otellerde gastronominin geldiği noktayı işin uzmanı aşçılar ve otelcilerle konuştuk. Diğer yandan gastronominin gelişmesi, bu alanda faaliyet gösteren firmalara da olumlu yansıyor. Farklı dünya mutfaklarının Türkiye’de de müşteri bulması ve Türk mutfağının gelişmesi, masaüstü ekipmanları alanında hizmet veren tedarikçileri heyecanlandırıyor. Dünyadaki ve Türkiye’deki gelişmeleri yakından takip eden tedarikçi firmalar, gerek dünya trendlerinin Türkiye’ye taşınması gerekse otelcilerin ihtiyaçlarına göre ürün geliştirilmesi anlamında önemli çalışmalara imza atıyorlar. Bu alanda faaliyet gösteren firmalar son trendleri Turizm ve Yatırım Dergisi’ne açıkladılar. Bu sayımızda Türkiye’de önemli bir gelişme kaydeden yat turizmini de ele aldık. Gerek marinaları gerek Türkiye kıyılarında mavi tur yapan özel yatlarla gerekse yat üretim kapasitesi ve gulet tarzı yatlarla gerçekleştirilen mavi turlarıyla farklı kanatlarda gelişen yat turizmi, ciddi bir potansiyeli barındırıyor. Türkiye’deki Ege ve Akdeniz kıyılarının güzelliği, mavi tur düzenleyen yatlardaki konforun artması ve uygun mavi tur fiyatları gibi nedenlerle gelişmeye devam ediyor. Osmanlı tipi geleneksel gulet teknelerle düzenlenen mavi turlar ise Türkiye’ye özgü olduğu için hem tanıtım hem de turist sayısı anlamında çekim merkezi oluşturuyor. Sorunlarına rağmen gelişme gösteren sektörü, uzmanları ele aldı. Turizm ve Yatırım Dergisi’nin 11. sayısında Sea Planet Resort &SPA ve Euphoria Aegean Resort &SPA eklerini okuyucularımızla buluşturuyoruz. Keyifle okumanız dileğiyle… 42 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 DOSYA � OTELLERDE GASTRONOMİ Gelirlerini artırmak isteyen oteller, gastronomiye yatırım yapıyor Türkiye’de gastronomi alanında turizmin gelişmesine paralel olarak son 20 yılda ciddi adımlar atıldı. Gerek hijyen gerek lezzet gerekse sunum alanında gelişen Türk mutfağının yanı sıra aşçılık mesleği de en popüler meslekler haline geldi. Yeme-içme pazarından pay almak isteyen otelciler de bu alana yatırım yapıyorlar. T ürkiye’nin turizm alanında önemli zenginliklerinden biri de son yıllarda daha da öne çıkan gastronomi… Turizmin vazgeçilmez değerlerinden biri olan yeme-içme eylemlerinin tümünü kapsayan gastronomi, özellikle gittikleri ülkelerin yemeklerini tatmak isteyen ve bir kültür deneyimi yaşamak isteyen turistlerin ilgisini çekiyor. Dünyada yeterince tanınmamasına rağmen çok zengin bir mutfağa sahip olan Türkiye’de turizm sektöründe gastronominin payını artırmak için son yıllarda atılan adımlar dikkat çekiyor. Gastronomi turizmi, otellerde de gelişiyor Çok zengin bir mutfağa sahip olan Türkiye’de son yıllarda gastronomi tu- 62 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 rizmi de gelişim gösteriyor. 31 milyon turist ağırlayan Türkiye’nin tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra önemli değerlerinin öne çıkarılması ve alternatif turizm olanaklarının geliştirilmesinde de önemli bir unsur olan gastronomi turizmi, restoranların yanı sıra otellerde de ivme gösteriyor. Özellikle İstanbul’da deniz manzaralı lokasyonlarda yer alan lüks oteller ile müşterilerine bir kültür deneyimi yaşatmak isteyen küçük oteller, otel mutfağına ve ekibine yatırım yapıyorlar. lararası zincir otellerin Fransız, İtalyan, Uzakdoğu gibi dünya mutfaklarını Türkiye’ye taşıması, Türk mutfağını geliştirmek isteyen kesimlere de yeni ufuklar açtı. Uluslararası trendleri yakından takip eden otelciler, dünyada otel gelirlerinde önemli bir paya sahip olan yeme-içme alanında yeniliklere kapılarını açtılar. Bu gelişimde son yıllarda vitrine çıkan aşçıların büyük payı oldu. Türkiye’de gastronomi, gerek damak tadı gerek sunum gerekse lezzet açısından önemli bir noktaya erişti. Oteller yiyecek-içecekten aldığı payı artırmak istiyor Genç aşçılar gastronominin gelişmesinde önemli rol oynadı Türkiye’de gastronomi alanında turizmin gelişmesine paralel olarak son 20 yılda ciddi adımlar atıldı. Özellikle ulus- Otellerde gastronominin gelişiminde genç aşçıların büyük rolü oldu. Uluslararası yarışmalarda yaratıcılıklarını Günümüzde artık gelir düzeyi yüksek olan yerli ve yabancı turistler, gittikleri ülkelerde farklı lezzetleri tatmak ve farklı kültürleri deneyimlemek istiyorlar. Kültür turlarıyla paralel gelişen gastronomi turizmi, Türk mutfağının yanı sıra zamanla yöresel lezzetleri de ortaya çıkarıyor. konuşturarak çeşitli ödüllerle dönen aşçılar, özgüven kazanarak, mesleklerine sahip çıktılar. Gerek Türk mutfağını gerekse önce dünya mutfaklarını öğrenen ve geliştiren genç aşçılar, zamanla otel mutfaklarında önemli yerlere geldiler. Aşçılar, gerek hijyen gerek lezzet gerekse sunum alanında önemli aşamalar kaydeden aşçılar, bu süreçte modern Türk mutfağını da yaratmış oldular. Aşçılık mesleği popülerleşti Son 20 yılda kendilerini sürekli geliştiren aşçılar, böylece sektörün yapısını tamamen dönüştürdüler. Eskiden yabancı aşçıların çalıştığı uluslararası zincir otellerin mutfaklarında aşçıbaşı olarak yer bulmaya başladılar. Bugün birçok zincirin şef aşçısı konumunda olan Türk aşçılar, sektörde mesleğin prestijini de yükselttiler. Aşçılık mesleğinin bu kadar popülerleşmesinde uluslararası yarışmalar kadar TV programları da etkili oldu. Mesleğin popülerleşmesi, aşçı olmak isteyenlerin sayısını artırdığı gibi gastronomi turizminin de ülke genelinde önemini artırdı. Türk mutfağı modernleşti Dünyanın en zengin mutfaklarından biri olduğu bilinen ancak uluslararası camiada tanıtılmadığı için hak ettiği ilgiyi göremeyen Türk mutfağının önümüzdeki süreçte dünyada da tanınması bekleniyor. Gerek restoran gerekse otel yatırımcılarının Türk ve Osmanlı mutfağına yatırım yapması bu alanda yeni markaları beraberinde getirmesi bekleniyor. Sunum, lezzet, hijyen ve yaratıcılık gibi konularda belli aşamaya gelen Türk mutfağı, özellikle Türkiye’de deyim yerindeyse yeniden keşfedildi. Önceleri sadece dünya mutfağına ağırlık veren ve bu alanda isim yapmaya çalışan aşçılar, bugün çok yaygın olmasa da Türk mutfağı konusunda isim yapmaya çalışıyorlar. Yerel lezzetler de gün yüzüne çıkıyor Öte yandan Türk mutfağının yanı sıra yerel mutfaklar da öne çıkmaya başladı. Televizyon programlarının, gurmelerin ve köşe yazarlarının da etkisiyle gün yüzüne çıkmaya başlayan yerel mutfaklar, aşçıların da yeni yorumlarıyla ve reçeteleriyle otel mutfaklarına da giriyor. Kültür turlarıyla paralel gelişen gastronomi turizmi, yöresel lezzetleri de içine katarak, turizmden pay almak isteyen birçok şehir, belde için ürün zenginliği anlamında ön açıcı oluyor. Acenteler, kültür turu rotalarına yerel lezzetleri de ekliyorlar. Oteller restoranlarını outsource ediyor Gastronomiden pay almak isteyen oteller bu alana yaptıkları yatırımları da artırıyorlar. Özellikle İstanbul’da manzarası olan lokasyonlarda yer alan Bakanlık Belgeli Yeme-İçme Mekanları (Mayıs 2013) İstanbul 205 Ankara 113 İzmir 51 Bursa 25 Antalya 15 Malatya 14 Adana 13 Eskişehir 13 Samsun 13 Balıkesir 11 Gaziantep 11 Tekirdağ 11 Diğer iller 131 Toplam 626 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 7 » DOSYA � OTELLERDE GASTRONOMİ 5 yıldızlı lüks oteller, dünyada öne çıkan mutfaklarla ilgili restoran açıyorlar. Ağırlıklı dünya mutfağı, Türk mutfağı ve Uzakdoğu mutfağı olmak üzere üç ayrı mutfak üzerinde yoğunlaşan oteller, otel müşterisini restoranlarına çekmeye çalışmanın yanı sıra dışarıdan da müşteri almaya çalışıyor. Diğer taraftan restoranlarını outsource eden otel sayısı da artıyor. Restoran işletmeciliğini ayrı değerlendiren bazı oteller, hem uluslararası bir markayı otellerine taşımak hem o markanın müşteri kitlesini çekmek hem de bu alandan elde edeceği payı artırmak için bazı restoranlarını farklı markalara outsourcing ediyorlar. TURYİD’e göre sektörün büyüklüğü 10 milyar doları buluyor Otel, restoran, lokanta, cafe, bar, eğlence merkezleri, catering hizmetleri ve günübirlik tesisler olmak üzere çok geniş bir alana yayılan yiyecek içecek sektörünün Türkiye’deki rakamsal büyüklüğü her yıl artıyor. Turizm Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği’nin (TURYİD) tahmini verilerine göre 10 milyar doları buldu. Bu rakamın yarısı ise İstanbul’da gerçekleşiyor. Amerika’da ise yiyecek-içecek sektörünün büyüklüğü 600 milyar doları geçiyor. Bu rakamlara otellerdeki yeme-içme üniteleri dahil edildiğinde karşımıza devasa bir sektör çıkıyor. Gastronomi alanında İstanbul başı çekiyor Diğer sektörlerde olduğu gibi bu alanda da pazarın büyüklüğüyle ilgili kesin bilgilere ulaşmak zor. Kültür ve Turizm Bakanlı- 28 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 ğı’ndan işletme belgesi alan 626 lokanta, eğlence merkezi, bar, günübirlik tesis ve mola noktası bulunuyor. Kuşkusuz sektör bundan çok daha büyük ve geniş alanı kaplıyor. Özellikle İstanbul’da yeme-içme ve eğlence merkezlerine yapılan yatırımlar her geçen yıl artıyor. Dünyaca ünlü resto- ran markalarının İstanbul’da şube açması, sektördeki ivmeyi gösteriyor. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre sadece İstanbul’da işletme belgeli 562 yeme-içme tesisi bulunuyor. Ankara, İzmir, Bursa, Antalya gibi büyük şehirler de İstanbul’u takip ediyor. İSTANBUL KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI “İŞLETME BELGELİ” YEME-İÇME VE EĞLENCE TESİSLERİ YERİ Avrupa TÜRÜ Anadolu Sayısı Avrupa Anadolu Kapasite TOPLAM Kapasite Yüzer Tesis 29 10 10470 3651 14121 Özel Tesis 112 30 19378 6339 25717 1 - 600 - 600 Lüks Lokanta 1.Sınıf Lokanta 84 47 20970 13407 34377 2.Sınıf Lokanta 32 14 4793 1710 6503 Kafeterya 5 1 535 175 710 Müstakil Eğlence Yerleri 6 1 890 50 940 Bar 2 2 210 90 300 Günübirlik Tesisler 9 7 2305 1347 3652 Günübirlik Gezi Tekneleri 27 16 2866 4701 7567 Ticari Yatlar 82 45 918 512 1430 389 173 63935 31982 95.917 KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI “YATIRIM BELGELİ” YERİ TÜRÜ 1.Sınıf Lokanta Eğlence Merkezi Günübirlik Tesisler Yat Limanları Avrupa Anadolu Sayısı 3 1 1 1 2 7 1 Avrupa Anadolu Kapasite 580 160 350 60 990 160 TOPLAM Kapasite 740 350 60 1.150 DOSYA � OTELLERDE GASTRONOMİ � RÖPORTAJ Maximilian J.W Thomae / Park Hotel Bosphorus Istanbul Executive Chef Son 20 yılda gastronomi sektörü komple değişti “1993’te daha çok Türkiye’de yöresel mutfak, klasik mutfak ve biraz da Osmanlı mutfağı konsepti vardı. Restoranlar daha çok kebap ve balık üzerineydi. Son 20 yılda sektör tamamen değişti. Aşçıların kendine güveni geldi. Türk şefler artık uluslararası zincirlerin şef aşçısı olmaya başladılar. Bugün 30-40 yaşlarında dünyanın her yerinde çalışabilecek başarılı aşçılarımız var. Bugünkü resme baktığınızda gerçekten de çok başarılı bir süreç yaşanmış.” G astoronomi turizminin Türkiye’deki son 20 yıllık gelişimine tanıklık eden ve bu gelişimde aktif rol oynayan isimlerden biri de Maximilian Thomae. Yaptığı çalışmalarla aşçılık mesleğinin bugünlere gelmesinde büyük emeği olan Thomae, Turizm ve Yatırım Dergisi’nin sorularını yanıtladı. n Siz Türkiye’ye ne zaman geldiniz? Ben Türkiye’ye 1993 yılında geldim. Bu yıl 20. yılımı tamamladım. İlk olarak Intercontinantal Hotel Group bünyesindeki Crowne Plaza Holiday Inn İstanbul Ataköy’de işe başladım. Grubun Türkiye’deki ve yurtdışındaki otellerinde 12 yıl çalıştım. Ondan sonra Mövenpick İstanbul Hotel’e geçtim. Ardından Pera Palace Hotel’in açılışında bulundum. Orayı açtıktan sonra da yine bir tarihi otel olan Park Hotel Bosphorus’a geldim. n Bu 20 yıllık süreçte gastronomi alanında neler değişti? Komple her şey değişti. Konsept tarafında bir değişiklik vardı. 1993’te daha çok Türkiye’nin yöresel mutfak, klasik mutfak ve biraz da Osmanlı mutfağı konsepti vardı. Restoranlar daha çok kebap ve balık üzerineydi. O dönemlerde otel içinde dünya mutfağı olarak farklı restoran konseptleri vardı. Seneler içinde konsept komple değişti. Bugün restoranlar çok popüler oldu. Dünya mutfağının farklı konseptlerini bulabiliyorsunuz. Türkiye’deki işleyiş Avrupa’daki gibi oldu. Gelen müşteri otelde konaklıyor, toplantısını, kongresini yapıyor. Akşam yemeğe gitmek istediğinde de otelin restoranında ya da dışarıdaki bir restoranda yemek yiyebiliyor. n Gastronomi alanında otel mutfağı da gelişti değil mi? 10 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 Tabii, gelişti. 1993’te Türkiye’de 6-7 tane uluslararası otel vardı. Artık İstanbul’da birçok otel açıldı. İSO standartları 1993’te yoktu ama bugün gerçek ISO standartları uygulanıyor. Eskiden gastronom eğitimi konusu da çok zayıftı. Sadece Mengen’deki aşçılık okulu vardı. Bugün sektör içinde dünyanın en popüler markalarını okul olarak kullanabilirsiniz. Okul sayıları arttı. Aşçılık mesleği çok popüler oldu. Gelinen durum Türkiye’ye yakışıyor. Çünkü yemekleri, kültürü ve mutfak kültürü çok zengin bir yer. Aşçılığın popüler olmasından dolayı çok çok mutluyum. n Sektörün gelişiminde adı öne çıkan isimlerden birisiniz. Neler yaptınız? Ben 1993’te geldiğimde daha gençtim. Avrupa’daki aktivitelerin hangisi burada eksik ise onları buraya getirmeye çalıştım. Bu çalışmaları yaparken sektörün güvenini kazandım. Bu konuda herkese teşekkür etmek istiyorum. Düşünün bir kere, hem gençsiniz hem yabancısınız hem Türk mutfağını geliştirmek istiyorsunuz. Bu noktada etrafımdan çok fazla destek gördüm. Doğru insanlarla çalıştım, doğru projelere katıldım. En önemlisi de ben Türk mutfağını, kültürünü, yaşam biçimini ve Türkçeyi öğrendim. Gençlerle birlikte farklı projeleri yürüttük. Bu destek olmasaydı hiçbir şey olmazdı. TUSİD aşçıları son 20 yılda çok fazla destekledi. Bence çok da doğru bir yatırım yaptılar. Bu sektörün gelişmesinde ekonomik destek çok önemliydi. n O zamanlar aşçılık mesleği nasıldı? Bu işi kimler yapıyordu? O yıllarda çok farklı bir aşçı profili vardı. Yaşlı aşçıların işin başında olduğu konservatif bir sektör vardı. 50-60 yaş arası şefler vardı, onların yardımcılığını da aynı köyden gelen kişiler oluşturuyordu. Gençlerle kimse ilgilenmiyordu. Yemekleri ustalar yapıyor, gençlere de sebze temizliği ve yıkama işleri yaptırılıyordu. Gençlerin kendini gösterebileceği hiçbir alan yoktu. Biz bunun değişmesi için çok uğraştık. Biz bunu çevirdik ve sektör tamamen değişti. Bunu bu alanda farklılaşmak isteyen birçok şefle birlikte yaptık. Biz Türk Aşçı Milli Takımı’nı kurarken, sektörün ilk prototipi Eyüp Kemal Sevinç oldu. 1996’ta yurtdışında bir yarışmaya gittik ve o bir ödül kazandı. Bundan sonra halkla ilişkiler (PR) çalışması başladı. Bu durum gençlerin hoşuna gitti. Kendini geliştirebilecekleri bir yol olduğunu gördüler ve bu konuda kendilerini geliştirmeye başladılar. 2000’lerde sektörün önü açıldı. n Bugün durum nedir? Türk şefler artık uluslararası zincirlerin şef aşçısı olmaya başladılar. Aşçıların kendine güveni geldi. 5 yıldızlı uluslararası markaların şefi olabilirim diye düşünmeye başladılar. Bugünkü resme baktığınızda gerçekten de çok başarılı bir süreç yaşanmış. Bugün 30-40 yaşlarında dünyanın her yerinde çalışabilecek başarılı aşçılarımız var. Ancak uluslararası alana çıkan aşçı sayısı az. Bunun bir nedeni de İngilizceyi öğrenmemeleri… Ama bu da değişiyor. Çünkü biz üçüncü döneme geçiyoruz. Bundan 5-6 yıl önce özel aşçılık okulları açılmaya başladı. Buradan mezun olan dil bilen, yeni genç bir profil var. Uzun vadede bu insanlar sektörü daha da geliştirecek. Ülke olarak ‘ Türk mutfağı, Türkiye’de çok popüler ama yurtdışında maalesef çok nadir tanıyan var. Dünyada hala kebap, lahmacun, balık olarak biliniyor. Ama 90 yıllarının sonunda yaratıcılık çalışmalarına ağırlık verdik, daha iyi sunumlar yapmaya başladık. O zamanlar “bunlar Türk yemeği değil” diye çok eleştiri de aldık. Ama 2000’lerin sonunda yoğun açılımlar başladı. Bugün hem sunum olarak hem de lezzet olarak modern Türk mutfağı oluştu. ’ biraz daha Avrupa’ya açılabilirsek, Türkiye’deki aşçılar Avrupa ülkelerinde biraz daha fazla çalışmaya başlarlarsa, aşçı profili biraz daha yükselir. Yurtdışında çalışıp geri dönen aşçılar, yeni fikirleri, heyecanları ve bakış açısını sektöre taşıyacaklar. Bu da sektörün standartlarını yükseltecektir. n Sizce bu süreçte Türk mutfağı nereden nereye geldi? Türk mutfağı, Türkiye’de çok popüler ama yurtdışında maalesef çok nadir tanıyan var. Dünyada Türk mutfağı hala kebap, lahmacun, balık olarak biliniyor. Ama 90 yıllarının sonunda yaratıcılık çalışmalarına ağırlık verdik, daha iyi sunumlar yapmaya başladık. O zamanlar “bunlar Türk yemeği değil” diye çok eleştiri de aldık. Ama 2000’lerin sonunda yoğun açılımlar başladı. Bugün hem sunum olarak hem de lezzet olarak modern Türk mutfağı oluştu. Bu önemli çünkü genellikle gastronomide dünya sürekli ileriye gidiyor. Pişme teknikleri, pişme aletleri, eğitim programları ve yeni ürünler vb. sürekli ilerliyor ve yeni trendler ortaya çıkarıyorlar. Ama Türkiye’den henüz bir trend çıkmadı. Türk mutfağını yani Osmanlı mutfağı veya Anadolu mutfağının dünyaya tanıştırmamız gerekiyor. Ama bunun için birlikte çalışmamız gerekiyor. Maalesef bu bizim sektörde az… n Türkiye içinde gastronomideki trendler neler? Bizim müşteri profilimiz hala Türk ve bunu iyi değerlendirmek zorundayız. Türkler, geleneksel mutfağını çok seviyorlar. Dünyada ise ızgara ve et trend halinde… Steak House konseptleri çok yaygın… Genel olarak yurtdışında başarılı ve popüler olan bir restoran markası Türkiye’de ve özellikle İstanbul’da bir şube açmak istiyor. Örneğin Londra, New York, Dubai gibi büyük metropollerde şubesi olan restoran markaları İstanbul’da da şube açmak istiyor. Türkiye olarak dünyaya açık olarak hareket ediyoruz. Türkler markayı çok seviyor. Marka varsa her şey çok daha iyi oluyor. Yerli markalar da seviliyor ama uluslararası bir marka varsa o zaman restoranlar ful doluyor. Bu da yatırım yapanları en popüler markalara veya en popüler şeflere yöneltiyor. Yerli yatırımcılar da restoran yatırımlarına yöneliyor. Doğuş Grubu Dreams projesi bu anlamda heyecan veren bir proje… Bu konsept tutulursa Türk mutfağı için de büyük bir yatırım anlamına gelecek. Geleneksel Türk mutfağı yenilenerek dünyanın farklı ülkelerine ve noktalarına gidecek. Bizim ihtiyacımız olan bir şeydi. n Turistler yerel mutfağı tercih ediyor mu? Otelde yemek yiyor mu? Bunu bilmek çok zor… Boğaz kenarı gibi iyi lokasyonda olup hizmet kalitesini oturtan oteller çok iyi iş yapıyor. Ama yalnızca kongre ve toplantı hizmetine ağırlık veren, hiç manzarası olmayan otellerde bu zayıf… Bu otelde 4500 metrekare Avrupa’nın en büyük bir terasını yapıyoruz. Çok iyi bir manzarası olacak. Biz burada hem yerel hem de uluslararası mutfağı sunacağız. Şimdi, “Nasıl bir heyecan yaratabiliriz, nasıl bir müşteri profilini hedeflemeliyiz, kimleri getirebiliriz” bunları planlıyoruz. n Oteller yiyecek içecek alanından gelir elde edebiliyor mu? İyi bir işletme her zaman kazancını artırmak ister. Daha fazla nasıl artırabilirim, öyle bakmak gerekiyor. Ekonomi krize girdiğinde otellerde yeme-içme yatırımları hemen küçültülür. Eleman sayısı çok olan bir bölüm ve getirisi de odalar bölümü kadar değil. O yüzden restoran sayısını azaltıp, hizmet aşağıya çekilir. Şimdi oteller tek restoranı varsa ikinci restoranı açıyor. Özel dining restoranlar açılıyor. Bazı oteller restoranı için farklı restoran markalarıyla anlaşıp işletiyor. Böylece hem bu işin halkla ilişkiler tarafından yararlanıyor hem de o markanın müşteri kitlesini otele çekmiş oluyor. Biz F&B yeme içme tarafına çok önem veriyoruz. Yemek yemek isteyen müşteriyi otel içinde tutmak istiyoruz. Burada Türk mutfağı başrol oynayacak. 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 11 DOSYA � OTELLERDE GASTRONOMİ � GÖRÜŞLER Tahsin Öztiryaki / Türk Mutfağı Derneği Başkanı Turizmin gelişimi için mutfağa girmek lazım T urizmin gelişmesine bakıldığında gastronominin bu gelişim içinde önemli bir paya sahip olduğunu söyleyebiliriz. Konfor, eğlence, kaliteli zaman geçirme gibi modern dönemin beklentilerinin olduğu günümüzde kişilerin tercihlerini etkileyen bir sebep oldu “işletmelerin mutfakları ve o mutfaklardan çıkan lezzetler”. Turizm pastasındaki payını artırmak isteyen tüm turistik işletmeler, turizmin çeşitlendirilmesi ve sürekliliğin sağlanarak 12 aya yayılması için bazı ögeleri ön plana çıkarıyorlar. Destinasyonu öne çıkaran yöresel lezzetleri, gastronomi kültürü turistlerin seyahat ve tatil seçiminde ilk sorguladığı maddelerden biri haline geldi. Kendisi başlı başına bir lokomotif sektör olan turizm, gastronominin gelişimi ve turizmle ilişkilendirilmesi ile “gastronomi turizmi” gibi geçmişi çok eskilere dayanan ancak günümüzde trend olan bir oluşumu bünyesine katarak büyümeye devam ediyor. Günümüzde dünyada birçok turistik işletme mutfaklarından çıkacak lezzetleri ve o lezzetleri hazırlayacak nitelikli personeli yıllık pazarlama stratejilerinin bir parçası olarak görüyor. Destinasyonlara ait gastronomik unsurların yoğun olarak kullanıldığı pazarlama faaliyetlerinde, turistlere sunulan gastronomik turizm faaliyetleri işletmeler için büyük maddi kazanımlar sağlıyor. İş- 12 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 letmeler de turistlerde daha bilinçli artık. Biz de üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Yakın zamanda Türk Mutfağı Derneği’ni kurduk. Türk mutfağının gelişimine gönül veren dernekler, restorancılar, yazarlar ve akademisyenlerin katıldığı ve Turizm Bakanlığı müsteşarının da eşlik ettiği bir toplantı düzenledik. Çok olumlu dönüşler aldık. Mutfağımızı iyi anlamalı ve iyi anlatmalıyız Turistler gezip gördükleri yeri tamamen yaşamak istiyorlar. Tarihi bir mekanın geçmişinden gelen tatları me- rak ediyorlar. Üstelik farklı mutfakların, eskiden beri süre gelen yapılış şeklini koruyan, baharatına kadar her şeyi yöresel olan lezzetleri için kilometreler kat eden gastronomi tutkunları var. Bu anlamda Türkiye çok zengin bir kültürel yapıya sahip... Coğrafyasında farklı kültürleri ve farklı mutfakları barındırıyor. Bir de yıllarca harmanlanmış zengin kültürel yapının doğurduğu kendine has mutfakları var. Bizim bu zenginliğimizi fark etmemiz, mutfağımızı çok iyi anlamamız ve çok iyi anlatmamız lazım. Türk Mutfağı Derneği olarak biz üzerimize düşeni yapmak için çıktığımız yolda mutfağımızın markalaşması, sektörün alt yapısının güçlendirilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Dünyada turisti en çok çeken ülkeler, tanıtım çalışmalarında gastronomiyi en önemli araçlardan biri olarak konumlandırıyor. Ülkemizin de eşsiz doğasını, tarihini zengin mutfağı ile beraber pazarlamak lazım. Yöresel tatlarımızla kıtaları aşmamız lazım. Bunun için sadece gastronomiye değer verenlerin değil tedarikçisiyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, işletmecisiyle tüm Türk mutfağı severlerin planlı bir şekilde hareket etmesi lazım. Turizm sektörünün gastronomi ile yeni çıkış noktaları yakalaması sonucunda, bağlı birçok sektör bundan olumlu etkilenecek. DOSYA � OTELLERDE GASTRONOMİ � GÖRÜŞLER Yalçın Manav / Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu (TAŞFED) Başkanı Türk mutfağına hitap eden restoran sayısı az G astronomi turizmi İstanbul, Antalya gibi Türkiye’nin büyük şehirlerinde gelişiyor. Eskiden zincir oteller Türkiye’ye girdiğinde genel müdürleri ile şef aşçılarını beraber getiriyorlardı. Şimdi tüm zincirlerde Türk şefler çalışıyor. Biz TASFED olarak 1996’dan beri Türk şeflerini uluslararası yarışmalara götürüyoruz. Bu yarışmalarda aşçılarımız uluslararası mutfağı ve Akdeniz mutfağını öğrendi. Aşçılık çok önemli bir meslek haline geldi. Sunum konusunu geliştirdik. Modern Türk mutfağını yarattık. Türkiye’ye de artık uluslararası restoran markaları gelmeye başladı. Yerel markalar da çıkıyor. Sektör gelişiyor ama fazlalaşmıyor. Türk mutfağını temsil edecek daha fazla restorana ihtiyaç var. Mesela turistlerin yoğun olarak gittiği Sultanahmet’te Türk mutfağına hitap eden restoran sayısı az. Öte yandan Türkiye tencere yemeklerinde dünyada hem çeşit sayısı anlamında hem de restoran sayısı anlamında birinci sıradayız. Baktığınızda Türk mutfağı iyi bir yere gidiyor. Artık simitçiler bile eldiven kullanıyor. Türk mutfağı modernleşti ama içe dönük… Yurtdışında tanıtmak gerekiyor. Gastronomi tanıtımın en önemli bacaklarından biri... Gastronomi turizmini yukarı taşıyabilirsek hem daha kaliteli turist hem de daha çok turist gelir. Yurtdışında büyük şehirlerde Türk ve Osmanlı mutfağı festivalleri yapılarak başlayabiliriz. Yine önemli başkentlerde ve büyük şehirlerde Türk restoranları açmak gerekiyor. Ayrıca yöresel mutfaklara da önem verilmeli... Yine ülke olarak kendi yemeklerimize ve ürünlerimize sahip çıkmalıyız. Rakiplerimiz patent alarak bizim yemeklerimize sahip çıkıyorlar. Patent alırken de ülkelerarası almak gerekiyor. Öte yandan Türkiye’de otellerin de mutfağı gelişiyor. Otellerde büyüklüğüne göre İtalyan, biri Uzakdoğu, biri de Osmanlı-Türk Mutfağı olabiliyor. Türk ve Akdeniz mutfağını hangi otel laikiyle temsil ediyorsa, lezzetli, hijyenik yemekler yapabiliyorsa o otel ilgi görüyor. Turistlerin yanı sıra halk da tercih ediyor. Örneğin Alanya’daki 4 yıldızlı bir otel otelde yapılmış reçeller, zeytin, ekmek gibi öyle müthiş şeyler yapıyor ki hem turistlerin hem de bölge halkının ilgi odağı olabiliyor. O otelin mutfağı, servisi onları çektiği için başka otellerde kalanlar da o otele yemeğe gidebiliyor. Faruk Boyacı / Sirkeci Group Yönetim Kurulu Başkanı Bölgede 5 farklı mutfakla alternatif yaratmak istedik B izim ciddi yeme içme yatırımlarımız da var. Cafe ve restoran 5 tane yeme-içme yeri, 5 tane otel işletiyoruz. Otellere bağlı gibi olan ama ayrı kimliği olan restoranlar işletiyoruz. Osmanlı mutfağı, Ege mutfağı, bölgesel Türk mutfağı gibi farklı restoranlar. İlginin artmaması mümkün değil. Bir kere şöyle bir hatadan geliyoruz. Türk mutfağı denilen şeyi insanlar kebap ve döner vb. üzerinden tanımış. Bunun böyle olmadığını ve çok daha zengin olduğunu insanlara anlattıkça çok büyük bir hayranlıkla denemek istiyorlar. Gerçekten bizim esnaf lokantaları, tencere yemekleri, farklı yöreden gelen çok zengin bir kültür. Biz burada farklı bir misyonu da 14 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 yerine getirdik. 5 ayrı restoranda 5 farklı mutfak çok zor bir şey. Hepsinde aynı mutfağı yapsam işim çok daha kolay olurdu. Otelleri yaparken düşündük: Ya bu kadar yüksek standartta butik oteller yapıyoruz. Peki, burada kalan insanlar nerede yemek yiyecek? Çıkacak sokağa 1 yıldız, 2 yıldız lokantalarda kebap yiyecekler. İnsanlar yiyebilirler, balık ekmek de yiyebilirler. Ama biz bir alternatif yaratarak insanlara sunmamız lazım dedik. Biz bu bölgede bu alternatifleri ürettik ve oldukça başarılı bir hale getirdik. Bölge dışından da insanların gelmesini sağladık. Bizim restoranlarımıza Ritz Carlton, Çırağan’dan İstanbul’un her tarafından insanlar geliyor. DOSYA � OTELLERDE GASTRONOMİ � GÖRÜŞLER Aydın Demir / Divan İstanbul Executive Chef Turistler kültür deneyimi satın almak istiyor T ürkiye’de gastronomi turizmi çok değişti. Ülkemizde İtalyan restoranları, Uzakdoğu restoranları, dünya mutfağı gibi seçenekler çoğaldı. Bu gelişmeler gastronomi turizmini zenginleştirdi. Geçmişte karın doyurmak için otelin restoranlarını tercih ediyorlardı ama bugün müşteriler artık konakladıkları otelde değil, her gün farklı bir restoranda yemek yemek istiyorlar. Turistler ülkemize geldiklerinde bu ülkenin lezzetlerini tatmak istiyorlar. Temiz, güvenilir, sağlıklı restoranları tercih ediyorlar. Artık restoran isminden daha çok şefin ismine ve yaptıklarına bakıyorlar. Tabi ki Türk mutfağını tercih ediyorlar. Ama otellerde otantik Türk mutfağı çok olmuyor. Bunu daha çok restoranlar sunuyorlar. Varlıklı müşteri elit Türk restoranlarında yemek yemek istiyor. Restoranlarda ciddi şarap kavı, içecek menüleri zengin olsun istiyorlar. Türk şaraplarını da tatmak istiyorlar. Genelde kültür deneyimi satın almak istiyor. Bunu ön plana çıkaran restoran ve oteller başarı sağlıyorlar. Müşteriler genellikle otel yemekleri daha standarttır düşüncesiyle kaldıkları otelde yemek yemek istemiyorlar. Ama otellerde bu pastadan pay almak göre bu alanın otel gelirlerine katkısı yüzde 30-40’lara ulaşıyor. istediği için bu alana önem veriyorlar. Mesela bizim Divan İstanbul’da biri Uzakdoğu lezzetlerini sunan Japon restoranı, Divan Pub klasiği ve Türk restoranı olmak üzere üç restoran var. Hem Türk mutfağı hem de dünya mutfağına hitap eden Divan Pub çok ciddi işler yapıyor. Yerli misafir anlamında klasikleşmiş müşterisi var. Divan İstanbul yiyecek içecekten ciddi pay alıyor. Divan da restoranlarının yanı sıra dış davet ve catering işleri de çok yapıyor. Sezonuna Türk mutfağı çok popüler hale geldi ama Türk mutfağı yapan şef sayısı çok az. Türk mutfağı yapan bir şefin çok iyi para kazanamayacağını çok popüler bir aşçı olamayacağını düşündüğü için aşçılar Türk mutfağına çok yönelmiyorlardı. Ama bu biraz kırıldı çünkü Türk restoranları ve mutfağı önem kazanmaya başladı. Ama o mutfağı yapacak yetişmiş şef çok az… Ben bunlardan bir örneğim. Türk mutfağını temsil eden bir şefim. Öte yandan yerel mutfaklar yavaş yavaş ön plana çıkıyor. Çünkü insanlar hala tutucu, alışkın oldukları lezzetleri tatmak istiyorlar. Bunu doğru sunan restoranlar ön plana çıkıyor. Türkiye’de aşçılık da gelişti. Aşçılar artık bir film yıldızı kadar popüler olabiliyor. Televizyon programlarının bunda çok etkisi oldu. Bir şef kültürünün hakim olması ve bunun halka kadar inmesi, aşçılık mesleğinin popülerliğini artırdı. Artık aşçıbaşılar genel müdür kadar hatta ondan yüksek maaş alıyorlar. Etiler Turizm Meslek Lisesi’nde bir konferansa gittiğimde oradaki 200-250 öğrencinin yüzde 80’i aşçı olmak istiyordu. Eskiden aşçılık küçümsenen bir meslekti. Ümit Yüksel / Radisson Blu Bosphorus Executive Chef Türk mutfağı zenginliğine rağmen istediği seviyeye gelemedi Ü lkemize gelen turistler öncelikle Türk mutfağını arıyorlar ve lezzetlerine bakmak istiyorlar. Uzun süreli kalışlarda ise farklılık arıyorlar. Herkesin aradığı ortak nokta lezzet ve yaratıcılık... Gittikçe artan tanıtım atağı ile Türk mutfağı da yükselişini sürdürüyor, ama herkesin dediği gibi ilk üç mutfak arasına girebilecek zenginliğe rağmen tanıtım eksikliğinden dolayı dünya üzerindeki yeri henüz o seviyeye gelemedi. Bu da tanıtım ve Türk haftalarının sıklıkla yapılmasıyla mümkün olabilir. Otellerdeki gastronomiyi ele alacak olursak; daha önceleri otellerde Fransız mutfak ve servis kültürü akımında kalan bir otelcilik vardı. Artık servis kuralları eskisi gibi değil, konsepte uygun olarak servis şekilleri bile değişiyor. Değişim çok hızlı ve önemli 16 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 olan değişime ayak uydurabilmek. Çünkü aksi halde çok geride kalıyorsunuz. Marka olmuş birçok restoran artık Türkiye’de otellerin restoranlarını işletmeye başladı. Oteller ve mal sahipleri iyi paralar kazanıyorlar. Esas soru bence şu olmalı; bu restoranlar para dışında otellere ve otel müşterilerine bir şey kazandırıyor mu? Bu tarz işbirliklerinde kalitesiz hizmet nedeniyle umduklarını bulamayan işletmeler de çok fazla. Otelcilik ve otel hizmeti çok farklı... Para kazanma hırsını bu karmaşaya sokmak günü kurtarmaktan başka bir şey değil bence. Bugün yiyecek içecekte, sağlıklı ve organik beslenme otellerde en fazla ön plana çıkıyor. Radisson Blu İstanbul’da Brain fo- od konseptini geçen yıl itibariyle başlattık. Brain food konsepti, bol sebze, bol balık, az et, az şeker ve tamamen doğal şeker ve ürünler ile oluşan bir konsept. Radisson Blu Türkiye otellerine gelen misafirler bu hizmet ile toplantı esnasında rehavet verecek yiyecekleri vücuda menü desteği ile sokmadığı için toplantılarda organik ve vücut direncini artıracak, beyini daha fazla uyaracak yiyeceklerden oluşan paket alıyorlar. DOSYA � OTELLERDE GASTRONOMİ � GÖRÜŞLER Eyüp Sabri Yunusoğlu / Martı İstanbul Hotel Executive Chef Türkiye’de bugün restoran sayısı ve mutfak yelpazesi genişledi T ürkiye’de gastronomi turizmi henüz yeterli bir gelişim göstermedi. Türkiye, çok zengin bir gastronomi kültürüne sahip olmasına rağmen, sadece bu kültürü keşfetmeye yönelik bir turizm yok ülkemizde. Ancak yine de kültür turları yöresel yemeklerin tanıtımına bir nebze de olsa katkıda bulunuyor. Bazı ülke mutfaklarının makus talihi vardır. Örneğin İtalyan mutfağı pizza ve makarnadan ibaret olarak algılanır. Bizim mutfağımız da maalesef sadece döner ve kebap olarak algılanıyor. Bunun değiştirilmesi için özellikle de son yıllarda şefler ve yöneticiler ciddi çaba gösteriyor. Geri dönüşleri yakın zamanda alacağımıza inanıyorum. Otellerdeki gelişime baktığımızda ise şöyle bir gelişim var: Bizim çıraklığımız döneminde dışarıda hizmet veren restoranlar çok azdı ve olanlar da genelde Türk ve saray mutfağının o dönemki temsilcileriydi. Ama şu an bu hizmet geniş bir yelpazeye yayıldı, çeşitli restoranlar farklı konseptlerle hizmet veriyorlar. O dönemde otel restoranları daha çok kullanılıyordu ve o dönemin revaçta mutfağı olan Fransız mutfağı ör- nekleri hakimdi. Şu an o klasik yemekleri kullanan restoranlar azaldı. Çünkü her neslin yemek tercihi farklılık gösteriyor. Bunun sebebi ise değişen yemek ve sağlık alışkanlıkları aslında. Oteller restoranlarını yeni bir işletmeye kiraya veriyorlar Otellerde yeni trend restoranları dışarıdan bir işletmeye kiralamak. Ancak tabii ki kendi işletmesini yapmak isteyen kurumlar da var. Benim öngörüm ise otellerin zaman içerisinde bünyelerindeki restoranları başka bir şirket kurarak ve bu şirketi grupları içerisinde ayrı bir birim olarak yönetecekleri yönünde… Bu şirketin yöneticilerini de yine tecrübeli restoran yöneticilerinden seçecekler. Otel restoranlarındaki artış ve nitelik farkı, işletmelere hem bilinirlik hem de karlılık açısından katkı sağlıyor. Otel misafirlerinin tercihlerine baktığımızda otelde konaklayan misafirler kahvaltılarını otelin ana restoranında alıyorlar. Çoğunlukla otel dışında bir akşam yemeği yerler veya iş yemeğine davet e- dilirler. Bu noktada denemek istedikleri bir restoran varsa onu tercih ediyorlar. Bu kişiden kişiye değişiyor. Kimi hijyen açısından güvenilir bir yerde lokal lezzetleri test ederken, kimileri ise bildik markaların o bölgedeki restoranlarını seçiyor. Bu noktada, otellerin kendi bünyelerinde ülke mutfağının en iyi örneklerini sunabilecekleri restoranlar bulundurmalarında fayda görüyorum. Ayrıca açık alanı da olan bir cafe/brasserie de mutlaka ilgi çekiyor. Kasım Zoto / Hotel Armada İstanbul Mutfağımız uluslararası arenada aranan bir mutfak olacak G astronomi turizminin bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gün geçtikçe önemi artıyor. Gelişimin olması gerektiği biçimde gerçekleştiğini söyleyebilir miyiz? Bundan pek emin değilim ama bu alanda büyük potansiyelimiz olduğu çok açık. Eskiden otellerde gastronomi bir yan servis olarak algılanırdı. Şimdi ise otele kendi başına ayrı bir çekicilik ekleyen bir unsur olarak kabul ediliyor. Gastronomi iyi planlanmazsa otelin bir gider kalemi, iyi planlanırsa önemli bir gelir ve pazarlama nedeni olabiliyor. Bugün, bir otel, kendi markası ile bağımsız bir restoran işletmesi değildir. Yeni trend, otellerdeki mutfak şeflerinin ve farklı mut- 18 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 fak konseptlerinin öne çıkarıldığı yiyecek ve içecek üniteleridir. Turistlerin beklentisi, buraya kadar gelmişken yerel alkollü ve alkolsüz içkiler ve yerel mutfak ürünlerini tatmak istiyorlar. Büyük kentlerde ise farklı mutfak örneklerini kolaylıkla otel dışında da buldukları için kaldığı otelden öyle bir beklenti içinde değiller. Gün geçtikçe Türkiye’de mutfak şeflerinin kalitesi yükseliyor, dolayısıyla yerel mutfağın dünya standartlarında pişirme teknikleri ve prezantasyonu da mutfağımızın uluslararası platformda daha fazla söz sahibi olmasına yol açıyor. Böyle devam ederse yakın gelecekte Türk Mutfağı bütün dünyada aranan bir mutfak olacaktır. OTELLER � HABER Dedeman Erbil misafirlerini ağırlamaya başladı Irak’ın başkenti Erbil’in finans ve ticari merkezine yakın konumda Dedeman Erbil misafirlerine kapılarını açtı. 151 odası olan Dedeman Erbil de toplam 8 toplantı salonu bulunuyor. Ö zbekistan’dan sonra yurtdışında ikinci tesisi açan Dedeman Hotels, yurtdışındaki ikinci otelini Irak’ta Dedeman Erbil adıyla açtı. Son yıllarda ticari gelişme ile dikkat çeken Erbil’de hizmete açılan Dedeman Erbil otelinde superior, deluxe, executive ve süit oda olmak üzere toplam 151 oda bulunuyor. Otelde aynı zamanda kapalı yüzme havuzu, güzellik salonu, Türk hamamı, Fin hamamı, sauna, aroma terapi ve Uzakdoğu masajları ve fitness center yer alıyor. Finans ve ticari merkezlere yakın “Executive Lounge” hizmetlerini de sunan Dedeman Erbil’de 8 toplantı salonu yer alıyor. Şehrin merkezinde, finans ve ticari merkezlere yakın olan otelde Türk ve Ortadoğu mutfağının hakim olduğu restoranlar ve publar bulunuyor. Eğlence parkı Vialand’in ilk etabı açıldı İçerisinde çocuklar için temalı park bulunan Vialand alışveriş merkezi açıldı. Projenin geri kalanında bulunan iki temalı otel ise 2014 yılında açılacak. A lışveriş caddeleri şeklinde tasarlanan, temalı park, gösteri merkezi ve rekreasyon alanını bir arada sunan İstanbul’un ilk temalı eğlence ve alışveriş merkezi Vialand’in ilk etabı açıldı. İstanbul Eyüp’te yapımı 2 yılda tamamlanan Vialand projesinin ilk etabında yer alan alışveriş merkezi hizmete girdi. Açılışını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı Vialand, bünyesinde yapılacak 5 yıldızlı otel ise 2014 sonlarında açılacak. Via Properties & Gürsoy Gup Ortaklığı Yönetim Kurulu Üyesi Tayfun Döşkaya Vialand Alışveriş Merkezi’nin temalı park ile yaratacağı sinerjiyi dikkate alarak çocukları Vialand’e getirmek için birçok markayı projeye eklediklerini söyledi. Çocuklar için temalı otel odaları tasarlanacak Proje içinde önemli bir otel yatırımı da olacağını belirten Döşkaya, 2014 yılında açmayı düşündükleri 5 yıldızlı temalı otel bünyesinde 250 oda, 12 adet özel suit oda ve aile odaları bulunacağını aktardı. Tüm odalarda çocuklar için özel tasarlanmış yatak ve banyoların yanı sıra yeme içme alanlarında özel çocuk üniteleri ile otel misafirlere rüya gibi bir deneyim sunması planlanıyor. 20 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 Vialand’te temalı park, gölet, yeşil alan ve konser alanları bulunuyor Yaklaşık 600 dönüm üzerine kurulan Vialand’te alışveriş caddeleri üzerinde 109 farklı cephe, 250 mağaza yer alıyor. 8 bin araçlık otoparkı bulunan Vialand’te 10 bin kişilik açık hava gösteri merkezinin yanı sıra temalı parkı, gölet, yeşil alan, konser alanları ve yürüyüş yollarını içeren 100 dönümlük bir de rekreasyon alanını ziyaretçilerine sunuyor. Safranbolu Paçacıoğlu Bağ Evi “butik otel” olarak hizmet veriyor Safranbolu’daki Paçacıoğlu Bağ Evi, 4 yıl süren restorasyondan sonra 8 odasıyla butik otel olarak hizmete açıldı. Restorasyonda yaklaşık 130 yıllık binanın orijinal hali korundu. P Hüsnü Paçacıoğlu açacıoğlu Hüsnü Efendi tarafından 1890 yılında Safranbolu’da yaptırılan Paçacıoğlu Bağ Evi, ikinci kuşaktan Hüsnü Paçacıoğlu tarafından 4 yıl süren restorasyon sonrası ‘butik otel’ olarak hizmete açıldı. Safranbolu’nun simgesel yapılarından olan Paçacıoğlu Bağ Evi, yerlerden tavan döşemelerine kadar orijinal hali korunarak restore edildi. 8 oda ile misafirlerini ağırlayacak tesisin sahibi Hüsnü Pacaçığlu, amacının sadece evi kurtarmak olmadığını aynı zamanda Safranbolu’ya eser kazandırmak olduğunu vurguladı. Akfen, hissedarlarına temettü dağıtacak Akfen Holding 2013 yılının ilk çeyreğine ait gelirlerini açıkladı. Buna göre, geçen yılın aynı dönemine göre Akfen’in FAVÖK marjının yüzde 30 seviyesine ulaştığı bildirildi. Akfen Holding bu yıl ilk kez hissedarlarına toplam 25,5 milyon TL temettü dağıtma kararı aldı. A kfen Holding’in 2013 yılının ilk çeyreğine ait finansal sonuçları açıklandı. Akfen Holding’in bağlı ortaklıkları bazında yaşanan operasyonel performans sonuçlarındaki kayda değer artış neticesinde geçen yılın aynı dönemine göre vergi öncesi karında önemli bir artış yaşayarak yüzde 30 seviyelerine ulaştı. Akfen Holding’in bağlı ortaklıklarının konsolide geliri Ocak 2013 - Mart 2013 dönemini kapsayan finansal sonuçlarına göre bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 64 artış göstererek, 31,7 milyon TL, FAVÖK değeri ise 10 milyon TL seviyelerinde oluştu. Şirketin özsermayesi 1.730 milyon TL’ye ulaşırken aktif toplamı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,3 artış gösterdi ve Divan Talya Otel kapandı A Süha Güçsav 3.265 milyon TL oldu. Konsolide net dönem karı ise 15,4 milyon TL olarak gerçekleştirildiği belirtildi. Aynı dönemde Akfen Holding bağlı ortaklıkları vasıtasıyla 51 milyon TL tutarında da yatırım yapıldığı kaydedildi. ntalya’nın ilk 5 yıldızlı oteli olan 32 yıldır Antalya turizmine katkı sağlayan Divan Talya Oteli kapatıldı. Divan Grubu tarafından yıkılarak yeniden açılması planlanan otelin projesiyle ilgili çıkan sorunlar nedeniyle ne zaman açılacağı belirtilmiyor. Divan Grubu, Divan Talya Otel’in 2 yıl önce yıkılarak yerine daha modern tesis yapacağını açıklamıştı. Ancak 6 katlı otelin son 2 katının imar planında bulunmadığı gerekçesiyle Muratpaşa Belediyesi, yapılması planlanan yeni otelin en fazla 4 katlı olmasına karar vermişti. Bunun üzerine Divan Grubu oteli kapatma kararı aldı. “Bu yıl hissedarlarına toplam 25,5 milyon TL temettü dağıtım kararı aldı” Akfen Holding Holding CEO’su Süha Güçsav, Ibis Otel Esenyurt’un yatırımının yanı sıra Kavakçalı hidroelektrik santralini devreye soktuklarını kaydetti. Güçsav şunları kaydetti: “Hem finansal hem de operasyonel sonuçlar bakımından başarılı bir yılı geride bırakan şirketimiz ilk kez bu yıl hissedarlarına toplam 25,5 milyon TL temettü dağıtım kararı aldı. ” 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 21 OTELLER � HABER Türkiye Avrupa’da fiyatları en çok artan ikinci ülke oldu 600 binden fazla otel fiyatının karşılaştırarak belirlenen Mayıs ayı “trivago Otel Fiyat Endeksi Raporu”nu (tHPI) yayınladı. Rapora göre Türkiye, geçen yılın aynı dönemine göre bir gecelik çift kişilik standart oda fiyatları en çok artan ikinci Avrupa ülkesi oldu. İstanbul ise Avrupa’da oda fiyatları en çok yükselen en popüler altıncı şehir oldu. M ayıs ayı içerisinde Türkiye’deki otellerin bir gecelik çift kişilik standart oda fiyatı bir önceki aya göre yüzde 28 yükselişle ortalama 169 avro oldu. Avrupa’da otel fiyatlarının en çok arttığı ülke Çek Cumhuriyeti oldu. Fiyatların yüzde 33 yükselişle 144 avro olan Monako’yu Türkiye’den sonra üçüncü olarak Macaristan takip etti. Avrupa’da standart çift kişilik odaların bir gecelik fiyatlarının en düşük olduğu ülke Bulgaristan oldu. İstanbul, Avrupa’nın en çok artış gösteren altıncı şehir oldu Nisan 2013 ve Mayıs 2013 verileri karşılaştırıldığında İstanbul, yüzde 29’luk fiyat artışı ile Cannes’dan sonra Avrupa’daki bir gecelik çift kişilik standart oda fiyatlarının en çok arttığı altıncı şehir oldu. İstanbul, Avrupa’nın oda fiyatları bakımından en pahalı şehirleri içerisinde bir basamak gerileyerek altıncı oldu. Avrupa ile paralel olarak Türkiye’de de çift kişilik standart odaların tek gecelik ücretlerde genel olarak artış oldu. Mayıs ayında Nisan ayına göre oda fiyatlarında en çok artış gösteren oteller yine Bodrum ve Antalya otelleri oldu. Hem otel fiyatlarının yüzde 51 oranında yükseldiği hem de oda fiyatlarının ortalama 253 TL olması ile bu iki tatil bölgesindeki otellerdeki fiyat artışları Mayıs ayında ön plana çıktı. Nevşehir de bir önceki ayda olduğu gibi bu ay da ortalama 290 TL olan oda fiyatları ile iç kesimlerdeki en pahalı tatil bölgesi oldu. Ayrıca İzmir’de oda fiyatları yüzde 8 artarak ortalama 220 TL, Ankara’da yüzde 2 artarak 218 TL ve Trabzon’da yüzde 14 artarak 230 TL’ye ulaştı. Trivago.com fiyat- performansı en iyi sahil otellerini seçti Otel fiyatı karşılaştırma sitesi trivago. com.tr tarafından Avrupa’nın fiyat-per- The Ritz-Carlton’da yeni atama T he Ritz-Carlton İstanbul’da Satış Direktörlüğünü yaklaşık 4 yıldır sürdüren Ela Ergin, Mayıs ayı itibariyle Satış ve Pazarlama Direktörlüğüne atandı. The Ritz-Carlton Istanbul’daki Satış Direktörlüğü görevinden önce 2004-2009 yılları arası Grand Hyatt Oteli’nde Ziyafet Satış Koordinatörü, Grup Satış Koordinatörü, Kurumsal Satış Müdürlüğü ve son olarak Satış Direktör Yardımcısı olarak çeşitli görevlerde bulundu. Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otel Yöneticiliği’nden mezun olan Ela Ergin, kariyer hayatına 1998 yılında Pera Palas Oteli’nde Rezervasyon Sorumlusu olarak başladı. Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi Arthur Anderson’da dört yıl boyunca muhasebe alanında çalıştı. 22 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 formans oranı en iyi olan sahil otellerini seçti. Türkiye’den sadece Corinthia Club Hotel Tekirova’nın girdiği listede şu oteller yer aldı: 1- Hotel R2 Rio Calma (Fuerteventura, İspanya) 2- Hotel Aks Porto Heli (Mora, Yunanistan) 3- Hotel Capital Coast Resort&Spa (Güney Kıbrıs) 4- Hotel Sol S’Argamassa (İbiza, İspanya) 5- Hotel Bali Star (Girit, Yunanistan) 6- Hotel Eurotel Altura (Algarve, Portekiz) 7- Corinthia Club Hotel Tekirova (Tekirova, Türkiye) 8- Hotel Monterrey (Costa Brava, İspanya) 9- Hotel Pollentia Club Resort (Mayorka, İspanya) 10- Hotel Iti Neptun Beach (Sunny Beach, Bulgaristan) Pera Palace Jumeirah’a yeni Satış ve Pazarlama Direktörü P era Palace Hotel, Jumeirah yönetim kadrosunu değiştirmeye devam ediyor. Pera Palace Hotel, Jumeirah, The Grand Tarabya Oteli’nin Satış ve Pazarlama Direktörü Murat Cevherioğlu’nu transfer etti. Meslek hayatına 1995 yılında VIP Tourism DMC’de satış temsilcisi olarak başlayan Cevherioğlu, kariyerini Avis Rent a Car Company’de satış danışmanı, Ceylan Inter-Continental İstanbul’da Ziyafet-Kongre Koordinatörlüğü yaparak sürdürdü. Daha sonra, Hilton International İstanbul Oteli, W İstanbul Oteli ve Mövenpick otellerinde çeşitli görevleri aldı. En son The Grand Tarabya Oteli’nin Satış ve Pazarlama Direktörlük görevini gerçekleştiriyordu. OTELLER � HABER Yenilenen Patara Prince sezonu açtı Sezona hazırlık kapsamında yenileme çalışmalarını tamamlayan Patara Prince Hotel&Resort, 2013 yılı sezonunu açtı. Dekorasyonu ve aksesuarları yenilenen otelin lobisi yeni bir konsepte büründürüldü ve kahvaltı salonu genişletildi. M isafir memnuniyetini ilke edinmiş, ödüllü mimarisi, mavi bayraklı denizi ve özel bahçeleri ile hizmet veren Patara Prince Hotel & Resort, modern tasarımlı Cabana Suit ile sezona girdi. Yenileme çalışmaları yapılan otelde, hizmet kalitesini yükseltmek için Patara Prince’in lobisi yeni bir konsept ışığında yenilendi. Kahvaltı salonu da genişletilen tesisin, tüm mobilya ve aksesuarları da yenilendi. Otelin ortak alanlarında 90 kanalla yayın yapan plazma TV’ler eklendi. Bunlara ek olarak suitlere wifi ve kablosuz internet ücretsiz sunulmaya başlandı. Bodrum Sea Garden Hotel’e iki yeni atama gerçekleşti Hapimag Grubuna ait Bodrum Sea Garden Hotel’in Executive Chef görevine Hüseyin Bölük getirilirken, Genel Müdürlüğe ise Kerem Demirkol atandı. B odrum Sea Garden Türkiye ve Yunanistan Bölge Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Kerem Demirkol, Hapimag Resort Sea Garden Bodrum’a Genel Müdür olarak atandı. Yaklaşık 11 yıldır turizm ve otelcilik sektöründe hizmet veren Demirkol, uzun yıllar Bodrum Sea Garden Hotel’de çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı. Hüseyin Bölük 24 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 Avrupa’da 57 tatil köyü ve residans işleten İsviçre merkezli Hapimag grubunun Türkiye’deki en büyük tesisi Bodrum Sea Garden Hotel’ine Executive Chef görevine Hüseyin Bölük getirildi. Bölük, çeşitli mutfak temasının işlendiği 18 farklı restoranı bulunan Hapimag Sea Garden Hotel’de 2013 yılını “Gastronomi Yılı” olarak ilan etti. Kariyerine ilk adımlarını 1994 yılında atan Bölük, Radisson Blu Airport Hotel İstanbul’da 6 yıl çalıştıktan sonra Kempinski Hotel Barbaros Bay Bodrum’a transfer oldu. 5 yıllık Bodrum mesaisinin son 2 yılını Hotel’in şefi olarak tamamladı. Alaturka Gastronomi Derneği Kurucu başkanlığı görevini 2 yıl sürdürdü ve Aşçılar ve Pastacılar Federasyonu’nun kurulması sürecine katkı da bulundu. Peninsula, 9. Tesisi Palm Wings Beach Resort & Spa’yı açtı Peninsula Grubu, dokuzuncu tesisi olan Palm Wings Beach Resort &Spa-Kuşadası’nı hizmete açtı. D ünya genelinde 25’e yakın pazardan Türkiye’ye turist getiren Peninsula Tours’unda içinde bulunduğu Peninsula Grubu, Kuşadası’nda yeni tesisini hizmete açtı. Bünyesindeki otellerin her birinde farklı bir ortaklık yapısı bulunan Peninsula’nın dokuzuncu oteli Palm Wings Beach Resort &Spa-Kuşadası, misafirlerini ağırlamaya başladı. Otelcilik anlamında ağırlıklı Ege Bölgesi’ne yönelen grubun yeni tesisi de Kuşadası Davutlar Mevkii’nde yer alıyor. 5 yıldız statüsünde hizmete açılan tesisin 346 odası ve 835 yatağı bulunuyor. Peninsula Grubu Genel Müdürü Fahrettin Çiçek, otelin arsa maliyeti dahil 25 milyon avroya mal olduğunu açıkladı. Crystal Grubu, Belek’te 12. tesisini açtı Crystal Oteller Grubu, Belek’te dördüncü otelini hizmete açtı. Grubun 12’inci oteli olan 5 yıldızlı Crystal Waterworld Resort & Spa’da 845 oda bulunuyor. C Conrad İstanbul Hotel’in özelleştirme süreci başladı İstanbul Beşiktaş’ta hizmet veren Conrad İstanbul Hotel’in özelleştirilme süreci başladı. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Conrad İstanbul Hotel’in yüzde 26’lık hissesinin satışı için ihale açtı. İhaleye dört şirketin teklif verdiği açıklandı. B aşbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) ortakları arasında bulunduğu Yeditepe Beynelmilel Otelcilik Turizm Ticaret AŞ’de bulunan yüzde 26 oranındaki iştirak hisselerini “satış” yöntemiyle özelleştirecek. Resmi Gazete’de yayınlanan ihale ilanı için dört şirketin başvurduğu açıklandı. İhaleye teklif veren şirketler ise şunlar oldu: - Aksoy Holding Anonim Şirketi - Cengiz İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi - Türkerler İnşaat Turizm Madencilik Enerji Üretim Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi - Verusaturk Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketi ystal Grubu’na bağlı Crystal Otelleri, 12. Tesisini Antalya Belek’te hizmete açtı. Belek Boğazkent’te hizmete giren 5 yıldızlı tesisin, 845 odası bulunuyor. Bölgenin en büyük otelleri arasında yer alan Crystal Waterworld Resort’ün, farklı dünya mutfaklarından 5 restoranı, 14 barı içinde 6 adet havuz, 8 adet farklı bü- yüklüklere sahip kaydırakların bulunduğu aquapark ve eğlenceleri merkezi bulunuyor. Grubun 13. oteli Side bölgesinde Crystal Sunset Luxury Resort adıyla, 14. Oteli ise Beldibi’nde Crystal Nirvana Lagoon Villas & Suites adıyla önümüzdeki yıl hizmete açılacak. Club Nena sezon için hazırlıklarını tamamladı Antalya’da 16 yıldır hizmet veren Club Nena’nın restoranları ve odaları renove edilerek sezonu açtı. Alman, Rus ve iç pazar ağırlıklı çalışan otelin sahibi Nevin Akçelik, 2013’te iyi bir sezon beklediklerini açıkladı. S ezon öncesi açıklamalarda bulunan Club Nena Yönetim Kurulu Başkanı Nevin Akçelik, 2013’te iyi bir sezon beklediklerini söyledi. Club Nena’da 2013 yılında ciddi bir renovasyon yaptıklarını dile getiren Akçelik, otelin restoranlarından odalarına kadar birçok bölümünün yenilendiğini kaydetti. Her yıl tesiste yenilik yaptıklarını ifade eden Akçelik, en önemli pazarları olan Avrupa’da Alman pazarının öne çıktığını ifade etti. Rus pazarının da önemine değinen Akçelik, otel olarak iç pazara da yöneldiklerini sözlerine ekledi. 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 25 TEDARİKÇİLER � DOSYA � MASAÜSTÜ EKİPMANLARI Masaüstü ekipmanlarında trend; yalın çizgiler Masaüstü ekipmanları alanında dünyadaki trendleri yakından takip eden üreticiler, günümüzde masaüstü ekipmanlarında yalın çizgilerin hakim olduğunu belirtiyorlar. Profesyonellerin beklentilerine göre kaliteli, dayanıklı ve şık tasarımları otel ve restoranlara sunan tedarikçiler, üretilen yeni ürünlerde de sektörün fikirlerine başvuruyorlar. O tellerde rahat bir yatakta uyumanın arkasından akla ilk gelen şey güzel bir yemek yemektir. Özellikle şehir otellerinde öne çıkmaya başlayan yeme içme etkinliklerinin artması, bu alanda farklılaşmayı da beraberinde getiriyor. Gastronomi turizminde yaşanan bu gelişmeler, masaüstü ekipmanları alanında da yansımasını buluyor. Bu alanda faaliyet gösteren firmalar, dünya mutfaklarını ve masaüstü ekipmanlarındaki değişimleri yakından takip ederek otelcilerin beklentilerini karşılıyorlar. Masaüstü ekipmanları HORECA pazarının önemli bir parçası Bir anlamda otellerin prestijini ve kalitesini gösteren masaüstü ekipmanları, otellerde, restoranlardan barlara, banket mutfağından al a carte restoranlara, o- 26 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 da servisine kadar çok geniş bir alanda kullanılıyor. Şık bir restoranda yemek yemenin hazzını misafirlerine yaşatmak isteyen oteller de kaliteli servisin önemli bir parçası olan masaüstü ekipmanları, ağırlıklı olarak metal cam ve porselen ürünlerinden oluşuyor. İşlevselliklerinin yanı sıra yemek masalarına estetik de katan masaüstü ekipmanları, profesyonel otel, restoran, cafe (HORECA) pazarında önemli tedarik ürünlerini oluşturuyorlar. talama 3 yılda veya 5 yılda bir yenileme yapılıyor. Yenileme süreleri tesisin büyüklüğüne ve statüsüne göre değişirken, restoranlar otellere göre daha sık yenileme yapıyor. Son yıllarda artan otel ve restoran yatırımları da masaüstü ekipmanları alanında faaliyet yürüten firmaları sevindiriyor. Çünkü yeni açılan otel ve restoranlar, farklılık yaratmak ve prestijlerini artırmak için masaüstü ekipmanlarına özel yatırımlar yapıyorlar. En fazla yenileme masaüstü ekipmanlarında yapılıyor Trend yalın çizgiler Otel ekipmanları arasında en sık yenilenen demirbaşlar arasında yer alan masaüstü ekipmanlarında, kırık, çizik vb. nedenlerle her yıl eksik tamamlama nedeniyle yenilendiği gibi bu alandaki trendlerin sık değişmesiyle birlikte or- Dünyadaki trendleri yakından izleyen masaüstü ekipmanları üretimini, ithalatını ve satışını yapan firmalar, masaüstü ekipmanları alanında son trendin sade ve yalın çizgilere doğru kaydığını belirtiyorlar. Klasik modasının da bazı restoran ve otellerde hala devam ettiğine dikkat çe- Otellerde en sık yenilenen demirbaşlar arasında yer alan masaüstü ekipmanları, ortalama 5 yılda bir yenileniyor. Yeni açılan otel ve restoranlar, farklılık yaratmak ve prestijlerini artırmak için masaüstü ekipmanlarına özel yatırımlar yapıyorlar. ken sektör temsilcileri, modern tarzın da yoğun olarak tercih edildiğini belirtiyorlar. Üretici firmaların Ar-Ge çalışmalarının da yoğunlaştığı bu alanda her geçen gün farklı segmentlere yönelik ürün, model ve tasarım sayısı artıyor. Trendleri, öne çıkan mutfaklar ve aşçılar belirliyor Masaüstü ekipmanlarında Türkiye’deki trendler dünyadaki genel akıma göre belirlenirken, bu akımı ise daha çok Fransız, İtalyan veya Uzakdoğu gibi dünya mutfaklarında yaşanan değişiklikler ve sunumlar belirliyor. Her mutfağa göre ayrı ürün geliştirilirken, masaüstü ekipman üreticileri dünyada öne çıkan mutfağa göre üretimlerini ve modellerini belirliyorlar. Ancak üreticiler trend belirlemede trend ne olursa olsun yemeklerinde farklı sunumları öne çıkaran aşçıların tercihleri belirlediğine dikkat çekiyorlar. Masaüstü ekipmanlarında yerli firmaların etkinliği yüksek Masaüstü ekipmanlarında oteller ve restoranlar yerli üreticiler kadar ithal ürünleri de tercih ediyorlar. ithal markalar; dayanıklılığı, kalitesi ve tasarım özellikleri nedeni olabiliyor ancak bazı markalarda uzun süren ithalat süreleri ve stok sorunu nedeniyle sıkıntı yaşanabiliyor. O nedenle HORECA pazarında yerli üreticilerin hakimiyeti dikkat çekiyor. Bu hakimiyette yerli üreticilerin bu alandaki trendleri yakından takip etmesi, profesyonel sektörün ihtiyaçla- rını ve taleplerini, konunun uzmanlarıyla belirlemesi, stok ve dağıtım sorunu bulunmaması da etkiliyor. Uzun süre kullanım önemli Öte yandan masaüstü ekipmanları uzun süre ve çok yoğun kullanıldığı için kaliteli ve dayanıklı imal edilmesi gerekiyor. Bu alanda da Ar-Ge çalışmalarını artıran üreticiler, müşterilerine uzun süre kullanım garantisi verebiliyor. Bazı markaların ürünleri 15-20 yıl bile kullanılabiliyor. Yine bu alanda dikkat edilmesi gereken konulardan biri de masaüstü ekipmanlarının kolay temizlenebiliyor olması… Bu nedenle profesyoneller, kabartmalı ve aşırı desenli modellerden kaçınıyorlar. Üreticilerden otellere özel çözümler Yine kullanım esnasında çatal-kaşık-bıçak gibi metal ekipmanlarının porselen veya cam ürünleri çizmemesi gerekiyor. Bu soruna da çözüm bulan üreticiler, porseleni çizmeyen ve kolay temizlenen metal ürünler geliştirmişler. Üretimlerinde otel ve restoranlara butik çözümler de sunan üreticiler, otel ve restoranların konseptine ve isteklerine göre özel logolu veya desenli üretim de yapabiliyorlar. Üreticiler özellikle otellerin yiyecek-içecek bölümleri (F&B), aşçılar ve stewardlarla da işbirliği yaparak, yeni modeller için fikir alışverişinde bulunuyorlar. Üretim tesislerini bu gruplara açan firmalar, ürünlerinin kullanışlılık ve dayanıklılık testini de yaptırıyorlar. 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 27 TEDARİKÇİLER � DOSYA � GÖRÜŞLER Yalım Yönter / Ar-Yıldız Türkiye masaüstü ekipmanlarında dünya trendlerini takip ediyor O tellere masaüstü ekipmanları alanında üç bin çeşitten fazla ürün ile hizmet veriyoruz. Otelciler daha ziyade çatal-kaşık-bıçak ile birlikte paslanmaz servis malzemeleri (hollware) ve açık büfe teşhir malzemelerini tercih ediyorlar. Masaüstü ekipman maliyeti otelin kapasitesine ve seçtiği ürünlerin kalitesine göre değişiyor. Otelin yatak kapasitesine göre değerlendirecek olursak, normal sayılabilecek otel yatırımlarında masaüstü ekipmanları kişi başına bin TL ile 2 bin TL arasında değişiyor. Bu maliyeti aşağıya çekme çalışmaları kitle turizmi yapılan güney sahillerindeki otellerde her zaman yapılıyor. Yıpranmaları azaltmak için yıkama, kullanma ve muhafaza etme yöntemleri sürekli güncelleniyor. Otelci alacağı ürünün ekonomik ömrünü, devamlılığını, üretici firmanın güvenilirliğini her şeyi araştırıyor. Artık önce kaliteye, sonra fiyata bakılıyor. Bugün başta otellerin mutfak şefleri olmak üzere otel yöneticileri artık daha genç, dinamik, yenilikçi ve rekabetçiler. Yaptıkları işe imzalarını atmayı seviyorlar. Bu nedenle genellikle stil sahibi, farklılık yaratan ve zaman zaman da alışılagelmiş kalıpların dışına çıkan ürünler tercih edilir oldu. Mesela eskiden kullanılması hayal bile edilemeyen dikdörtgen, üçgen veya farklı formlardaki servis tabakları trend oldu. Veya kimi otellerde berber usturası şeklinde çatal bıçaklar kullanılıyor. Örneğin ülkemizde özellikle de güney sahillerindeki otellerin açık büfelerinde minimal sunumlar ağırlık kazandı. Büyük kase ve tepsilerde misafirlerin beğeni ve tüketimlerine sunulan yiyecekler artık değişik hammaddeler ile üretilmiş değişik şekil ve büyüklüklerdeki küçük kase ve düz tabaklarda sunuluyor. Porselen, cam ve paslanmaz sektöründeki üreticiler hızla kendilerini bu trende adapte ettiler. Masaüstü ekipmanlarında yenileme süreleri ürüne göre değişiyor. Örneğin cam bardaklar doğası gereği çok kırıldığı için her yıl önemli oranlarda yenilemeye ihtiyaç duyuluyor ama paslanmaz buz kovası en az 5 yıl kullanılıyor. Porselen ürünler her yıl ortalama yüzde 20 ile yüzde 30 arasında yenileniyor. Çatal-kaşık-bıçak grubu ve çelik servis ekipmanları kaybolmaz ise uzun yıllar tesise hizmet vermeye devam ediyor. Tahsin Öztiryaki / Öztiryakiler Masaüstü ekipmanlarında sade hatlar ön plana çıkıyor T urizm sektörünün mutfak ve servis tarafındaki tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek ürün çeşitliliğine sahibiz. İthal ürünlerle beraber 10 bini bulan zengin bir ürün gamımız var. Bu sektörde gastronominin öneminin giderek artması ile beraber hem turistlerin hem işletmelerin beklentileri arttı. Turistik işletmeler için anahtar teslim projelerden işletmenin F&B demirbaş ihtiyaçlarına kadar gerek yerli üretim gerekse ithal ettiğimiz ürünlerle binlerce çözüm üretebiliyoruz. Otel işletmelerinin masa üstü ekipman tedariki konusunda farklı beklentileri olabiliyor. Porselen, çatal-bıçak ve cam grubunda özellikle yerli üretim tercih edenler yanında bir o kadar da tüm dünyada markasını ispatlamış ithal ürünlerimizi talep eden 28 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 işletmeler olduğunu görüyoruz. Profesyonel işletmeler öncelikle kalitelerini yansıtacak ürünleri tercih ediyorlar. Satış sonrasında sağlanan servis hizmeti, uzun ömürlülük ve fiyat daha sonraki kriterler denebilir. Ancak fiyatı merkeze alan ve kaliteyi ikinci sıraya taşıyan işletmeler de olacaktır. Serbest piyasanın koşulu bu... Son dönemlerde turistik işletmelerin masa üstü ekipman tercihlerinde sade ve yalın hatlar ön planda tutuluyor. Porselen, çatal-bıçak, kadeh, masa örtüsü, peçete gibi her ekipman birbiri içerisinde kombine olduğunda öncelikli göze hitap eden sofralar tüketicinin ilgi odağı oluyor. Fırınlanabilen porselen, yekpare cam kadehler, modern tasarımlı çatal-bıçaklarda sıklıkla tercih edilen ürünler arasında göze çarpıyor. Turistik işletmelerde demirbaş olarak görülen tüm ekipmanlar içerisinde masa üstü ekipmanlar sanırım en fazla kırılan ve zayi olan eşyalardır. Özellikle porselen ve cam grubunda hızlı bir tüketim gözlemliyoruz. TEDARİKÇİLER � DOSYA � GÖRÜŞLER Timur Ogan / Galeri Kristal Trend ne olursa olsun tercihleri belirleyen mutfak şefleridir G aleri Kristal, merkezi Antalya’da bulunan showroomu başta olmak üzere, İstanbul, İzmir ve Bodrum mağazalarında sektöre 50 bin çeşit ürünle tedarik sağlıyor. Ürün gamında yerli ürünlerden ithal ürünlere kadar çok geniş bir segmenti barındırıyor. Yaklaşık 200 üretici firmanın hemen hemen her ürününü aktif olarak satıyoruz. Genel hatlarıyla belirtmek gerekirse, kıyı kesimlerindeki ‘her şey dahil’ sistemiyle çalışan resort otellerin çoğu yerli üretimleri tercih ediyor. Her sezon yaklaşık 100 bin kişi ağırlayan bir otelin mutfağı için ergonomik ve mukavemeti yüksek ürünler tercihlerin ilk sırasında yer alıyor. Ancak estetik kaygıdan da asla taviz verilmiyor. Özellikle son dönemlerde porselen görünümlü melamin servis ekipmanları son derece estetik, kullanışlı ve model alternatifi bol ekipmanlar olarak ihtiyaçları karşılıyor. Bunun yanı sıra hizmet segmenti ve konuk profili daha VIP olan beş yıldızlı şehir ve business otelleri ise tercihlerini ithal ürünlerden yana kullanıyor. Sundukları hizmet kalitesini detaylarda da hisset- ihtiyaçlara anında cevap verebilen, hem tedarikçi hem de proje üstlenen bir yapımız var. 2013 trendleri için de çelik ürün gruplarının ve porselen görünümlü melamin ürün gruplarının tercihlerde bir adım önde gittiğini söyleyebiliriz. Ancak trendlerden daha önemli bir şey vardır ki o da mutfak şefinin/şeflerinin tercihi… Nitekim her şefin kendine has sunum tarzları bulunuyor. Bu anlamda her sezon trend ne olursa olsun tercihleri belirleyen ilk kullanıcı olan mutfak şefleridir. tirmek isteyen bu tesislerin, masaüstü düzenleriyle şıklıktan ödün vermemek ana hedefleri arasında bulunuyor. Galeri Kristal olarak bizler de ‘diğer otellerde olmayan, daha farklı ve daha yeni’ ürünlerle beklentileri karşılıyoruz. Buna ek olarak kalite algısı yaratmak için “özel çatal-bıçak-kaşık seti tasarlatmak” taleplerine de yanıt verebiliyoruz. Ticari bir firma olmanın ötesinde; sektör trendlerini yakından takip eden, ürün stoğuyla Tesislerin mutfak ekipmanları, demirbaş ve iç dekorasyon ürünlerine kıyasla neredeyse ‘her sezon öncesi’ yenileniyor. Bunun ilk nedenini tesislerin sunum görselliğinde diğer tesislerden açık ara öne çıkması oluşturuyor. Bunun haricinde özellikle resort otellerinin sezon boyunca neredeyse 24 saat uyumayan mutfaklarında yaşanan ürün zayiatları ve ana restoran alanlarında konuk kaynaklı ürün eksikliklerini gidermek gerekliliği de söz konusu. Bülent Topaloğlu / VIP Otel Ekipmanları Masaüstünde sade, şık çizgiler hakim V IP Otel Ekipmanları olarak Jumbo’nun Türkiye ve yurtdışı distribütörlüğünü yürütüyoruz. Bununla birlikte belli markaların ana bayiliklerini yapıyoruz. Toplamda 25 bin değişik ürün grubuna sahibiz. Ağırlıklı otel, restoran, cafe gibi profesyonel gruba hitap ediyoruz. Son dönemde otel ve restoran yatırımları oldukça hızlandı. Bizde masaüstü servis grubu ve mutfak alanındaki tüm ürün gruplarında ihtiyaç kalemleri doğrultusunda bu tesislere hizmet veriyoruz. Masaüstü ekipmanlarındaki trendler son yıllarda giderek sade ve yalın çizgilere doğru kaydı. Hizmet sektöründeki bu tesisler, farklı ürün gruplarıyla müşterilerinin karşısına çıkmak istiyorlar. Sade, şık, yalın çizgiler kurumun özelliğine bağlı olmak üzere biraz daha ön plana çıkıyor. Burada en önemli ayrıntı da ürünlerin kalitesi, uzun süre kullanılabilmesi ve tedarik edilebilir 30 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 özelliğe sahip olması… Biz genel itibariyle bunları sağlıyoruz. Yani ürünün performansı, sürekliliği ve tedarik edilebilme süreleri bunlar bizim sektörümüz için çok önemli. Bunları biz ana üreticilerle en doğru şekilde süreklilik arz edebilmesi için bu şekilde çalışıyoruz. HORECA kanalında yenileme süresi kuruma göre değişkenlik gösteriyor. 3 yılda, 5 yılda ya da 7 yılda komple ürün değişimleri söz konusu olabiliyor. Ama mutlaka eksik tamamlama oluyor. Burada kusursuz bir şekilde zamanında ve kurumun ihtiyacı olduğu anda cevap vermek önemli... Biz VIP olarak bu tedarikleme sürecindeki hassasiyeti kurumların daha ürün belirleme esnasında kendilerine anlatıyoruz. Otelcilerle bağlantı kurarken F&B grubu ve stewardlarla çok yakın ilişki içindeyiz. Üretim safhasında ilgili birimlerle iletişime geçip ürünler ve üretim kalitesiyle ilgili birçok şey paylaşıyoruz. Turizmin ikram kanalında kullanılan ürünün operasyon sırasında belli özelliklere sahip olması gerekiyor. Çatal-bıçak-kaşıkta rahat temizleme özelliğine sahip olması gerekiyor. Çok desenli ürünler sektörün zaten kabul edemeyeceği ürünler… Jumbo’nun bıçakları porselene zarar vermeme özelliğine sahip. Bunları hep paylaşımlarımızla ortaya çıkıyoruz. Yerli üreticilerle ağırlıklı olarak çalışıyoruz. Porselende Kütahya Porselen, Güral porselen, Porland Porselen ile çalışıyoruz. TEDARİKÇİLER � DOSYA � GÖRÜŞLER Murat Akalın / Villeroy Boch Biz ilk defa ithal bir üründe stoklu dönemi başlattık E czacıbaşı İntema olarak Almanya kökenli Villeroy & Boch markasıyla işbirliği yaptık. Bu firma dünyada üç karo, banyo ürünleri, seramik ve sofra ekipmanları olarak üç ana kategoride faaliyet gösteriyor. Villeroy & Boch, 265 yıllık mazisi olan ve Alman teknolojisinin ve Fransız estetiğinin bir araya sunulduğu bir marka. Ürünlerinin yüzde 98’i Almanya’da üretiliyor. Gıda ile temas eden ürünlerin yüzde 100’ünü Almanya’dan ithal ediyoruz. Biz Eczacıbaşı olarak 2007’de Villeroy&Boch markasının karo kısmının çoğunluk hissesini satın aldık. Böyle olunca 40 yıllık süreyle diğer iki kategoride de markanın pazarlama, satış ve iletişim faaliyetlerini yönetmek üzere anlaşma imzaladık. Bu marka özellikle son 3 yılda yeni seriler ürün gamına ilave ederek, hem orta segment hem üst segmentte çok çeşitli seçenekler sunuyor. Ağırlıklı porselen alanında hem fine hem de premium bond porselen dediğimiz iki tarz porseleni de üreten ve pazarlayan bir firmayız. Dolayısıyla oteller için baktığımızda hem banket hem al a carte restoranlar hem oda servisi hem de diğer outletler olmak üzere tüm kenarların kırılmasına karşı 5 yıl çıtlama garantisi veriyoruz. Ama ürünlerimiz 20 yıl kullanılıyor. Aynı markada porselenin yanı sıra çatal-bıçak-kaşık ve cam ürünlerimiz de var. Dolayısıyla masaüstünde kullanılan ürünlerin yüzde 90’ını Villeroy & Boch’tan tamamlayarak bir marka bütünlüğü sağlayabiliyor. outletler için uygun seriler ve seçenekler sunuyoruz. Biz dünyaca ünlü tüm lüks ve orta segment otellerle çalışıyoruz. Türkiye’de de buna paralel olarak orta, üst ve lüks segmentteki tüm otellerle işbirliğimiz var. Restoran ve cafelerde de ciddi bir atılım içindeyiz. Çünkü o segmente uygun yeni bir serimizi lanse ettik. Biz ilk defa ithal bir üründe stoklu dönemi başlattık. Bu restoran ve cafeler için büyük bir avantaj. Çünkü sipariş verildiğinde Türkiye’deki stoktan derhal teslim edebiliyoruz. Biz porselen ürünlerimizde tabakların İşletmeler de artık farklılığa gitmek istiyor ve modayı yakalamak istiyorlar. Dolayısıyla bundan 15 yıl önce alınan porselen daha klasik kalabiliyor. Günümüzde birazcık daha yeni ihtiyaçlara ve yemek tarzına göre farklı ürünler çıkabiliyor. Restoran ve cafeler, trendleri yakalamak ve farklı konseptlere gitmek istiyorlar. Bu da ortalama 5 yıl süre ile oluyor diyebiliriz. Villeroy & Boch’unun en büyük farkı, fine porselen kısmında üç asırdır aynı renk tonunda üretim yapıyor olması… Dolayısıyla karıştır ve uygula dediğimiz sistem kurumlarda uygulanabiliyor. Tüm serileri birbiriyle eşleyebiliyor. Ayrıca özel üretim trendi var. Tesis için özel üretim, logolu üretimin yanı sıra istedikleri dekoru tabağa yapabiliyoruz. Yelda Ertuğrul / Erenil Masaüstü ekipmanlarında kaliteli ürün yenileme süresini uzatıyor H er ne kadar butik bir firma olsak da Erenil olarak bir otelin tüm hareketli sofra üstü ve mutfak malzemelerini temin edebiliyoruz. Sofra üstü malzemeleri olarak; porselen, çatal ve bıçak, cam ürünlerin yanında, açık büfe ürünleri, bar malzemeleri ve hareketli mutfak ekipmanları ile bir tesisin ihtiyacı olan tüm ekipmanları verebiliyoruz. Erenil olarak sadece ithal ürünler sattığımız için, öncelikle müşterilerimiz tercihlerini porselen, çatal bıçak ve camdan yana kullanıyorlar. Ürün tercihlerinde tüm tesisler, kaliteli ve ithal ürünleri en uygun fiyatta almak konusunda ortaklaşıyorlar. Biz Avrupa’nın önde gelen kaliteli markalarının distribütörlüğü- 32 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 nü yaptığımız için müşterilerimizi memnun edecek en uygun fiyatları vermeye çalışıyoruz. Otel projelerinde, müşterilerimiz tesisin tüm malzemelerini bizden temin ederse ürünlerin maliyetleri düşüyor. Çünkü fabrikalar bu durumda özel iskonto yapıyorlar. Distribütörlüğünü yaptığımız firmalar yıllardır ürettikleri klasik modellerden vazgeçmeden, her yıl modern ve rustik yeni ürünler çıkartıyorlar. Her ne kadar otel ve restoran konseptlerinde bir modernleşme olsa da klasik ürünler her zaman yerini koruyor. Ürün yenilemeleri, standart kalitede ürün kullanılan tesislerde yılda bir kez yapılırken, dayanıklılığı yüksek kaliteli ithal ürünlerde, 3-4 yılda bir tek tük yapılıyor. Erenil olarak ilk önceliğimiz müşteri memnuniyeti ve arkasında durabildiğimiz, çok güçlü markalar ile çalışıyor olmanın avantajını yaşıyoruz. Tesisin proje aşamasından itibaren, o tesisin ruhunu yansıtan marka ve modelleri seçer ve minimum düzeyde adetlendirme yaparız. En uygun fiyatı sunarak zamanında teslimat yapar ve işi noktalarız. Biz hiçbir işi tek seferlik görmüyoruz. Bu da müşterilerimiz ile aramızdaki ilişkinin güven üzerine kurulmasını sağlıyor. TEDARİKÇİLER � HABER Mahmut Grup, otel terliği ve buklet işine 100 milyon TL yatırım yapacak Tekstil alanında faaliyet gösteren Mahmut Grup, Chochili markasıyla 10 yıl önce girdiği otel terliği ve buklet sektöründeki yatırımlarını artırıyor. C hochili markasının yanı sıra Apollo markasıyla da havayolu sektörüne battaniye, koltuk örtüsü gibi uçuş tekstil ürünleri üreten firma, THY başta olmak üzere tüm yerli havayolu şirketlerinin tedarikçisi konumuna geldi. Bazı Rus firmalarına da ürün veren şirket Japon Havayolları’yla da görüşmelerini sürdürüyor. Cironun yarısı otel terliği ve buklet malzemelerinden Gazetecilerle bir araya gelen Mahmut Grup Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Küçükdoğan, şirketin 2012 yılında 50 milyon liralık bir ciro elde ettiğini belirterek, “Biz tekstil sektöründe var olduk. Denim kumaşı üretimi, satışı yaptık kot markası kurduk. Şimdi de tekstil işlerimizin yanı sıra otel terlik ve buklet ürün sektörüne de girdik. Bu rakamın yarısına yakını otel terlik ve buklet ürünlerimizden geldi” dedi. Chochili markasının doğuşunda ilginç bir olay yaşadığını anlatan Küçükdoğan, şöyle devam etti: “Bir yurt dışı seyahatinde hanım valize terlik koymayı unutuyor. Gittiğim otelde de terlik yoktu ve büyük sıkıntı yaşadım. Bunun üzerine bu işe girdim. Önce küçük bir şekilde bu terlikleri uygun makine oluşturup üretmeye başladım. İş belirli bir noktaya gelince bu işi sanayileşmeye götürdük. Ayrı bir yerde makineleri genişlettik ve 4 yıl önce bu işi endüstriyel biçimde yapmaya başladık. Terlik işi büyüyünce otel ve hastanelerde bizden şampuan, havlu gibi diğer otel malzemelerini istemeye başladı ve buklet ürünlerin de üretimine başladık” dedi. Ar Dış Ticaret’e ihracat ödülü 34 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 Mahmut Grup, terliğe 100 milyon liralık yatırım yapacak Günlük 100 bin terlik üretim kapasitesine ulaştıklarını dile getiren Küçükdoğan “Şu anda Türkiye’de 50 bin satış noktası var. Bunun içinde oteller, hastaneler, öğretmenevleri de giriyor. Biz bunların yaklaşık 7 bininde varız. Bu sayıyı her geçen gün büyütüyoruz. Bizim sanayileşmemizle ortaya koyduğumuz üretim sonucu Çin’den ürün alımı neredeyse sıfırlandı. Hem fiyatımız ve hem kalitemizle öne geçtik. Türkiye’nin yanı sıra başta Rusya olmak üzere Orta Doğu ve yakın Avrupa gibi çevre ülkelere de ihracat gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu. Şu ana kadar bu sektöre yaklaşık 20 milyon liralık yatırım yaptıklarını açıklayan Küçükdoğan, “4 yıl içinde 100 milyon liralık bir yatırım daha yapacağız. Günlük 100 bin olan üretimimizi 1 milyona çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Küçükdoğan, terlik üretiminde sektörde ilk defa kansorejen olmayan ürünler kullandıklarını sözlerine ekledi. Grup, otel tedariğinde portföyünü genişletiyor Sektörde yeni yatırımlar da planladıklarını belirten Küçükdoğan, önümüzdeki Mahmut Küçükdoğan dönemde sektörde otel kağıt ürünleri, otel tipi gıda ürünleri ve temizlik ürünleri alanlarında da üretime gideceklerini bildirdi. Küçükdoğan hedeflerinin her bir otel odasına 5 liralık bir ürün vermek olduğunu aktardı. Apollo şirketleriyle havayolu şirketlerine battaniye, yastık kılığı ve terlik gibi uçuş tekstili verdiklerini dile getiren Küçükdoğan, “Bu alanda THY en önemli müşterimiz. Buraya yıllık 500 bin terlik üretiyoruz. Terliğin dışında da ürünler veriyoruz. Tüm yerli havayolu şirketleri de müşterimiz. Bunun yanı sıra bazı Rus firmalarına da üretim yapıyoruz. Şu anda Japon Havayolları’yla da görüşme halindeyiz. Şu anda anlaşma aşamasına geldik” dedi. A r Dış Ticaret, İstanbul Halı İhracatçı Birlikleri İHİB’in her yıl düzenlediği başarı ödülleri çerçevesinde 2012’de yaptığı ihracatlar nedeniyle Bronz Başarı Sertifikası aldı. Firmanın konuyla ilgili yaptığı açıklamada, yurt dışında yapılan otel projeleri halılarının tasarlanması, üretimi ve bu halıların uygulaması için yapmış olduğumuz çalışmalar ve ihracatlar ile kendi kategorimizde bu ödülü alan tek firma olarak çalışmalara devam edileceği kaydedildi. Sunar Profesyonel, sektörle buluştu Gıda sektöründe hizmet veren Sunar Profesyonel, ürünlerini ve grubu tanıtmak için Türkiye’nin önemli destinasyonlarında mutfak profesyonellerine yönelik seminerler düzenledi. G ıda alanında faaliyet gösteren Sunar Grup şirketlerinden Elita Gıda, profesyonellerin tüm ihtiyaçlarını tek çatı altında karşılayabilen çözüm ortağı Sunar Profesyonel, sektörle biraraya geldiği eğitim seminerleri başlattı. Sunar Grup ailesini tanıtmak, Sunar Profesyonel ürünlerinin kullanım şekilleri ve avantajları hakkında bilgi vermek ve pastacılık sektöründe profesyonellerin yaşadıkları deneyimleri paylaşabilmek için ‘2013’te Sunar Profesyonel Seminerleri’ zincirini başlattı. Geçtiğimiz haftalarda International Taste&Quality Institute yani Lezzet ve Kalite Enstitüsü’nün düzenlediği lezzet ve kalite ödüllerinde, “üstün lezzetli’’ ürünler kategorisine giren Sunar ürünlerinin şeflere tanıtıldığı eğitim içerikli seminerler; İzmir, Adana ve son olarak Antalya’da yapıldı. Sektörün bileşenleri bir araya geldi Yüzde 100 Türk sermayesi olan Sunar ve Sunar Profesyonel markalarının, yaptığı ve yapmayı planladığı yatırımların da açıklandığı seminerlerde, Sunar Profesyonel’in geniş ürün gamının profesyonel sektörün tüm ihtiyaçlarını karşıladığı vurgulandı. Seminerlerde ayrıca pastacı- lık sektörünün önemli isimlerinden Sunar Grup demonstrasyon şefi Sefa Sabırlı’nın verdiği birbirinden özel tarifler, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ile takip ediliyor.Bugüne kadar İzmir, Adana ve Antalya’da düzenlenen seminerlere; otel, restoran, cafe, pastane ve tatlıcı kategorisindeki işletmelerin sahipleri ve mutfak şefleri, pastacılık ustaları ve satın almacılarından müteşekkil 700’ün üzerinde sektör temsilcisi, 250’ye yakın sektörün seçkin firması katıldı. Sunar Profesyonel Seminerleri, 2013 yılı içerisinde sektörün önemli lezzet duraklarında yapılacak çalışmalarla sektör temsilcilerini bir araya getirmeye devam edecek. Brisa, seyahat severlere sosyal medya platformu kurdu Brisa, sosyal medyada seyahatlerin belgelenmesine yarayan Tripin uygulamasını başlattı. Tripin uygulamasıyla seyahat edenlerin gezileri hakkında aldıkları notları, çektikleri fotoğraf ve videolarını sosyal medyada paylaşabilecekler. T ürkiye’de önemli lastik üreticilerinden Brisa, sosyal seyahat platformu özelliği taşıyan ve seyahatlerin belgelenmesine yarayan Tripin uygulamasını başlattı. Buna göre iPhone, iPad ve Android tabanlı akıllı telefonlara indirilebilen Tripin uygulamasıyla seyahat edenler yolculukları boyunca kayıt ettikleri rotalarına, aldıkları notları, çektikleri fotoğraf ve videoları ekleyerek arkadaş ve takipçileriyle paylaşabilecekler. Kendileri de takip ettikleri kişilerin seyahat deneyimlerinden faydalanabilecekler. Çalışanlarını inovatif fikirler üretmesi için cesaretlendiren Brisa tarafından geliştirilen Tripin ile online müşteri deneyimlerini de seyahat severlere sunarak zenginleştirmeyi amaçlıyor. Tripin uygulaması iPhone, iPad ve Android tabanlı akıllı telefonlar üzerinden kullanılabiliyor ve www.tripin.com.tr web sitesi aracılığı ile kullanıcılarının tüm rotalarına bilgisayarlarıyla da ulaşabilmesini sağlıyor. 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 35 TEDARİKÇİLER � HABER Suntrip, alternatif enerji çalışmalarını Ar-Ge ile güçlendiriyor Alternatif enerji sistemleri alanında faaliyet gösteren Sunstrip, Türkiye’de imal edilen ilk ve tek, Monoblok Kasalı, yüzde 100 Termal Kontaklı Seçici Soğuruculu Termal Güneş Kollektörleri, DC Akımlı Sirkülasyon istasyonları, Polimer Esaslı Soğurucular, Giydirme Cephelere Entegre Termal Güneş Kollektörleri, Radyant Isıtma ve Soğutma Panelleri gibi ürünleri pazara sundu. F irmanın turizm sektörüyle ilgili çalışmalarına yönelik bilgi veren Sunstrip Genel Müdürü Yardımcısı Bartu Bugatur, otellerde son dönemlerde, küçük ölçekli dengelemeli fotovoltaik teknolojilerin entegrasyonu ile de elektrik tüketim ihtiyacının bir bölümünü karşılama projelerinin geliştiğini kaydetti. Yasal düzenlemelerin yapılmasıyla yenilenebilir enerjiler esaslı teknolojilerle ilgili yeni yatırım olanaklarının doğacağını dile getiren Bugatur, şöyle devam etti: “Güneydeki otellerde endüstriyel soğutma / soğuk hava ve iklimlendirme ihtiyaçlarının yine konsantre güneş enerjileri teknolojileri ile karşılanabileceği, havuz sularının ısıtılarak faydalanma mevsimlerinin uzatılabileceği endüstriyel termal güneş enerjisi uygulamaları da yaygınlaşıyor. Özellikle büyük otellerimizin, endüstriyel termal güneş enerjisi destekli günlük sıcak su üretimi, havuz suyu ısıtma desteği ve fotovoltaik destekli bahçe aydınlatmaları gibi projelerini geliştirip, uyguluyoruz.” Alternatif enerji sistemleri ‘Yeşil Yıldız’ belgesine olumlu katkı sunuyor Yabancı tur operatörleri “Yeşil Yıldız” belgesi almış otelleri tercih ettiğini hatırlatan Bugatur, “Termal ve fotovoltaik güneş enerjisi sistemleri katkısı “Yeşil Yıldız” belgesi için gerekli kriterler içerisinde önemli ve etkili bir yer tutuyor. Sunstrip, geliştirdiği ürün ve çözümler ile otellerimizin yurtdışı temelli LEEDS, BREEAM gibi yapısal sertifikalar ile “Yeşil Yıldız” gibi operasyonel programlarına katkıda bulunuyor” dedi. Bugatur, şunları kaydetti: “Sunstrip, mevcut endüstriyel termal güneş enerjisi uygulamalarını turizm sektörünün ihtiyaç duyduğu alanlarda yaygınlaştırmaya devam ederken, geliştirdiği bileşenlerin estetik ve binalara entegre yapısal bir özellik kazanmış olması nedeni ile artık otel mimarilerinin doğal bir uzantısı olabilecek ürünler ile çözümler sunacaktır. Bugüne dek mimarinin bir parçası olarak tasarlanmamış, öngörülmemiş sorunlu çatı cephe uygulamaları yerine, binanın projesi ile uyumlu yapısal uygulamalar geliştirecek ve mimarlarımızın termal ve fotovoltaik güneş enerjisi teknolojilerine, estetik kaygılar ile uzak durmalarının önündeki engelleri kaldırmak üzere çaba gösterecektir. Yeni “solarbooster” ürün ailesi bu konudaki ihtiyaçlara cevap vermek üzere geliştirildi.” Philips, otellere özgü yeni g2m, ikinci gıda güvenlik televizyon gruplarını tanıttı belgesine de hak kazandı P hilips markalı televizyonları dünyada ve Türkiye’de pazara sunan TP Vision, otellere ve sağlık kuruluşları için üretilen Philips Studio Hospitality TV’nin yeni ürün grubunun tanıtımını yaptı. Modern tasarımlı Philips Studio Led TV’ler, 48cm (19 inç) ile 99cm (39 inç) arası değişen ekran boyutlarıyla piyasaya sunuldu. Aynı zamanda, Studio Led TV ürün grubu, 2013’ün ikinci çeyreğinden itibaren Avrupa, Rusya ve Türkiye’de satışa çıkması planlanıyor. E v dışı tüketim sektöründe faaliyet gösteren g2m, ISO 9001’den sonra ISO 22000 Gıda Güvenliği Belgesini de aldı. ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi ile ilgili çalışmalarını başarıyla tamamlayan g2m, kalite belgelerini alarak tüm iş süreçlerinde güvenli gıda şartlarına uyduğunun garantisini verdi. g2m Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Genel Müdürü Hayati Molinas, konuyla ilgili olarak, “Güvenli’ üreticilerden temin ettiğimiz ürünlerin “güvenli” tedarik zincirini sağlayarak, lojistik standartlarımızı her daim güncel tutuyor, kendimizi sürekli geliştiriyoruz” dedi. Azalan enerji tüketimiyle maliyetleri azaltıyor Düşük enerji tüketimi sağlayan, maliyetleri azaltan, yüksek parlaklık, zengin kontrast sunan Studio TV’lerde, misafirlerin kendi cihazlarını, televizyona kolayca bağlaması için usb ve hdmi olmak üzere arayüz ve giriler yer alıyor. Otel ve hastanedeki tüm televizyonlara aynı kurulumu sağlayan Studio TV, kilitlenebilir kurulum menüsüyle misafirlere farklı alternatifler sunuyor. 36 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 Hayati Molinas Nova Aydınlatma, tarihi mekan Balıklıgöl ve Urfa Kalesi’ni aydınlattı Şanlıurfa’nın önemli turistik merkezlerinden Balıklıgöl, ışıklandırıldı. Balıklıgöl Platosu’nun aydınlatmasını Tuna İnşaat, Altıparmak Mimarlık ve Nova Aydınlatma birlikte gerçekleştirdi. Nova Aydınlatma Balıklıgöl için özel ürünler üretti. H em Şanlıurfalıların hem de yurtiçi ve yurtdışından gelen turistlerin ziyaret ettiği Balıklıgöl’ün aydınlatma projesini Tuna İnşaat ve Nova Aydınlatma birlikte gerçekleştirdi. Nova Aydınlatma, projede hava koşullarına ve ıslak zemine dayanıklı ürünlere yer verdi. Balıklıgöl’de kullanılan tüm aydınlatmalar, Nova Aydınlatma kalitesi ve güvencesine uygun ürünlerin kullanıldığı proje, bir buçuk yılda tamamlandı. Balıklıgöl projesinde bölgesel olarak ele alınan aydınlatma planlamaları, her bölümün aydınlatma ihtiyacı ve oluşturulmak istenen aydınlatma tarzına göre şekillendi. Balıklıgöl için 10 milyon ödenek çıkarıldı Projenin açılışına; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kültür ve Turizm Eski Bakanı Ertuğrul Günay, Şanlıurfa Milletvekilleri Seyit Eyyüpoğlu, Dr. Abdülkerim Gök, Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç ve Belediye Başkanı Ahmet Eşref katıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Şanlıurfa’nın mührü olarak nitelendirdiği Balıklıgöl’ün Nova Aydınlatma tarafından yapılan aydınlatma ürünlerini “zulme karşı direnişin, karanlığa karşı aydınlığın sembolü” olarak nitelendirdi. Bakan Çelik, çok öncesinden planladıkları aydınlatma projesini şöyle ifade etti: “Şanlıurfa’ya ilk gelişimde Balıklıgöl’ün karanlıkta olduğunu gördüm. Bu karanlık zihnimde yer edinmişti. Bu akşam Balıklıgöl, Kale Eteği ve çevresini aydınlattık. Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek ve Kültür ve Turizm Eski Bakanımız Ertuğrul Günay ile birlikte bu projeyi değerlendirmeye aldık ve 10 trilyon ödenek çıkardık. Çıkarılan ödenek ile Balıklıgöl’ün gecesi gündüz oldu.” Balıklıgöl’de neler yapıldı? Nova Aydınlatma’nın yaptığı Balıklıgöl projesinde şunlar yapıldı: “Oldukça geniş bir alanı kapsayan Balıklıgöl’de toplam 40 bilgilendirme panosu aydınlatıldı. Balıklıgöl’ün yoğun ziyaretçi trafiğinde özellikle bilgi panolarında yeterli aydınlığı sağlayacak ışıklandırma sistemleri kuruldu. Platodaki açık tiyatro alanlarında 3 adet asimetrik yapıda dekoratif apliğe yer verildi. Açık tiyatro alanlarının ışık ihtiyacına uygun özel üretim aydınlatma gereçlerinin kullanılırken, genel aydınlatma ile çelişmeyecek uzun ömürlü tasarımlar seçildi. Duvardan sağlanan aydınlatma ile mimari arasında ambiyans sağlandı. Yine Balıklıgöl’deki açık tiyatro çevresinde Nova Aydınlatma’nın özel üretimlerinden olan 6 adet direkli dekoratif yürüme yolu aydınlatma armatürü kullanıldı. Floresanlarda ise uzun ömürlü ve enerji tasarruflu ürünler seçildi. Tarihi mekandaki ana yürüme yollarında 86 adet, direkli dekoratif yürüme yolu aydınlatma armatürü dikildi. Bu armatürler de Balıklıgöl projesi için özel üretildi. Yine aynı bölgede toplam 685 adet kısa direkli dekoratif bağlantı yürüme yolu aydınlatma armatürü yer aldı. Nova, projede tasarruflu ve uzun ömürlü ürünler kullandı Balıklıgöl Platosu’ndaki kale bayrağında 4 adet 1000 W’lık metal halide kafesli mini model projektör kullanılarak bu alanda güçlü bir aydınlatma sağlandı. Dış mekân aydınlatmaları seçilirken; ürünlerin suya, güneşe, soğuk ve sıcak geçişlerine ve diğer dış etkenlere karşı dayanıklı olmasına dikkat edildi. Kale eteğinde ise farklı ölçü ve ampul özelliklerine sahip pek çok aydınlatma armatürü çeşidine yer verildi. Kale eteğinde yeşil alan aydınlatması olarak 26 adet set üstü ayarlanabilir başlıklı projektör kullanıldı. Kale çevresi merdivenler ve bağlantı yollarında toplam 146 adet duvara gömme darbelere dayanıklı armatür aydınlatma yer aldı. Ayrıca bu alanda 31 adet dıştan 6 panjurlu, kısa direkli aydınlatma armatürü ve 124 adet dıştan 6 panjurlu, kısa direkli aydınlatma armatürü kullanıldı. Alanda bulunan bitki örtüsü de aydınlatma hesaplarına katılmış, onlar için de genel aydınlatma ile uyumlu ışıklandırma sistemleri tasarlandı. Yürüme yolu ve köprü üzeri aydınlatmalarında 66 adet, ışığı istenilen yöne ayarlanabilen, power ledli zemine gömme led aydınlatma armatürü kullanıldı. 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 37 TEDARİKÇİLER � RÖPORTAJ Salih Maraş / İnfo Group İnfo Group, ses-ışık-görüntü sistemlerinde Türkiye’den sonra yurtdışını fethedecek “Otellerin daha çok konferans salonları, toplantı salonları, bar ve anfi tiyatro gibi özellikli yerlerini yapıyoruz. Bugüne kadar 100’ü aşkın otelle çalıştık. Özel salonları gerçekten herkes yapamıyor. Firmamızda akustik, elektronik, ışık mühendisleri ve mimarlar çalışıyor. “ H obilerinden yola çıkarak profesyonel ses, ışık, görüntü sistemleri üzerine şirket kuran Maraş Kardeşler, bugün bünyesinde üç şirket barındıran büyük bir grup haline geldi. İnfo Group A.Ş., İnfo Müzik ve İnfo Light firmalarıyla sektörde uzun yıllardır faaliyet gösteren grup, Türkiye’den sonra yurtdışına da açıldı. Turizm sektörüyle de yoğun çalışan grubun çalışmalarını ve hedeflerini Salih Maraş ile konuştuk. n Salih Bey, İnfo Group’un kuruluş hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz? Abim ile birlikte 1991’de Karaköy’de elektronik yedek parça ithalatıyla ticarete girdik. Bu alanda belli bir noktaya kadar geldik. Şuan faaliyet gösterdiğimiz sektöre geçişimiz ise biraz ilginç oldu. Ağabeyim ve ben müziği çok severiz. Bu hobimiz den yola çıkarak kendimiz için tasarladığımız bazı şeyleri yaparken bir anda kendimizi müzik sektörünün içerisinde bulduk. Önce ev sistemleri ile işe başladık, çünkü bu konuda ciddi bir üretim açık olduğunu fark ettik. Ev sistemlerinde, CLIMAX marka adı altında üretime başladık. Sonra talep doğrultusunda profesyonel gruba yani kulüplere, restaurantlara, otellere ve büyük konser alanlarına yönlendirdik. Arkasından yurtdışında yer alan ciddi markaların 38 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 Türkiye distribütörlüğünü aldık. Profesyonel ve kurumsal anlamda üst, orta ve en alt segmentte hitap ediyoruz. Neticede bar, kulüp ve eğlence sektörünün bu alandaki ihtiyaçlarını yüzde 60-70 oranında karşılayan tedarikçisi haline geldik. Ciddi bir büyüme trendi yaşadık. n Sadece eğlence sektörüyle mi ilerlediniz? Otellere ne zaman girdiniz? 2004 yılından sonra kurumsal şirketlerden ve otellerden de ciddi talepler gelmeye başladı. Bu sektörlerde çok ciddi ve güzel projelere imza attık. Biz bunlara girerken şirketimiz de şekillenmeye başladı. İlk anlarda sadece ses sistemleriyle ilgileniyorduk, üretimlerimiz ve distribütörlüklerimiz hep o yöndeydi. Daha sonra ışıkla ilgili talepler gelmeye başlayınca öncelikli olarak indoor ışıkları yurtdışın- dan getirmeye başladık. Led’ i Türkiye’ye ilk getiren, üretimini yapan firmalardan biri olduk. Bu alanda mühendislerden ve teknik arkadaşlardan oluşan70 kişilik ciddi bir ekip kurduk. n İnfo Group tam olarak hangi alanlarda ne tür çalışmalar yürütüyor? Şu anda İnfo Group çatısı altında üç ayrı kurumsal şirketimiz var. Bir tanesi İnfo Group A.Ş. Bu şirketimizle anahtar teslimi projeler yapıyoruz. Ağırlıklı olarak kültür merkezleri, tiyatro salonları, meclis salonları, otellerin kongre, konferans salonları ve çok amaçlı salonlar gibi özellikli projelerin inşaat anlamında dekorasyon işlerini gerçekleştiriyoruz. Diğer şirketimiz İnfo Müzik; ses-ışık-görüntü otomasyonları, otelle alakalı konser ve konferans salonları gibi alanları anahtar teslim işler yapıyor. İnfo Light ise daha çok dış cephe aydınlatması ile ilgili işler yapıyor. Biz dış cephe aydınlatmasında normal aydınlatma yapmıyoruz. DMX protokolle çalışan aydınlatmalar bizim uzmanlık alanımız. Bu sistemde yüz binlerce led ışığını bir ana merkezden tek tek kontrol edebiliyorsunuz. Böylece hareketli ışık veya görüntü sağlayabiliyorsunuz. İnfo Gruop’un üç şirket haline gelmesinin nedeni, kendi içinde kurumsallaşan üç ayrı bölümden oluşması ve gerektiğinde birleşip tek proje olarak da hizmet verebilmesidir. n Yurtdışına açıldınız sanırım. Nerelerde çalışma yapıyorsunuz? tığınızda toplantı moduna geçip ışıklar azalıp perdeler kapanıyor, projeksiyon makinesi asansörlerle iniyor, sunum özelliği cok daha kapsamlı. Eskisine göre fiyatlar da düştü. Bir de firmaların bu alandaki talepleri arttı. Bütün altyapılarını çok özel teknolojik sistemlerle donatıyorlar. Eski tesislerin renovasyonlarında ise ana otomasyon doğru yapıldığında yeni teknolojileri alt yapıya adapte edebiliyorsunuz. O yüzden de yenilemelerde sıkıntı yaşanmıyor. Profesyonel sektörde teknoloji, otelleri 5-10 yıl götürebilecek kapasitede kuruluyor. ‘ Biz 7 kardeşiz. İki kız kardeşim mimar, erkek kardeşim tasarımcı, diğer erkek kardeşim ise elektronik bölümünde ben de satış konusunda uzmanım. Biz kendi içinde kurumsallaşan bir aile şirketiyiz. Ciro olarak her yıl yüzde 60-70 oranında büyüyoruz. Biz Azerbaycan’da oranın en köklü firmalarından olan Net Elektronik ile beraber ortak şube açtık. Orada dış cephe aydınlatma ve ses sistemleriyle alakalı çok güzel işler yaptık. O yüzden tercih edilen bir firma haline geldik. Gürcistan, Kuzey Irak ve hatta Güney Irak’a hem inşaat, hem profesyonel ses- ışık- görüntü hem de dış cephe aydınlatma firmalarımızla girdik. Türkmenistan’da ciddi büyük projeler var. Makedonya’da da yaptığımız güzel projeler var. Türk firmalarının gittiği her yerde bizde varız. Biz yurtdışına yeni açıldık. Hedefimiz de diğer firmalar gibi büyümek ve oralarda kalmak. lonları için ciddi bir talep alıyoruz. n Üretim yapıyoruz dediniz. Nerede ve nasıl üretim yapıyorsunuz? n Otellerde kongre turizmi alt yapısına yönelik gelişmeler nelerdir? Bizim Kağıthane’de fabrikamız var ve hoparlör üretiyoruz. CLIMAX ve Da Vinci diye iki ayrı markamız var. Bunları Türkiye’de üretiyoruz ve eğlence sektöründe ciddi yerler almaya başladı. İlk başlarda yerli üretim diye çok zorlanmıştık ama şimdi herkesin bildiği bir ürün haline geldi. Hatta birçok yerlerde özellikle istenen ürünler arasında yer alıyor. Üretime ağırlık vermeyi ve bu markaları yurtdışına ihraç etmeyi planlıyoruz. n Genel olarak otellerde ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Otellerin daha çok konferans salonları, toplantı salonları, bar ve anfi tiyatro gibi özellikli yerlerini yapıyoruz. Bugüne kadar 100’ü aşkın otelle çalıştık. Özel salonları gerçekten herkes yapamıyor. Firmamızda akustik, elektronik, ışık mühendisleri ve mimarlar çalışıyor. Ciddi bir ekip olduğu için gerçekten özel projeler ortaya çıkıyor. Eskiden bu alanlara ayrılan bütçeler çok düşüktü. Şimdi o bütçeyi ciddi oranda artırdılar. Toplantı salonlarının alt yapısı daha iyi olsun, son teknoloji olsun isteniyor. Son iki, üç yıldır otellerin kongre ve toplantı sa- ’ Oteller eskiden daha çok oda satılıyordu. Şehir otellerinde odadan sonra kongre ve toplantı gelirleri önem kazanmaya başladı. Ancak bu alanda ne kadar özellikli toplantı, kongre salonlarınız varsa o kadar çok tercih sebebi oluyorsunuz. Altyapınız ne kadar iyiyse büyük organizasyonları o kadar çok otelinize çekebiliyorsunuz. Tüm şehir otellerinde ses, ışık ve görüntü işlerini zaten yapıyorduk ama anahtar teslim projelere de yavaş yavaş girmeye başladık. Öte yandan Antalya’da da bu alanda ciddi bir eğilim var. İstanbul zaten bu konuda çok iyi… Ama Bodrum’daki, Marmaris’teki oteller çok yavaş ilerliyor. n Bu alanda teknoloji sürekli değişiyor. Oteller bunu nasıl takip ediyorlar? Bugün teknolojik olarak artık otomasyon sistemlerine geçilmeye başlanıldı. Eskiden her şey manuel’di. Bu alanda çalışan teknik ekip de çok vasıflı değildi. Fakat şimdi hem teknik ekip çok profesyonel oldu hem de biz otomasyon sistemlerini geliştirdik. Bir düğmeye bas- n Fiyatlar neden düştü? Daha önceden bu otomasyon sistemlerini belli başlı firmalar yapıyorlardı. Şimdi hem firma sayısı arttı hem de üretimlerin büyük bölümü Çin’e kaydı. Rekabet çok arttığı için firmalar fiyatlarını ciddi oranda düşürdüler. Led teknolojisi inanılmaz büyüdü. Eskiden 270 avroya sattığımız bir armatürü bugün 15-20 avroya satıyoruz. Led teknolojisi otellerde büyük oranda yer aldı. Çünkü fiyatları ve elektrik sarfiyatı çok düşük… Çok uzun ömürlü… Bir ampul 34 bin saat çalışırken, led ampul 100 bin saat çalışabiliyor. Hem indoor hem de outdoor alanlarda kullanabiliyorsunuz. Fiyatları da çok iyi olduğu için artık bütün otellerde led teknolojisi yaygınlaştı. n 5 yıldızlı bir iş otelinde sizin yaptığınız işin otele maliyeti ne oluyor? Bu otelin büyüklüğüne ve toplantı salonlarının çokluğuna göre çok değişiyor. İyi bir otel ses, ışık, görüntü işine 300500 bin avro civarında bütçe ayırabiliyor. Daha orta segment oteller ise 100 bin avro civarında para harcıyor. Tabi sadece satmak yetmiyor lojistik hizmeti de aksatmadan vermeniz gerekiyor. Bizim 17 kişilik bir teknik destek ekibimiz var. Yaptığımız çalışmalarla ilgili müşterilerimize teknik destek veriyoruz. Bizi buraya getiren şeylerden biri de bu teknik servis anlayışımız oldu. n Firma olarak hedefleriniz neler? Zaten büyüme trendinde olan bir firmayız. Bu yıl da geçen yıl ki gibi bir büyüme bekliyoruz. Geçen yıl yüzde 80 büyüme kaydettik. Bu yıl da benzer bir büyüme bekliyoruz. Su an çalıştığımız yeni otel projeleri, kültür merkezi, tiyatro salonu konferans salonları var. Birkaç otelle de görüşme halindeyiz. 3-4 tane yakın takip ettiğimiz büyük projeler var. Yılda ortalama 10 otel projesinde yer alıyoruz. 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 39 YATIRIMLAR � DOSYA � YATIRIM FIRSATLARI Türkiye yatırım fırsatlarında bölge lideri olmaya devam ediyor Türkiye ve bölgemizdeki yatırım fırsatları gerek yerel ve yabancı yatırımcıları gerekse uluslararası zincirler ile bu alanda faaliyet gösteren danışmanları bu coğrafyaya yönlendiriyor. Uzmanlar, Türkiye’deki yatırım trendinin önümüzdeki 3-5 yıl içinde de devam edeceğine dikkat çekiyorlar. B aşta İstanbul olmak üzere Türkiye yatırımlar açısından cazip bir ülke olma konumunu sürdürüyor. İstanbul’un merkez konumunu sürdürmesi ve havayolu ulaşımı açısından hub olma özelliği Türkiye’nin cazibesini daha da artırıyor. Türkiye’de konaklama tesislerinde markalı zincirlerden gelen bir büyüme trendi de hakim. Öte yandan Rusya, Gürcistan, Kazakistan, Azerbaycan gibi Türkiye’nin komşu ülkelerinde de yatırım fırsatları artarak devam ediyor. önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini belirtiyorlar. Türkiye’de özellikle İstanbul’a dikkat çeken uzmanlar, İstanbul’u otel gelişiminde Londra’ya rakip olarak hızla büyüyen destinasyon olarak gösteriyorlar. İstanbul’daki otel yatırımlarının altyapı, havayolu ve demiryolu yatırımlarını artırdığına dikkat çeken STR Global’e göre; İstanbul’da oda talebi yüzde 8,9 artarken, arz yüzde 4,6 artış gösteriyor. Türkiye otel yatırımlarında İstanbul merkez olma konumunu koruyor Türkiye ve Komşu Bölgeler Otel Yatırımları Konferansı (CATHIC) için Türkiye’ye gelen STR Global Yönetici Direktörü Elizabeth Randall Winkle, gelişmekte olan 5 bin odadan fazla bir yatırımın söz konusu Bölgedeki yatırım olanaklarını takip eden uluslararası zincirler ve yatırım danışmanları Türkiye’deki yatırımların 40 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 İstanbul yatak arzında Londra’dan sonra ikinci olduğunu hatırlatarak, şunları belirtiyor: “Bu odaların yüzde 15’lik bölümü baş aktör olan İstanbul’da yer alıyor. Londra ise az bir farkla 14’lük bir yüzde ile ikinci sırada bulunuyor. Buna rağmen Londra’nın mevcut oda arzı İstanbul’un 3 katı daha fazla ve yabancı ziyaretçi sayısının ise iki katı.” Jones Lang LaSalle Hotels Başkanı Defne Gezen ise İstanbul’un bir turizm başkenti ve etkinlik destinasyonu olmanın yanı sıra önemli bir uluslararası finans merkezi olma yolunda da hızla ilerlediğini belirtiyor. Dev projeler, yeni yatırım fırsatları doğruyor Yatırımcıları ve uluslararası zincirleri İstanbul’a çeken bir diğer gelişme ise Türkiye ve İstanbul uluslararası zincirlerin bölgedeki büyüme stratejileri içinde listenin başına oturuyor. İstanbul’un finans merkezi ve hava ulaşımında bölgesel bir hub olması bunda önemli bir etken olarak öne çıkıyor. Türkiye’yi Rusya, Gürcistan ve Azerbaycan gibi ülkeler takip ediyor. İstanbul’da turizm altyapısına yönelik yatırımların ve projelerin hız kazanması oldu. İstanbul’da havayolu, restoran, eğlence merkezleri gibi yatırımlar son yıllarda hız kazandı. Yine İstanbul’a üçüncü havalimanı yapma projesi, 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlarına aday olması yatırımcıları teşvik eden yeni unsurlar arasında yer alıyor. İstanbul, aynı zamanda televizyon dizileri, reklamlar, belgeseller ve filmler için de artık gözde bir mekan haline geldi. İstanbul’da büyüme trendi 5 yıldızlı tesislerden 3 ve 4 yıldızlı standartları belli markalı tesislere kayarken, Türkiye’ye bugüne kadar girmeyen ve girmek isteyen uluslararası zincirler de Pazar araştırmalarını hızlandırdılar. Zincirler ekonomi ve orta segmentte Anadolu’ya yayılıyor Yatırımcılar ve dolayısıyla uluslararası zincirlerin, İstanbul’un ardından Türkiye’nin büyümekte olan ikincil şehirlere ilgisi gittikçe yoğunlaşıyor. Özellikle iş insanlarının konaklayabileceği standartları belli olan ekonomik ve orta segmentte yer alan otellere yönelen uluslararası zincirler, bu alandaki tüm fırsatları değerlendiriyorlar. Zincirler arasında da doğru lokasyonlardaki yatırımlara girme konusunda bir rekabet olduğu göze çarpıyor. Uluslararası zincirler, büyüme stratejileri içinde bölgede Türkiye’yi ve İstanbul’u listenin başına yerleştirdiler. Yerli yatırımcının yanı sıra yabancı yatırımcılar da fırsat kolluyor Türkiye’de devam eden yatırım trendinin önümüzdeki yıllarda da devam etmesi bekleniyor. Uluslararası zincir temsilcileri ve danışmanlar, bu trendin 3 yıl ile 10 yıl arasında süreceğine işaret ediyorlar. Öte yandan Türkiye’deki yatırım yapmak isteyen yabancıların da oranı artıyor. İstatistiklere göre Türkiye’de otel yatırımları dahil tüm yabancı yatırımların oranı yüzde 20’lere kadar çıkarken, yatırım fırsatı kollayan şirketlerin sayısı da artıyor. Özellikle, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan, Rusya’dan bazı yatırımcıların Türkiye’yi yakından takip ettiği belirtiliyor. Yatırımcılar, maliyet artışlarına dikkat çekiyor Türkiye’deki gelişmeler yatırımcılar açısından bakıldığında ise başka bir tablo ortaya çıkıyor. İstanbul başta olmak üzere Türkiye’de yatırımlarına devam etmek isteyen yatırımcıları zor günler bekliyor. Arazi maliyetleri ve yatırım maliyetleri her geçen gün artan Türkiye’de yatırımın geri dönüş süreleri de uzuyor. Bu da İstanbul’da otel yapmak isteyen yatırımcıları çekimser davranmaya itiyor. Varolan yatırımları ise farklı sektörlerde faaliyet gösteren ancak otele uygun lokasyonlarda arazisi olan firmalar gerçekleştiriyorlar. Bölgede Rusya, Gürcistan, Azerbaycan öne çıkıyor Öte yandan sadece Türkiye değil, bölgede Rusya, Gürcistan, Kazakistan, Azerbaycan gibi ülkelerde otel yatırımları anlamında hızlı bir gelişme gösteriyor. Bu ülkelerdeki yatırımları da yakından takip eden uluslararası zincirler, bu ülkelerde de markalarına halka eklemeye devam ediyorlar. Türkiye’deki ve bölgedeki yatırım fırsatlarını uluslararası zincirlerin temsilcileri, yatırımcılar ve danışmalar Turizm ve Yatırım Dergisi için değerlendirdiler: » 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 41 YATIRIMLAR � DOSYA � GÖRÜŞLER Thomas Willms / Starwood Doğu ve Orta Avrupa Bölge Direktörü Kıdemli Başkan Yardımcısı: Yatırım açısından Türkiye’de patlama yaşanıyor B ildiğiniz gibi Starwood, binalara değil, markaya yatırım yapıyor. Sheraton, W Hotels, Westin, Le Meridien gibi 9 markamız bulunuyor. Biz, Türkiye’de yerel yatırımcılarla doğru yerde doğru ortaklığı kurmaya çalışıyoruz. İstanbul 9 markamız için uygun bir yer. İstanbul ve Türkiye’de daha fazla markamızla daha fazla otelde yer alacağız. Biz Türkiye’de en çok management anlaşması yapıyoruz. Ama Türkiye franchise için de oldukça önemli bir pazar oluşturuyor. Doğru yerde doğru ortak mantığıyla ilerliyoruz. Yatırımcıların, otel işletmesi hakkında fazla bilgisi yok. Çünkü, onlar parayı yönetiyorlar. Bazen otelini yatırımcı yönetmek istiyor. Ama yine de markaya, iyi bir rezervasyon sistemine, sadakat programına ihtiyacı oluyor. O zaman ortaklık yapıyoruz. Bursa’da Sheraton ve Aloft markasıyla 2 otel açtık. Adana’da Sheraton’ı Eylül ayında açacağız. Son 3 yılda 4 otel açtık. Şu an Türkiye’de 10 otelimiz bulunuyoruz. Birçok anlaşmayı da yapıyoruz. Türkiye’de yatırımlar açısından bir patlama yaşanıyor. İstanbul da ciddi bir patlama var ama İstanbul’un yanı sıra birçok ikincil şehirler de ortaya çıktı. Bu şehirler uluslararası direkt uçuşlara bağlı olarak gelişiyor. İstanbul’a hem iş seyahati hem de lesuire turlar birlikte ilerliyor. Hafta sonları, 2-3 günlük geziler için oldukça iyi bir fırsatlar sunuyor. İstanbul, Avrupa ve Afrika, Ortadoğu, Asya arasında büyük bir hub olma yolunda gidiyor. Bizim için oldukça önemli… Türkiye dışında bölgede öne çıkan ülkelerden bir tanesi Gürcistan. Yazın bu ülkede Sheraton markasına bağlı bir resort otel açtık. Diğer ülke ise Azerbaycan... Bakü’de Sheraton açtık. Azerbaycan’da başka oteller de açmayı düşünüyoruz. Sadece Bakü’de değil, diğer şehirlerinde otellerimiz olacak. Şu anda potansiyeli oldukça yüksek... Avrupa, Ortadoğu, Afrika’da daha çok management anlaşmasını tercih ediyoruz. 260 otelden sadece 40 tanesinde franchise anlaşması yaptık. Amerika’da daha çok franchise yapıyoruz. Robert Shepherd / InterContinental Hotels Grup Avrupa İş Geliştirme Direktörü Orta seviyede ve bütçesi uygun oteller için büyüme talebi var A vrupa pazarında, değerleri koruyan yatırımlar ve geri dönüşler aramaya devam eden yatırımcılar olarak bağımsız markasız otellerden markalı otellere doğru bir kayma gözlemleniyor. Önce Sheraton sonra InterContinental Ceylan’ın içinde bulunduğu Türkiye’deki 15 otelden üçü marka değişimine gitti. Ortalama günlük oran, lokasyona göre ve lokasyon için talep meydana getiren etkenlere göre tespit edilir, otel kalitesine göre değil. Yani üç yıldızlı bir lokasyona beş yıldızlı bir otel yapmak çok da mantıklı değildir. Orta seviyede ve bütçesi uygun oteller için büyüme talebi umuyoruz. Orta seviyeli oteller, ziyaretçi isteklerine dayalı özellikler ve yatırımcıların yatırım gereksinimlerini sunar. 42 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 YATIRIMLAR � DOSYA � GÖRÜŞLER Robert Gaymer- Jones / Sofitel Worldwide İcra Kurulu Başkanı Türkiye’deki yatırım trendi 3-5 yıl daha devam eder T ürkiye yatırımlar açısından hala iyi bir fırsat sunmaya devam ediyor. 10 yıl öncesine baktığınızda Türkiye’nin turizm anlamında yaptığı yatırımlarda güçlü bir ilerleme var. İnsanlar Türkiye’ye geldiği zaman bu kültürel farklılıkları görmek istiyorlar, bir kültürü yaşamak istiyorlar. Dolayısıyla, Türkiye’ye turizm potansiyeli anlamında ciddi bir yukarı gidiş olduğunu düşünüyorum. Bu yükseliş 3-5 yıl daha devam eder. Zaten otel yatırımlarında böyledir. Yatırım çıkışı 7 yıl devam eder, 3-5 yıl durur. Ondan sonra tekrar çıkmaya başlar. Bence Türkiye’de yaşanacak olan bu. Ancak Türkiye’de alkol kullanılmasının yasaklanması tabii ki bizi korkutuyor. Ama sonuçta biz hükümetin koyduğu yasağa saygı duymak zorundayız. Alkolü tamamen yasaklamaları ya da insanlar dışarıda oturup bir kadeh şarap içemeyecekse insanlar bir süre sonra derler ki ben Türkiye’ye gitmeyeyim. Bu bizi korkutur ama sınırlar biraz ilerlerse genel turist sayısı da azalır. İnsanlar başka destinasyonlara yönelir. Biz, birçok ülkede olmakla beraber Barselona, Madrid, Cenevre, Beyrut’ta olmak istiyoruz. Şu an Moskova için anlaşma yapmaya çalışıyoruz. İstanbul bu listenin başında geliyor. Sofitel olarak İstanbul’a Four Seasons, Shangri-La, Çırağan, Kempinski gibi lüks segmentte girmek istiyoruz. Çünkü lüks segmentte oda fiyatları yüksek olduğu gibi fiyatları yukarı çekebiliyorsunuz. Orta ve ekonomi segmentinde bunu yapamazsınız. İlk olarak İstanbul’da başarılı olmak istiyoruz. Ondan sonra, Sofitel’in Sof markasını Bodrum’da açmayı düşünüyoruz. İstanbul için 3 tane yatırımcıyla görüşme halindeyiz. Türkiye’de bu segmentte olan otellere baktığımızda aslında hepsi çok standart. Ama biz böyle değiliz. Biz tamamen Fransız bir markayız ve genelde markamızı duygusallık üzerine kurduk. Bizim için önemli olan büyük bir lobimiz olması değil; orada çalınan müzik, otele girdiğinizde alınan koku, çiçeklerin yerleştirilmesi gibi duyguya hitap etmek. Tam bir Fransız konseptiyle yaklaşıyoruz. Bu nedenle kadın seyahat edenler içinde çok tercih edilen bir marka haline geldik. Christian Michel / Wyndham Hotel Group Orta ve Doğu Avrupa Gelişmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Türkiye yatırım açısından güzel bir potansiyele sahip F irmamız, otel yatırımcısı olmamakla birlikte management ve franchise hizmetleri sunuyor. Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesinde sayısız gelişme projeleri kapsamında Türkiye bizim için öncü ülke konumunda bulunuyor. Türkiye yatırım açısından güzel bir potansiyele sahip. Türkiye’de bilgili yerel yatırımcılar mevcut. Aynı zamanda katlanabilir inşaat maliyeti, kalifiye personelin 44 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 yanı sıra hükümet gelişim için alt yapıyı destekliyor. Türkiye’de yükselen yatırım trendinin önümüzdeki 3 ila 5 yıl devam edeceğine inanıyoruz. Şu an yerel yatırımcıların ikincil şehirlerde ekonomi segmentinde yatırımlar planladığını görüyoruz. Özellikle, resort alanlarında (otel, apartman ve devre mülklerde) ve markalaşmış ekonomi segmentindeki otellerde güçlü bir gelişme görüyoruz. YATIRIMLAR � DOSYA � GÖRÜŞLER Wolfgang Neumann / The Carlson Rezidor Otel Grubu CEO Türkiye yabancı yatırımcı için oldukça kolay bir ülke Ş u ana kadar bizim Türkiye’de 12 otelimiz bulunuyor. En son Park Inn İzmir oteli için imza attık. Böylece otel sayımız 12 otele çıktı. Türkiye’ye inanıyoruz ve buraya odaklandık. Türkiye, uluslararası alanda oldukça güçlü bir ülke… Biz Türkiye’de Radisson Blu markasını devam ettirmek istiyoruz ama özellikle, orta segment için Park Inn Radisson’ı geliştirmek istiyoruz. Biz geçen yıl genç jenerasyonların ihtiyaçlarını ve beklentilerini daha iyi anlamak için oldukça geniş bir araştırma yaptık. Genç jenerasyon; esneklik, bireysellik, isteklerine göre uyarlama yapabilmek, otele geldiği zaman rezervasyon numarasını söyleyip anahtarlarını almak istiyorlar. İyi bir ses sistemi; kendi araçlarını bağlayabilecekleri teknolojinin sağlayan odalar istiyorlar. Türkiye’deki genç jenerasyonların sayıca büyüdüğünü biliyoruz. 5 yıl içerisinde Türkiye’de 15 Park Inn markalı otel açmak istiyoruz. Sadece Park Inn markasıyla büyümeyi düşünüyoruz. Bölgede ise Rusya’da gelişiyoruz. Rusya’da bizim 41 otelimiz var. 21 oteli ise geliştiriyoruz. Rusya’da en büyük üçüncü otel zinciriyiz. Aynı zamanda Sahra Altı Afrika’ya odaklandık. Ama bizim için asıl odaklandığımız ülke Türkiye. Son birkça yılda Türkiye’nin sahip olduğu iktisadi gelişme ve 2020’deki olimpiyat başvurusu, üçüncü havaalanı üçüncü köprü gibi büyük projeler oldukça önemli bir fırsatlar. Türkiye’nin parlak bir geleceği olduğunu düşünüyoruz. Türkiye yabancı yatırımcı için oldukça kolay bir ülke... Hükümetin yayınladığı istatistiklere göre yabancı yatırımlar yüzde 20 artış yabancı yatırımların artış gösterdiğini açıkladı. Hükümet, yatırım yapmayı daha kolay hale getiriyor. Bu da durumu oldukça etkiliyor. Bence, Türki- ye’ye olan ilgi, Türkiye’deki hareketlilik devam ettikçe sürecektir. Türkiye enerjik bir ülke… Türkiye Hava Yolları her geçen gün uçuşlarını ikiye katlıyor. Yeni destinayonları uçuş ağlarına ekliyorlar. Bu da İstanbul’a hareketlilik kazandırıyor. Türkiye’de planladığımız 15 otel bütün ülke çapında olacak. Çünkü Türkiye’deki bu hareketliliğin 5 -10 yıl devam edeceğine inanıyoruz. Öte yandan bazı endişelerimiz de var. Alkol konusu hakkında endişeliyiz. İstanbul, şu an New York’tan sonra ikinci sırada. Kolayca, New York’un yerini alabilir. Ama hükümetin de alkol ile ilgili bir denge kurması lazım. Uluslararası seyahat eden bir turist İstanbul’da New York’ta bulduğu şeyleri ister. 46 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 YATIRIMLAR � DOSYA � GÖRÜŞLER Ferzan Çelikkanat / ER Yatırım ve Turizm Genel Müdürü Yabancı yatırımcılar, Türkiye’yi yakından takip ediyor E r Yatırım olarak 10 yılda 3 ve 4 yıldızlı olmak üzere şehir merkezlerinde yaklaşık 20 iş oteli açmayı planlıyoruz. Türkiye’de iş otellerine ihtiyaç var. Bunun için yatırımlarımızda önceliğimiz İstanbul ancak Anadolu’da potansiyeli olan şehirlere yayılacağız. İzmir, Eskişehir, Konya, Mersin, Gaziantep, İzmit, Çanakkale, Adana, Mardin, Diyarbakır ve Trabzon yer almayı planladığımız öncelikli şehirlerimizden bazıları. Arazi topluyoruz ve şimdiden bu alana 300 milyon dolarlık bir hedef koyduk. Zincir oteller Türkiye’nin tüm bölgelerinde sadece üst segment markaları ile değil, 3 ve 4 yıldızlı markalarıyla yer almaya çalışıyor. Ortadoğu’dan gelen turist sayısındaki artış da o bölgenin büyük turizm şirketlerini Türkiye’ye yatırım yapmaya teşvik ediyor. Başta Katar olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ın yatırım için Türkiye’yi yakın takipte tuttuğunu biliyoruz. Ayrıca Avrupa’daki ekonomik krizden ötürü ellerindeki parayı güvenli ve gelişmekte olan pazarlarda değerlendirmek istiyorlar bu sebeple Avrupalı fonlarında ciddi görüşmeler yaptığını biliyoruz. Türkiye’nin hızlı gelişen turizmin Göktuğ Özdemir / Makyol İnşaat Turizm Grup Başkanı Yatırımcı açısından zorlanacağımız yıllara girdik G enel anlamda Türkiye’deki turizmin ilerlediği ve arttığı tartışılmaz bir gerçek. Son 3 yıldır CATHIC toplantısı Türkiye’de yapılıyor. Şu anda istanbul’da 5 yıldızlı 40’ın üzerinde tesis yapılıyor. İnanılmaz bir artış var. Turist sayısı da her geçen yıl artıyor. Bu bence artarak daha da devam edecek. Yatırım açısından baktığımızda son bir iki yıldır zor yıllar olduğunu düşünüyorum. İstanbul, Bodrum, Antalya gibi destinasyonlarda arsa maliyeti çok arttı. Yatırım maliyetleri de yük- 48 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 seldi. Şu an yatırımın geri dönüşler çok parlak değil. Önümüzdeki birkaç yıl, yeni yatırımın girmesiyle sektör bir miktar zorlanacak. Ama tabii talepteki bu artış arzdaki artışı dengeleyecek diye düşünüyorum. Eski kazançlar çok kalmadı. Makyol’un asıl alanı inşaat sektörü. 9 ülkede inşaat alanında çalışıyoruz. Türkiye’de mutlaka otel yapmayı düşünüyoruz. İstanbul’da birkaç tane daha otel yapmak istiyoruz. Bu yatırımlar için de uluslararası zincirlerle çalışırız. yanında bir de güven verici ekonomi yabancı yatırımcıyı cezbediyor. 2015 yılına kadar 8 bin 500 yeni otel odasının turizme girmesi planlanıyor ki bu sayı şu anda bir milyon 200 bindir. Ancak yatırımların aynı bölgelere ve alanlara sıkışacak olması yatırımları endişelendiriyor. Öte yandan arazi geliştirmenin zorlaşmasının, maliyetlerin artmasının ve öncelikli şehirlerdeki diğer yatırım zorluklarının yatak kapasitesinde ciddi bir artışın olmasını engellemesine rağmen, 2013 yılında tesis sayısındaki artışın yükselen bir trendle devam edeceğini düşünüyorum. Türkiye’nin dünya turizminden aldığı pay yüzde 3 civarındadır. Uluslararası turist sayısındaki artışa bağlı olarak kısa vadede Türkiye’nin bu oranı yüzde 4’lere çıkartması mümkün. 2020 Olimpiyat oyunlarının alınması için yapılacak çalışmalar bunların başında gelebilir ama bununda ötesinde Olimpiyatların alınması halinde turizmden aldığımız pay kimsenin hayal edemeyeceği seviyelere ulaştırır. YATIRIMLAR � DOSYA � GÖRÜŞLER Ayhan Yeğinsu / Leisure Development Consultants (LDC) Türkiye’de yatırım trendi kolay kolay yorulmaz Ş uanda Türkiye’de başta İstanbul olmak üzere çok büyük otel açığı var. Ama tabi segmentleri doğru analiz etmek lazım. İstanbul’da 5 yıldızlı otel sayısı oldukça fazla ama alt segmentlerde otel yok. Sadece Taksim ve Aksaray, Sultanahmet civarında alt segment oteller var ama onların da verdikleri hizmet ve fiyatlarına baktığınızda tam alt segmenti yakalayamıyor. Buna uygun marka otelleri getirerek o standartı yakalayıp tüm şehirlere yaymak gerekiyor. Çünkü insanlar aynı standartı başka şehirlerdeki otellerde bulması ve gönül rahatlığıyla kalması gerekiyor. Biz bu nedenle Wyndham grubunun Super 8 markasını İlbak Holding ile Türkiye’ye getirdik. Bu marka fiyat olarak biraz daha avantajlı olacak ama alınan oda kalitesi çok daha yüksek olacak. Çünkü büyük markaların çoğunda standartlar düşmeye başladığında odalarda verilen serviste eksiklikler oluyor. Bu hizmetler de ek hizmetlerle misafirlerine veriliyor. Bu markadaki en büyük farklılık internet hizmetinden tutun da odadaki hizmetlere ve kahvaltıya kadar her şeyi sadece oda ücreti ödeyerek alınıyor olması… Türkiye’de yatırım trendi turizm sektöründe kolay kolay yorulmaz. Türkiye artık önemli bir destinasyon yabancılar için… Ayrıca Türkiye’nin iç dinamiğinde de önemli gelişmeler var. Türkiye’de en büyük sıkıntılardan bir tanesi altyapı sorunları… Bugün resort otelciliğe baktığınız zaman en büyük sı- kıntı altyapı. En ufak yağmur yağdığında veya sel bastığında oteller etkilenebiliyorlar. Artı yine yeterli internet altyapısı yok. Dünya standartlarına ulaşmış değil. Tüm altyapı sistemlerinin ulaşımdan başlayıp kanalizasyon sistemlerine kadar düzeltilmesi gerekiyor. Michael Collini / Hilton Worldwide Türkiye, Rusya, Doğu Avrupa Kalkınma Başkan Yardımcısı Asya bölgesi de önemli fırsatlara sahip T ürkiye’de gelişen turizm sektörü, kıyı ve kıyı olmayan lokasyonlardaki yüksek kalitede otellerin yanı sıra SPA, kayak, inanç ve kültürel açıdan da talep yaratılmasına yol açıyor. Türkiye’de, yeni ortaya çıkan yerleşim alanlarına, özellikle doğu bölgesindeki lokasyonlara, düşük maliyetli konaklamada tüketici faizinden kaynaklanan birden fazla eğilim görüyoruz. Hilton DoubleTree İstanbul Moda’yı hizmete sunduğumuz ve 45 otellik portfolyomuzun bir parçası olan Hilton İstanbul Kozyatağı’nı açmayı planladığımız İstanbul’un Anadolu yakasında önemli bir gelişim var. 2 50 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 Bir lokasyonu ziyaret ettiklerinde, zengin konaklama seçenekleri ve gerçek marka deneyimlerine bakılarak tüketicinin belirli eğilimlerinin altını çizerek kaliteli otel geliştirme projeleri üzerine odaklanacağız. Büyük şehirlerde ve bölgesel lokasyonlarda portfolyonun büyümesi için Asya bölgesi de önemli fırsatlara sahip. Azerbaycan’daki ilk otelimiz Hilton Bakü, tüketici talebinin giderek daha yüksek kaliteye ulaştığının, yiyecek, içecek, SPA gibi hizmetlerin uluslararası otellerle yarışacak nitelikte standartlara sahip olduğunun önemli bir örneğidir. /UtopiaWorld /UtopiaWorldtr deluxe hotel www.utopiaworld.com.tr I had a dream... DOSYA � YATIRIM FIRSATLARI �HABER Türkiye’de orta ve ekonomi segmentindeki otel yatırımları artıyor İstanbul’da üçüncüsü düzenlenen Türkiye ve Komşu Bölgeler Otel Yatırımları Konferansı (CATHIC) turizm profesyonellerini bir araya getirdi. Bölgedeki yatırım olanaklarının ele alındığı konferansta, Türkiye’deki arazi fiyatlarının ve yatırım maliyetlerinin artmasına rağmen orta ve ekonomi segmentinde otel yatırımlarının artışı öne çıktı. T ürkiye ve Komşu Bölgeler Otel Yatırımları Konferansı (CATHIC) üçüncü kez İstanbul’da The Marmara Hotel’de gerçekleştirildi. Yaklaşık iki gün süren etkinlikte Türkiye’nin turizm yatırım potansiyeli, yeni yatırımcılar, havayolu taşımacılığı, otelcilik anlayışı, bölgesel otelcilik eğilimleri gibi çeşitli konular yerli ve uluslararası katılımcılar eşliğinde ele alındı. İstanbul’da arazi fiyatları yüksek CATHIC organizasyonunda düzenlenen “Otel Yatırımcıları için Sıcak Bölgeler: Ne, Nasıl ve Nerede?” başlıklı panelde, İstanbul’un otel alanında gelişirken, arz ve talep arasında denge kurulması gerektiğine dikkat çekildi. Panelde konuşan 52 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 IHG Türkiye İş Geliştirme Direktörü Yalın Yaltıraklı, arazi fiyatlarının yüksek olduğunu belirterek, yatırımlarda lokasyonun iyi seçilmesi gerektiğini vurguladı. Starwood Hotels Avrupa Bölge Direktörü Thomas Willms ise konuşmasında finansman açısından arazi fiyatlarının önemli olduğunu belirterek, ‘‘Doğru ortağı ve doğru markayı bulunca finansman sorunu çözülmüş olacak” dedi. Aynı panelde söz alan The Rezidor Hotel Group İş Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Romain Avril, İstanbul’daki ana riskin arazi fiyatlarının yüksekliği olduğunu ön plana çıkarırken, Amerika Doları üzerinden kredilendirme yapıldığını, dolayısıyla öz sermaye oranın yüzde 50-60’a ulaş- Uluslararası zincirlerin temsilcileri ve yatırımcılar İstanbul’da arazi fiyatlarının yüksekliğine dikkat çektiler. Yeni yatırımcılar Anadolu’ya yöneliyorlar. tığını ifade etti. Hilton Türkiye, Rusya, Doğu Avrupa İş Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Michale Collini ise yerel yatırımcıların arazileri daha önceden satın aldıklarını; uzun zamandır ellerinde bulundurduklarını hatırlattı. İstanbul’un konferans alanında merkez haline geldiğini dile getiren Collini, İzmir gibi daha az sıcak olan bölgelerde Hilton Worldwide olarak orta segment markalarıyla giriş yaptıklarını söyledi. Arazi satın alımı oldukça zor “Yeni Yatırımcılar” adlı panelde ise katılımcılar, arsa teminin zorluklarının yanı sıra İstanbul’da arazi fiyatlarının yüksek olduğuna dikkat çektiler. Makro İnşaat Yönetici Ortağı Acun Uyar, “Arsa İstanbul’da pahalı ve herkes burada yatırım yapmak istiyor. Bence artık Anadolu’ya ciddi anlamda bakmak gerekiyor” diye konuştu. Arazi satın almanın zorluklarına değinen Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat da İstanbul’da gayrimenkulun karlı bir iş olduğunu vurgulayarak şunları ifade etti: “Arazi satın almanın yasal prosedürleri oldukça yorucu. Prosedürlere riayet ederek çalıştığınızda hesaplar tutmuyor. Otel zincirleri yatırımcılara daha fazla tolerans tanımalı.” Uluslararası otel zincir temsilcilerinin konuşmacı olduğu panelde hangi zincirin hangi segmente yöneldiği sorusunun yanı sıra inovasyona ve sosyal medyaya bakış açıları tartışıldı. The Rezidor Hotel Group Wolfgang M. Neumann, orta segmentteki otellere yoğunlaştıklarını açıkladı. Türkiye’de bulunan 11 otelin 3’nün franchise anlaşmasıyla gerçekleştirdiklerini; franchise’ın süreci hızlandırdığı vurgulandı. Panelin diğer katılımcısı Sofitel Luxury Hotels İcra Kurulu Başkanı Robert Gaymenn ise, İstanbul’da girerek şehir merkezlerinde marka bilincini artırdıktan sonra resort otellere yöneldiklerini belirtti. İş modellerinin ortaklık üzerine kurulu olduğunu ifade eden Gaymenn, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ve Rusya’ya odaklandıklarını belirtti. CEO’ların amacının iyi bir finansal ortak bulmak olduğunu aktaran Gaymenn, Çin’de franchise anlaşmalarına kayacaklarını aktardı. IHG Avrupa İcra Kurulu Başkanı Angela Brav ise Crowne Plaza markasına odaklandıklarını dile getirdi. Otellerinin yüzde 80’ininde franchise ile yönetildiğini aktaran Brav, oteldeki inovasyon konusunu da doğru ortağı bulmak ile ilişkilendirdi. “Önümüzdeki 2-3 yılda Türkiye’de 11 bin oda artacak; yüzde 50’si İstanbul’da” CATHIC Zirvesi’nde yapılan “Bölgesel Otelcilik Performans Eğilimleri ve Yeni Projelere İlişkin Genel Değerlendirme” adlı panelde STR Global Genel Direktörü Elizabeth Randall Winkle, Türkiye’deki otel arzında önümüzdeki üç yıl içinde bir artış yaşanacağını açıkladı. Türkiye’nin günlük oda ücretlerinde artışın diğer ülkelere kıyasla iyi bir performans sergilediğini dile getiren Winkle, arzda ve lüks segmentte bir artış yaşandığını kaydetti. Ayrıca, Nisan 2013 verilerine göre doluluk oranlarında İstanbul yüzde 70’lere varan bir orana ulaştığı belirtildi. Önümüzdeki 2-3 yıllık dönemde ise Türkiye’de 11 bin oda artışı yaşanırken; bu artışın yüzde 50’sinin İstanbul’da gerçekleşeceği bildirildi. 2013 CATHIC ödüllerinin de sahiplerini bulduğu etkinlikte, “Bölgedeki En İyi Yeni Otel Ödülü”nü Martı Hemithea, “En İyi Yeni Otel Ödülü”nü The Grand Tarabya İstanbul, “Bölgedeki En İyi Şehir Merkezi Oteli Ödülü”nü Martı İstanbul Hotel aldı. Başarı doğru ortak ile geliyor CATHIC konferanslarında düzenlenen bir diğer panel ise “Büyük Resim: Günümüz & Gelecek Dönem Otel Piyasasında Başarıya Ulaşmada CEO’ların Rolü” oldu. 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 53 YATIRIMLAR � HABER Nisan ayında 22 tesis için teşvik belgesi alındı; İlk 5 ayda 105 yatırımla, 25 bin yeni yatak geliyor E konomi Bakanlığı, Nisan ayında 22 turizm projesine 122.653.583 TL tutarında yatırım teşviği verdi. Teşvik alan tesislerden 19 tanesi komple yeni yatırım iken, 2 tanesi tevsi, biri ise modernizasyon yatırımı olacak. Bu tesislerden 8 tanesi dört yıldızlı, 7 tanesi üç yıldızlı, biri 5 yıldızlı, 4’ü ise butik otel olacak. Nisan ayında daha Komple yeni yatırımların tesislere göre dağılımı (%) TESİS 3* 4* 5* BUTİK-Ö.B Tatilköyü Otel PAY 38,1 37,1 10,5 11,4 1,0 1,9 (Kaynak: AKTOB Ar-Ge Birimi) ŞEHİR BİTLİS KASTAMONU BİTLİS BALIKESİR İZMİR MUĞLA MUĞLA HATAY ANTALYA IĞDIR MERSİN KONYA HAKKARİ AYDIN DÜZCE BALIKESİR İSTANBUL TRABZON MERSİN TRABZON İZMİR GAZİANTEP TOPLAM 54 2 önce teşvik alan 4 tesisin teşvik belgesi ise iptal edildi. Turizm sektörü, yılın 5 aylık döneminde, 130 adet yatırım projesi için 1,55 milyar TL, yatırım teşviği aldı. Sektör 105 yeni yatırımla, 6 bin 120 dolayında iş imkanı üretecek. Bu tesislerde 12 bin 600 oda ve 25 bin 300 dolayında yatak yapılacak. Komple yeni yatırımların yoğunluğunda, Antalya yüzde 36 ile ilk sırayı alırken, onu yüzde 11 ile İstanbul, yüzde 5 dolayındaki payları ile Muğla, Mersin ve Hatay izledi. Tesislerin sınıf ve tür dağılımda 3 ve 4 yıldızlı tesisler yüzde 37-38 payla ilk sıraları alırken, onu yüzde 10 dolayındaki payları ile 5 yıldızlı ve butik oteller izledi. Yapılacak yeni tesislerle yaratılacak iş olanakları açısından en büyük pay yüzde 38 ile Antalya’nın oldu. Antalya’yı yüzde 11 payla İstanbul izliyor. Diğer yandan en çok iş yaratılacak iller arasında; Muğla, Hatay, İzmir, Mersin, Kayseri, Kocaeli, Gaziantep ve Yalova yer alıyor. Turizmde Yatırım Teşvik Belgeleri* Teşvikli Teşvik Tutarı İstihdam Oda Sayısı Proje sayısı (Milyar TL) Sayısı (Kişi) (Bin) 105 1.45 6.120 12.6 130 1.55 6.345 17.0 Yatak Sayısı (Bin) 25.3 34.1 YENİ YATIRIMLAR TOPLAM *Yurtlar hariç. 4 ayda 21 proje ile 5 binden fazla kişi kapasiteli öğrenci yurdu ve eğitim kurumları da teşvik aldı. (Kaynak: AKTOB Ar-Ge Birimi) NİSAN AYINDA TEŞVİK BELGESİ ALAN FİRMALAR FİRMA YEŞİLIRMAK REKLAM VE ORGANİZASYON HİZMETLERİ İNŞAAT TURİZM NAK. KUYM. HAYV. EMLAK PETROL LTD.ŞTİ. EVREN SIVAR İNŞAAT MALZEMELERİ İNŞAAT PETROL TURİZM UNLU MAMÜLLER SAN.VE TİC. LTD.ŞTİ. SIDDIKSOY KUYUMCULUK İNŞAAT EMLAK TURİZM OTELCİLİK TEKSTİL İTHALAT İHRACAT SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. SALİH KADAYIFÇIOĞLU- KADAYIFÇIOĞLU İNŞAAT TURİZM İŞL. AYASANDRA TERMAL VE KUR MERKEZİ TURİZM TİCARET A.Ş ANB TURİZM YATIRIM İNŞAAT VE TİCARET A.Ş. BODRUM ALESTA TUR. TİC. İTH. İHR. A.Ş. PARLAK TEKSTİL NAKLİYE İNŞAAT KUYUMCULUK TURİZM SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. CİMRİN TURİZM İNŞAAT TAAHHÜT TİCARET LTD. ŞTİ. YILDIZLAR TURİZM GIDA İNŞ. VE TİC. LTD. ŞTİ. LOJA TURİZM OTELCİLİK İNŞAAT KUYUMCULUK TARIM PETROL SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ. ÇAĞLAYAN KIZILKAYA İNŞAAT TEKSTİL GIDA TURİZM MOBİLYA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. GÜLGEVER TURİZM İNŞAAT GIDA TARIM TAŞIMACILIK TEKSTİL İTHALAT İHRACAT LTD. ŞTİ. AKBEN İLAÇ SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ. YEKSAN DORSE YEDEK PARÇA OTO. PET. TUR. İNŞ. SAN. YILMAZ TURİZM SANAYİ VE TİCARET A.Ş. GALATA PALAS TURİZM İNŞAAT SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. ZİSİNO İNŞAAT VE TURİZM YATIRIMLARI TİCARET LTD. ŞTİ. UĞURGELEN İNŞAAT GAYRİMENKUL TURİZM LTD.ŞTİ. MUSTAFA AKYÜZ - AKPINAR OTEL FETUR TURİZM OTELCİLİK İNŞAAT LTD.ŞTİ. AY-TAT OTOMOTİV İNŞAAT TURİZM GIDA DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 Orta segment yatırımlar artıyor TÜRÜ KOMPLE YENİ YATIRIM STATÜ VE KAPASİTESİ 3 YILDIZLI OTEL 70 YATAK TUTARI 1898645 KOMPLE YENİ YATIRIM 4 YILDIZLI OTEL 120 YATAK 4859835 KOMPLE YENİ YATIRIM 4 Yıldızlı Otel 120 YATAK 7372196 KOMPLE YENİ YATIRIM KOMPLE YENİ YATIRIM MODERNİZASYON KOMPLE YENİ YATIRIM KOMPLE YENİ YATIRIM BUTİK OTEL 64 YATAK 4 Yıldızlı Otel 232 YATAK 5 Yıldızlı Otel 396 YATAK Butik Otel 102 YATAK 3 Yıldızlı Otel 46 ODA 2131859 18945073 1984917 5582150 4586700 KOMPLE YENİ YATIRIM KOMPLE YENİ YATIRIM KOMPLE YENİ YATIRIM 4 YILDIZLI OTEL 360 YATAK 3 Yıldızlı Otel 136 YATAK 4 YILDIZLI OTEL 198 YATAK 15674428 3201811 6598052 TEVSİ 3 YILDIZLI OTEL 148 YATAK 1405460 KOMPLE YENİ YATIRIM 4 Yıldızlı Otel 50 ODA 2349430 KOMPLE YENİ YATIRIM KOMPLE YENİ YATIRIM TEVSİ KOMPLE YENİ YATIRIM KOMPLE YENİ YATIRIM KOMPLE YENİ YATIRIM KOMPLE YENİ YATIRIM KOMPLE YENİ YATIRIM KOMPLE YENİ YATIRIM BUTİK OTEL 18 YATAK 4 Yıldızlı Otel 162 YATAK 3 YILDIZLI OTEL 198 YATAK ÖZEL KONAKLAMA TESİSİ 84 YATAK 3 Yıldızlı Otel 46 ODA 3 YILDIZLI OTEL 140 YATAK 3 YILDIZLI OTEL 75 YATAK BUTİK OTEL 43 YATAK 4 Yıldızlı Otel 156 ODA 1528465 14572755 4936000 2946376 3310200 4376930 2313800 2330270 9748231 122653583 Wyndham, Super 8 markasını Türkiye’ye İlbak ile getiriyor Dünyanın en büyük otel zincirlerinden Wyndham, ekonomik iş oteli markası Super 8’i Avrupa ile eş zamanlı olarak Türkiye’ye getiriyor. Super 8 markası için İlbak Holding ile Türkiye lisans hakları konusunda imza atan zincir, Türkiye’de 10 yılda 20 otele bu markayı vermeyi hedefliyor. M edya, reklam, madencilik ve inşaat sektöründeki yatırımlarının yanı sıra, turizm sektörüne giren İlbak Holding, yatırımlarına devam ediyor. Holding, Ramada Plaza Tekstilkent’in ardından ekonomi segmentinde hizmet verecek Super 8 markasını Türkiye’ye getiriyor. Konuyla ilgili İlbak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa İlbak ile Wyndham Hotels Başkan ve CEO’su Eric Danziger arasında imzalanan törende açıklama yapan Wyndham Hotels Group adına konuşan Eric Danziger, dünya genelinde 15 markada yaklaşık 7400 otellerinin bulunduğunu hatırlatarak, yeni bir markayla Türkiye’ye girmekten mutlu olduklarını söyledi. “Ekonomik business otel sınıfının büyük markalarından Super 8’i Amerika’dan sonra Avrupa’yla eş zamanlı Türkiye’yle buluşturuyoruz” diyen Danziger,iş insanları için hem ekonomik hem de kaliteli Türkiye’ye yaymak istediklerini kaydetti. Super 8’in Türkiye lisans haklarını İlbak Holding aldı İlbak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa İlbak, “2012 başında turizm sektöründe dünya devi olan Wyndham ile ilk adımı Ramada Plaza Tekstilkent oteli projesi ile attık. Türkiye’de ekonomik iş otellerinde çok ciddi bir potansiyel gördük. Bizde Wyndham’a başvurduk. Onlar da bize Super 8 markasını önerdiler. Attığımız bu imzayla, Amerika’daki ekonomik business otel zinciri Super 8’in Türkiye lisans hakları ile şehir otelciliğine farklı bir boyut kazandıracağız” dedi. 10 yılda 20 otel yapılacak İlbak holding’in 10 yılda toplam 20 Super 8 oteli için anlaşma imzaladığını açıklayan İlbak, “Şuan İstanbul’dan başlayarak 3-4 tanesini açmak istiyoruz. Yılda 80 ila 200 oda kapasitesi arasında değişen bir ya da 2 otel açacağız. Şuan oda maliyetleri 35 bin dolar seviyesinde. Ekonomik ve kaliteli iş otelleri açacağız” diye konuştu. Toplantının ardından sorularımızı yanıtlayan Mustafa İlbak, şunları kaydetti: “Wyndham’dan çok memnunuz, çok da iyi bir işbirliğimiz var. Mümkün olduğu kadar onlarla hareket etmek istiyoruz. Ramada Plaza Tekstilkent’te franchise anlaşması imzaladık. Super 8’in de Türkiye lisans haklarını aldık. Hem kendimiz yapabileceğiz hem de başka bir yatırımcı bu markayı almak isterse verebileceğiz. Super 8 markası için öncelikle İstanbul’u seçtik. İstanbul’da Avrupa ve Anadolu yakasında 3-4 yer üzerinde çalışıyoruz. İstanbul’dan sonra Bursa olacak. İstanbul’da büyük gruplar hep 5 yıldızlı otelle başlıyorlar. Ama pazarda standartları yüksek ama ekonomik otellere ihtiyaç var.” Super 8 Hakkında İlk olarak, 1974 yılında Güney Dakota’da kurulan Super 8 otelleri gelişip zincir olduktan sonra 1993 yılında Wyndham Hotel Group tarafından satın alındı. ABD, Kanada ve Çin genelinde 2,300’ün üzerindeki otel sayısı bulunuyor. 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 55 YATIRIMLAR � HABER Nurol Park projesinde otel yatırımı da yer alıyor Manisa Holiday Inn Express, 2014 yılında faaliyete geçecek Türkiye’de yaklaşık 16 oteli olan InterContinental Hotel Group (IHG), Manisa’da Holiday Inn Express markasıyla yer almaya hazırlanıyor. Grup, 2014 yılında faaliyete geçmesi planlanan Manisa Holiday Inn Express otelinin yatırımcısı Procons Turizm ile franchise anlaşması imzaladı. D ünya genelinde 700’ü inşaat halinde olmak üzere, toplamda 4 bine yakın Holiday Inn ve Holiday Inn Express oteli bulunan Intercontinental Hotels Group (IHG), Holiday Inn Express markasını Manisa’ya taşıyor. Yatırımcı firma Procons Turizm ile franchise anlaşması imzalayan grup, Türkiye’deki otel sayısını 17’ye çıkarmış olucak. Manisa Holiday Inn Express’in 2014’ün başında faaliyete geçmesi planlıyor. Toplam 102 odanın yer aldığı otel, İzmir Havaalanı’ndan sadece 35 dakika uzaklıktaki konumuyla da, özellikle iş insanlarının uğrak yeri ol- ması bekleniyor. “Manisa, Türkiye’nin önemli sanayi bölgelerinden biri” Manisa’daki yeni Holiday Inn Express’in Türkiye’deki büyüme planlarının bir parçası olduğunu belirten IHG İş Geliştirme Direktörü Yalın Yaltıraklı, Manisa’nın Türkiye’nin önemli sanayi bölgelerinden biri olarak büyüme stratejilerinin bir parçası olduğunu ifade etti. Manisa’daki otelin iş amaçlı seyahat edenlerin ihtiyaç duydukları konfor sunacaklarını belirten Yaltıraklı, otelin İzmir Tüneli’ne ve havaalanına yakın olmasının bir avanyaj sağlayacağını dile getirdi. Basın Ekspres yolundaki Hürriyet Medya Towers arazisini 127,5 milyon dolara satın alan Nurol GYO tarafından oluşturan Nurol Park projesinde otel de bulunuyor. Firma, otel işletmesi için uluslararası bir marka ile anlaşmayı planladıklarını açıkladı. B asın Ekspres’teki Hürriyet Medya Towers’a Nurol GYO tarafından yapılacak Nurol Park projesine başlatıldı. 55 bin metrekarelik arazisi üzerinde inşa edilecek Nurol Park karma projesinde otel de bulunuyor. Grup, otelin işletmesi için uluslararası bir markayla anlaşılacağını bildirildi. Hürriyet Medya Towers’ın bulunduğu araziyi bir yıl önce 127,5 milyon dolara satın alarak konut sahiplerinin yanı sıra şehrin paydaşlarınında yararlanacağı kamusal alanlar yaratmayı planladığını açıklamıştı. 340 Milyon Dolarlık projede, farklı üç konseptte bin 118 konut, 70’e yakın cafe ve mağaza ve 20 bin metrekare alana sahip ofis bloğu yer alacak. Harput Holding üç otel ile turizm sektörüne giriş yapacak Tekstil, enerji, inşaat, kimya ve catering alanlarında faaliyet gösteren Harput Holding, Bodrum, Çeşme ve Uludağ’da yapacağı 3 otel yatırımıyla turizm sektörüne de girmeye hazırlanıyor. 56 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 E lazığ’da 1958 yılında kurulan Harput Holding, 1980 yılından sonra Bursa’ya yerleşerek önce dokuma, ardından da iplik ve büküm üretimiyle sanayiciliğe adım attı. Holding’in lokomotifini Harput Tekstil oluştururken, holding, dokuma ve boyada Kinteks, kimyada Maitürk, cateringde Limon, inşaatta Sedaş ve Harput İnşaat ile faaliyet gösteriyor. Holding faaliyet alanlarına turizm sektörünü de eklemeye hazırlanıyor. Harput Holding Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Etkeser’in yaptığı açıklamada ortaklarıyla birlikte Bodrum’da otel ve villa in- şaatına başladıklarını bildirdi. Tesisin 2014’te açılacağını ve işletmesini kendilerinin üstleneceğini belirten Etkeser, aynı zamanda, 50 milyon dolarlık bir otel yatırımına hazırlandıklarını kaydetti. Etkeser, geçen yıl atın aldıkları otel arazisine 300 yataklı, kongre ve Spa oteli yapmayı planladıklarını açıkladı. Uludağ’daki otelin inşaatına 2014 başlayarak; 2015 gibi tamamlamayı planladıklarını vurgulayan Etkeser, Çeşme Alaçatı’da bir otel yapma planları olduğunu belirtti. Bodrum, Çeşme ve Uludağ’ da yer alacak 3 otelleri ile turizm sezonunda 12 ayı planlamak istediklerini aktardı. YATIRIMLAR � HABER Hilton, 3 yeni otel ile Türkiye’deki oda sayısını 10 bine çıkarıyor Hilton Worldwide 3 yeni otel ile Türkiye’deki oda sayısını 10 bin yatağa çıkarıyor. 2013 yılının sonuna kadar altı otel açmayı planlayan Hilton portföyüne üç yeni otel daha ekleyeceğini açıkladı. Hampton by Hilton, Hilton ve Hilton Garden Inn markalarından oluşan otellerin önümüzdeki 3 yıl içerisinde açılması bekleniyor. D ünyanın en büyük otel işletmecilerinden Hilton Worldwide, Türkiye ve Komşu Ülkeler Otel Yatırımları Konferansı 2013’de (CATHIC)’nda, Türkiye portföyüne üç yeni otelin daha eklediğini açıkladı. Grup; Hilton İstanbul Bomonti Otel ve Konferans Merkezi, DoubleTree by Hilton Malatya, Hilton Garden Inn Diyarbakır, Hampton by Hilton Kayaşehir, Hampton by Hilton Samsun ve Hampton by Hilton Gaziantep otellerini bu yılın sonuna kadar açmayı planlıyor. Grubun yeni üç oteli Antakya, İstanbul Zeytinburnu ve Çorlu’da bulunuyor. Bu otellerle birlikte Türkiye’de 10 bin üzerinde oda sayısına ulaşacak olan Hilton Worlwide, faaliyet ve geliştirme aşamasında Türkiye’de toplam 45 otele yükselmiş olacak. açık yüzme havuzları, lüks SPA merkezi ve yaklaşık 1.250 metrekare organizasyon alanıyla hizmet verecek. Çorlu ve Zeytinburnu’na Hilton geliyor Hilton Antakya’nın 2014’ün başlarında açılması bekleniyor Hilton Antakya’nın, ASF Otelcilik ve Turizm ile imzalanan imtiyaz sözleşmesinin ardından 2014 başlarında açılması bekleniyor. Yeni üst segment Hilton Hotels & Resorts markasını taşıyacak olan tesis; 200 odası, üç restoranı, kapalı ve Orta segmentte yer alan Hilton Garden Inn Çorlu’nun, Santeks İplik ve Brode A.Ş. ile imzalanan anlaşmayla 2015 başlarında açılması bekleniyor. Otelin, 129 odası, bir restoran ve barı, Pavilion Marketi ve yaklaşık 600 metrekarelik organizasyon alanı bulunuyor. Son olarak, Hampton by Hilton İstanbul Zeytinburnu oteli ise 2016 başında açılması planlanıyor. Behçetoğulları Otomotiv Ticaret adına Hilton Worldwide tarafından işletilecek olan otel, konuklarına; 164 oda, bir çalışma alanı ve snack barıyla hizmet sunacak. Doğuş Holding Galataport’ta iki otel yapacak Doğuş Holding CEO’su Hüsnü Akhan’ın verdiği bilgilere göre Salıpazarı Limanı’nda yer alan Çinili Han, Paket Postanesi ve Denizcilik işletmeleri binası renove edilerek 5 yıldızlı otele dönüştürülecek. Grup proje kapsamında bir de 4 yıldızlı otel yapacak. G alataport olarak da bilinen Salıpazarı ihalesini alan Doğuş Holding, tarihi limanda Çinili Han, Paket Postanesi ve Denizcilik İşletmeleri Binası’nı renove ederek 5 yıldızlı otele çevirecek. Doğuş Holding CEO’su Hüsnü Akhan, proje kapsamında yeme-içme mekanlarının, alışveriş alanlarının kültür ve sanatla iç i- çe olduğu bir alan yaratacaklarını söyledi. Rıhtımda dört kata kadar, rıhtımın arkasında ise 6 kata kadar imar izinlerinin olduğunu açıklayan Akhan, bu bölgedeki bir antrepoyu yıkarak 4 yıldızlı otel inşa edeceklerini söyledi. “Bu 5 yıldızlı otellerin çaprazına denk geliyor. Hem 5 yıldızlı otellerimiz hem de 4 yıldızlı otelimiz business otel olacak” diyen Hüsnü Akhan, bazı antrepoları ofislere dönüştüreceklerini kaydetti. Projede, kruvaziyer limanı, yemeiçme ve alışveriş mekanları var Hüsnü Akhan 58 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 Projede kruvaziyer limanı da yapılacağını hatırlatan Akhan, “En önemlisi burası kruvaziyer limanı. İki adet kruvaziye yanaşabilecek. Kruvaziyer terminali ve Duty Free Shop da proje de yer alacak” şeklinde konuştu. Akhan şöyle devam etti: “Çok güzel bir meydan planlıyoruz. Bu meydanın etrafında kafeler ve alışveriş mağazaları yer alacak. Ayrıca projede denizle bütünleşen bistrolar, restoranlar da yer alacak. Bizim hem yeme-içmede (Zuma, Nusr-Et, Kitchenette gibi) hem de perakende de çok önemli markalarımız var. Bu markaların limanda yer alacağını tahmin edersiniz. Ayrıca bizim dışımızdaki markalar da projede yer alacak. İstanbul, önemli markaların, ofislerin, kafelerin, restoranların, turistlerin ve halkın iç içe yer alacağı önemli bir bölgeye kavuşacak.” Doğuş, 400 milyon $ yatırım öngörüyor Salıpazarı Liman Sahası’nın özelleştirme ihalesini Doğuş Holding, 702 milyon dolarlık teklifle kazanmıştı. Doğuş Holding CEO’su Hüsnü Akhan yaptığı açıklamada; “Türkiye’ye yakışan bir proje hazırlayacağız. 3 yıl bitirmek üzere yaklaşık 130 bin metrekarelik inşaat alanı düşünüyoruz. 350-400 milyon dolarlık bir yatırım öngörüyoruz. Yatırımımızda liman, otel ve alışveriş merkezi olacak. Projeyi önümüzdeki günlerde paylaşacağız” diye konuştu. Akhan, tarihi ve mimari dokuya uygun bir proje yapacaklarını söyledi. Alkol düzenlemesi turizmcileri olumsuz etkileyecek Kamuoyunda “alkol yasağı” olarak bilinen ve alkol satışı, reklamı ile tüketiminde köklü değişiklikler içeren yasa Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylandı. Yeni yasayla, alkollü içki satış ruhsatı olan turistik işletmeler dahil restoranlar, bakkallar, büfeler, tekel bayileri ve marketlerin yüzde 60-70’inin içki ruhsatları iptal edilecek. Y eni yasaya göre, alkollü içkiler, 22.00 ve 06.00 saatleri arasında marketlerde ve büfelerde perakende olarak satılamayacak. Yasağa uymayan büfe ve marketlere 20 bin Türk lirasından 100 bin Türk lirasına kadar idari para cezası kesilecek. Televizyonlarda yayınlanan dizi, film ve müzik kliplerinde alkollü içkileri özendirici görüntülere yer verilmeyecek. Bu yasağa uymayanlara RTÜK tarafından 5 bin Türk lirasından 200 bin Türk lirasına kadar ceza kesilecek. Turizm sektörüne de olumsuz yansıyacak yeni düzenlemeye göre; turizm teşvik belgesine sahip olan ve turizm bakanlığından ruhsat alan oteller de dahil olmak üzere, 100 metre yakınında bir eğitim kurumu bulunan satış noktası ve restoranlarda içki satılamayacak. Düzenlemede “ibadethaneler ile her türlü eğitim ve öğretim faaliyetinin icra edileceği tesisler” denildiği için, yüz The-Ritz Carlton Marakeş metre yakınında sürücü kursu olan bir turistik tesis, bir içkili restoran, otel, bakkal ya da marketin alkollü içki satış ruhsatı iptal edilebilecek. Kanun teklifinin 4. Maddesi ile 4250 sayılı Yasanın 9. Maddesi şöyle: “Alkollü içkilerin satış ve tüketimine yönelik ticari faaliyetler ancak mahalli mülki amirin izni ile icra edilebilir. İzinsiz faaliyet gösteren işletmeler kapatılır.” Tesis sınırları belirlendi Bir önceki taslakta yer alan “Dışarıda tüketilmek üzere alkollü içki satışı yapılamaz” hükmü, “Tesis sınırları dışında satılamaz” olarak değiştirilerek yasalaştı. Böylece alkollü içki satılan işyerinin ya da lokantanın önü “tesis sınırları” içine alınmış oldu. İşyeri, belediyeden ruhsat aldıysa ve kaldırımı kullanabiliyorsa orada Yeni yasada ayrıca alkollü içkilerin tüketiciye yönelik reklam ve tanıtımı yapılamayacak. Ancak etkinliklerin içerisinde ulusal ve uluslararası ihtisas fuarlarına katılım ve tanıtımda serbestlik getirilecek. Alkollü içkilere reklam yasağı, ürünün amblemi, markası ya da işaretleri kullanılamayacak. Şirketler telefon, televizyon ya da internet üzerinden alkollü içki satışlarını yapamayacak ama kendi elektronik ortamları üzerinden toptan ve bayi satışları yapabilecekler. Yine şirketler, alkollü içkiyi eşantiyon, hediye ve bedelsiz olarak dağıtamayacak. “Alkollü içkiler çocuklara satılamaz” hükmü ise “18 yaşını doldurmamış çocuklara satılamaz” şeklinde değiştirildi. The Ritz Carlton, Kuzey Afrika’da iki resort açacak U The Ritz Carlton Rabat alkollü içki servisi yapabilecek. luslararası otel zincirlerinden The Ritz-Carlton Kuzey Afrika’da Marakeş ve Rabat’ta resort oteller için yerel yatırımcılar ile anlaştı. Buna göre, Marakeş’teki tesisin inşasına 2013’ün çeyreğinde başlanacak. Rabat’taki resort otelin ise Aralık 2014’te hizmete girmesi bekleniyor. 2016’da The-Ritz Carlton Marakeş hizmet verecek The Ritz-Carlton Marakeş’in sahibi, Suudi Arabistan merkezli Azmi Abdelhadi Grubu bünyesinde yer alan Al Amal Investment Company’nin (SIAMA) iştiraki olan Jnan Amar Company oldu. Kale biçimindeki mimarisi, 60 otel süiti ve iki, üç ve beş yataklı 20 otel villası, barları ve restoran- ları, lüks bir Spa merkezi bulunuyor. Tesis inşaatının 2013’ün sonlarında başlaması; otelin ise 2016’nın üçüncü çeyreğinde tamamlanması öngörülüyor. The Ritz Carlton Rabat, Aralık 2014’te açılacak The Ritz Carlton’ın bir diğer tesisi Royal Golf Dar Es Salam bünyesinde yer alan 120 odalı The Ritz Carlton, Rabat oldu. Şehir merkezindeki tesisin sahibi Fas’ta kurulan bir yatırım aracı olan Sienna Investment Group’tur. Yapım aşamasında olan tesisin Aralık 2014’te açılması planlanıyor. Resort bünyesinde 120 misafir odası, 15’i tek ve 5’i iki yataklı olmak üzere 20 villa bulunacak. 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 59 YATIRIMLAR � RÖPORTAJ Ömer Baktır / Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ziraat Bankası, turizm sektöründeki payını yüzde 10’a çıkarmayı hedefliyor “Turizm sektördeki payımız 2012 yıl sonunda yüzde 2,9 idi. Dünya ölçeğinde bankacılık yapan, güçlü, rekabetçi ve piyasa değeri yüksek banka hedefi paralelinde; turizm sektöründe de öncü konuma gelmek istiyoruz. Hedefimiz sektör payımızı artırarak en az yüzde 10’ a ulaşmak…” T ürkiye’nin ilk bankalarından Ziraat Bankası, turizm sektörüne yönelik çalışmalarını artırma kararı aldı. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ile anlaşma imzalayan banka, sektöre yönelik payını artırarak öncü olmayı hedefliyor. Bankanın turizm sektörüyle ilgili planlarını Turizm Yatırım Dergisi ile paylaşan Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ömer Baktır, hedeflerinin sektör payını yüzde 10’a çıkarmak olduğunu söyledi. n Ziraat Bankası’nın bugünkü durumu ve hacmi hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Bankamızın aktifi 31.12.2012 tarihi itibariyle 163 Milyar TL olarak gerçekleşti. Toplam nakdi kredi bakiyemiz yaklaşık 71,5 Milyon TL’dir. 2.650 Milyon TL net kar açıkladık. Bankamız Ziraat Bankası 404 ilçe ve beldede tek banka olarak yurtiçinde, uzmanlaşmış 5 Kurumsal, 27 Ticari, 80 Girişimci olmak üzere, 1.512 şubeyle ülkemize hizmetlerini sürdürüyor. Bankamız yurtdışında ABD, İngiltere, Yunanistan, Bosna, Rusya, Türki Cumhuriyetler, Irak, Suudi Arabistan’da başta olmak üzere toplam 16 ülkede 74 noktada faaliyetlerine devam ediyor. 60 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 n Turizm sektörüne yönelik çalışmalarını nelerdir? Bu sektöre yönelmenizdeki nedenleri sizden dinleyebilir miyiz? Ziraat Bankası olarak ülke ekonomisine katma değer sağlayan tüm sektörlerle çalışmak öncelikli hedefimiz. Turizm sektörü de içerisinde önemli bir potansiyel bulunduruyor. Sektördeki otel yatırımlarına kaynak aktardık. Turizm firmalarına uzun vadeli yatırım kredileri ve söz konusu firmaların işletme sermayesi ihtiyaçları için işlet- me kredileri sağladık, sağlıyoruz. Turizm sektörüne yönelik olarak hazırladığımız turizm destek paketimiz bulunuyor. Turizm faaliyetinde bulunan, tüm konaklama tesisleri, turizm belgeli turistik restoranlar, seyahat acenteleri, turizm sektörüne hizmet ve ürün satışı yapan tedarikçi firmalar, turizm transfer/ulaşım faaliyetlerinde bulunan firmalar hedef kitlemiz. Bu firmalara sektörün nakit akışına uygun olarak kullandırılacak esnek geri ödeme planlı, kısa, orta ve uzun vadeli krediler ve bankacılık hizmet ürünlerimizle sektöre destek olmak önceliğimiz. Bu yönde sektörün ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak 17.04.2013 tarihinde Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ile işbirliği protokolü imzaladık. n Turizm sektörü bankanız için nasıl bir sektör? Türkiye’de turizm sektöründe 2012 yılında 29.351 milyon dolar gelir elde edildi. Bu rakamdan hareketle Ziraat Bankası, turizmi bugün ve gelecekte ülkemiz ekonomisinin stratejik öneme sahip sektörlerin başında gördü. Bankamız, turizm ve turizm ile bağlantılı sektörlerde hizmet platformu tesis ederek sektörün ihtiyaçlarına yönelik yatırım ve işletme finansmanı kredileri ile bankacılık ürünlerini sektöre sunmayı ve değer zincirinin tüm halkalarına ulaşmayı amaçlıyor. Turizm sektörüne bir bütün olarak yaklaşan bankamız, turizmcinin yanı sıra bireysel anlamda da yerli turisti desteklemek için çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda çalışan ya da emekli müşterilerimizin turizm için ihtiyaç duydukları finansman bankamız tarafından sağlanacaktır. n Sektöre ilişkin hedefleriniz neler? Turizm sektöründeki hedeflerimize gelince… Sektördeki payımız 2012 yıl sonunda yüzde 2,9 idi. Dünya ölçeğinde bankacılık yapan, güçlü, rekabetçi ve piya- Ziraat bankası türofed ile işbirliği yaptı Turizm sektörüne yönelik çalışmalarını artıran Ziraat Bankası, Türkiye Otelciler Fedarasyonu (TÜROFED) ile işbirliği yaptı. İki kurum arasında yapılan anlaşmaya göre Ziraat Bankası, TÜROFED üyelerine esnek geri ödeme imkanları ile renovasyon, modernizasyon, komple yeni yatırım, sınıf yükseltme gibi yatırımları ile işletme faaliyetlerinin ihtiyacına yönelik nakit ve gayri nakdi kredi verecek. Protokolde; Banka, Nakdi krediler “BCH, AET (aylık eşit taksitli)”, gayri nakdi krediler “TL/YP teminat mektupları”, Turizm Destek Paketi Kredisi ve Yurt Dışı Kaynaklı Kredi ürün ve hizmetleri sunulacak. ‘ 2013’ün ilk dört ayında bankamızın turizm sektörüne kullandırdığı krediler, 2012’ye göre yüzde 134 oranında arttı. Daha çok orta ölçekli işletmelerin yanında kurumsal nitelikli firmaların da yeni yatırımlarına ve otel satın alma işlemlerinde finansman sağladık. ’ sa değeri yüksek banka hedefi paralelinde; turizm sektöründe de öncü konuma gelme isteğindeyiz. Hedefimiz sektör payımızı artırarak en az yüzde 10’ a ulaşmak… Bildiğiniz gibi bankamız yeniden yapılandırma dönemi geçirdi. Bankamız iştirak ve şube ağı ülkemizin tüm ekonomik noktalarında bulunuyor. Sektörde yoğunlaşmanın yaşandığı bölgelere, il ve ilçelere ‘Kurumsal’ ,‘Ticari’ veya ‘Girişimci’ şubeler açtık. Şubelerimizde konusunda uzmanlaşmış kadro ile hizmet veriyoruz. Ayrıca ABD, Almanya, İngiltere, Rusya, Cidde gibi dünya turizm merkezlerindeki hizmet ağıyla turizmin tüm paydaşlarına yönelik toplam kalite ve müşteri memnuniyeti anlayışıyla hizmet veriyoruz. Yurtdışı hizmet ağımızla turizm değer zincirinin tur operatörleri kısmında da yer alıyoruz. n Turizmciler bankanızdan yılda ne kadar kredi alıyor? Kredi miktarı geçmiş yıllara göre ne kadar arttı? 2013 yılı dördüncü ay itibariyle bankamız tarafından turizm sektörüne kullandırılan krediler 2012 yılında kullandırdığımız kredilere göre yüzde 134 oranında arttı. Orta ölçekli işletmelerin yanında kurumsal nitelikli firmaların da yeni yatırımlarına ve otel satın alma işlemlerinde finansman sağladık. Özellikle tatil beldelerindeki turizm firmalarından yeni yatırımlarıyla ilgili talepler geliyor. Yenileme/renovasyon yatırımları ile ilgili talepler de mevcut. Ayrıca şehir otelciliğindeki hızlanan ivmeye bağlı olarak büyükşehirlerdeki otel yatırımlarıyla ilgili projeler de var. n Turizmcilerin aldıkları kredileri geri ödemelerinde bir sıkıntı yaşıyor musunuz? Müşterilerimizi partner olarak görüyoruz ve faaliyet döngülerine uygun olarak çalışmalarımızı yürütüyoruz. Turizm sektörüne verdiğimiz kredilerin ödemelerinde bir sıkıntı yaşamıyoruz. n Sektöre yönelik özel çalışmalarınız var mıdır? Daha önce de belirttiğim gibi otel yatırımlarına finansman sağladık. Söz konusu yatırımlar yeni yatırım olduğu gibi, bitmiş bir tesisin başka bir firmaya satışı olarak da gerçekleşti. Sektöre yönelik ‘’turizm paketi’’ çalışması yaptık. Bankamızın turizm ve turizm ile işbirliği içinde çalışan sektörlerden daha fazla pay almasına yönelik oluşturulan Turizm Destek Paketi’nde amacımız, sektör ve firma bazında çalışmalar yaparak, sektörün ihtiyaçlarına yönelik yatırım ve işletme finansmanı kredileri ile bankacılık hizmet ürünlerini bir bütün olarak sunmak… Sağlanan vade esnekliği ile yaz ve kış turizmi ile iştigal eden işletmeler, faaliyet döngülerine uyumlu dönemler dikkate alınmak suretiyle kredilendirilebilecek. Eko turizm de ilgi alanlarımızdan biri; eko turizmi destekleme kapsamında yatırım ve/veya işletme finansmanı kredisi şeklindefinansman sağlayabilmekteyiz. n Turizmciler daha çok hangi nedenlerle kredi talep ediyorlar? 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 61 ACENTELER � DOSYA � YAT TURİZMİ Yat turizminin gelişen ayaklarından biri olan mavi turlar günümüzün trend turizm çeşitleri arasında yer alıyor. Halikarnas Balıkçısı’nın ünlenmesinde vesile olduğu mavi turlara, Avrupa başta olmak üzere dünyanın her tarafından gelen turistler katılıyor. Türkiye yat turizminde gulet tarzı ahşap tekneleriyle mavi turlara öncülük ediyor Dünyadaki mavi turlardan farklı olarak Türkiye’de Osmanlı tarzı ahşap gulet teknelerle yapılan turlar, öne çıkıyor. Her ne kadar bakımı diğer teknelere göre daha zor olsa da el yapımı olan bu ahşap teknelerin, öncülüğünü Türkiye yaptığı gibi dünyaya da Türkiye üzerinden yayılıyor. Ü ç tarafı denizlerle kaplı olan Türkiye’de önemli alternatif turizm alanlarından biri olan yat turizmi, kendine has yapısıyla sektördeki yerini aldı. Farklı kollarda gelişen yat turizmi, bir yandan gelir seviyesi yüksek olan kesimlerin yat sahibi olmasıyla ilerlerken diğer yandan Ege ve Akdeniz’deki koyları ziyarete gelen yabancı bayraklı yatlar için marina yatırımlarıyla büyüdü. Kurulan tersanelerle yat üretimi ve marinacılıkta da gelişme gösteren Türkiye yat turizminde Osmanlı tarzı ahşap gulet teknelerle yapılan mavi turlar da ilgi odağı oluyor. Marina ve yat limanı sayısı çoğalıyor Türkiye’de, Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli 22’si yabancı olmak üzere toplam 114 yat işletmesi bulunuyor. Bu işletmelerde bünyesinde 1438 yat ve bakanlıktan işletme belgeli toplam 11 bin 913 yatak 62 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 yer alıyor. Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü’nün yaptığı araştırmaya göre bakanlık belgeli 24’ü işletme, 18’i ise yatırım belgeli toplam 42 yat limanı ve çekek yeri mevcut. Bunların 1400 yat bağlama kapasitesi bu- TÜRKİYE’YE YILLARA GÖRE GELEN YAT SAYISI Yıl Yerli Yabancı 2004 1 549 3 642 2005 1 979 4 231 2006 2 404 6 101 2007 2 815 7 718 2008 2 689 6 226 2009 2 155 9 112 2010 2 075 6 210 2011 2 204 6 853 Kaynak: Kültür ve Turizm Bakanlığı lunuyor. Bu alanda rakipleri Yunanistan, İtalya, İspanya gibi ülkelerden epeyce geride olan Türkiye’nin yat bağlama kapasitesi ise 16 bin civarında olduğu belirtiliyor. Yat turizminde Muğla başı çekiyor Koç Holding, Doğuş Grubu, Martı Grubu, Çelebi gibi birçok grubun yatırım yaptığı marinalar, yat turizminin merkezi konumunda olan Muğla’da yoğunlaşıyor. Muğla’da bakanlık belgeli 25 marina bulunuyor. Bu marinaların 2012’nin sonunda kapasitesi 5 bin 916’ya yükseldi. Yine 650 yat kapasiteli 6 marinanın ise belediye belgesi bulunuyor. Öte yandan Akdeniz ve Ege denizindeki konumu nedeniyle Türkiye’deki bu liman ve marinalara her yıl yüzlerce yerli ve yabancı sarı bayraklı yat geliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığının verilerine göre 2011’de Türkiye’deki yat ve marinalara 9 bin 56 yat yanaşırken, bu yatlarla 28 bin 265 yolcu gelmiş oldu. Mavi turları Halikarnas Balıkçısı tanıttı Yat turizminin gelişen ayaklarından biri olan mavi turlar da günümüzün trend turizm çeşitleri arasında yer alıyor. Bizde bu MUĞLA’DA BAKANLIK BELGELİ MARİNALAR (ARALIK 2012) İLÇESİ MARİNA SAYISI KAPASİTESİ BODRUM 7 2.441 MARMARİS 6 1.567 FETHİYE 7 1.378 KÖYCEĞİZ 1 63 DATÇA 1 302 MİLAS 3 165 25 5.916 TOPLAM BELEDİYE BELGELİ MARİNALAR MARMARİS 2 320 FETHİYE 4 330 TOPLAM 6 650 dosyamızda rotamızı mavi turlara çevirmek istedik. 1980’lerde turizmin gelişmesiyle birlikte ilk başlarda sünger avcılığıyla ortaya çıkan mavi turların Türkiye’deki hikâyesi Cevat Şakir Karaağaçlı’nın sürgün yıllarından sonra kaleme aldığı ‘Mavi Sürgün’ adlı kitabına dayanıyor. Halikarnas Balıkçısı adıyla da ün yapan Cevat Şakir Karaağaçlı, Bodrum’da sürgünde olduğu yıllarda hem bölgeyi hem de kendi yaşadığı olayları kaleme alıyor. Kitabında süngerci tekneleriyle çıktığı mavi yolculukları da anlatan yazar, böylece tekneyle mavi tur fikrinin de ilk tohumlarını atıyor. İlk başlarda balıkçı tekneleriyle yapılmaya başlanan mavi turlar, bugün son derece lüks tekne ve yatlarla gerçekleştiriliyor. Gulet tarzı teknelerle mavi turlar, sadece Türkiye’de yapılıyor Yunanistan, İtalya, Hırvatistan gibi Akdeniz ülkelerinde de yapılan mavi turlarda Türkiye, farklı bir özelliğiyle öne çıkıyor. Türkiye’de Osmanlı tarzı ahşap gulet teknelerle yapılan turlar, mavi tur tutkunlarının son derece ilgisini çekiyor. Her ne kadar bakımı diğer teknelere göre daha zor olsa da el yapımı olan bu ahşap tekneler, dünyaya da Türkiye üzerinden yayılıyor. Türkiye’de daha çok Bodrum’un Bozburun bölgesinde üretilen bu tekneler, Hırvatistan, İtalya, Güney Kıbrıs gibi birçok ülkeden de alıcı buluyor. Mavi turlarda lüks yatlar öne çıkıyor Başlangıçta iki kabinli teknelerle başlanan mavi turlar, bugün klimalı, jakuzili son derece lüks ve büyük teknelerle yapılıyor. Bu alanda faaliyet gösteren tekne sayısı ve turist sayısı her geçen yıl artış gösteriyor. Günümüzde kapalı gruplar denilen 10-15 kişilik grupların tekneyi kiralaması şeklinde yapılabilen mavi turlar, cabin charter usu- lüyle kamaraların tek tek satılması şeklinde de yapılıyor. Ancak sektör temsilcileri hem kişilerin birbirlerini tanıması hem de hizmet kalitesi daha yüksek olduğu için kapalı gruplarla yapılan mavi turların daha fazla tercih edildiğini belirtiyorlar. Konaklama olmadığı için günübirlik yapılan tekne turları ise sektör temsilcileri tarafından yat turizmi olarak kabul görmüyor. Mavi turları yapabilmek için teknelerin charter tur yapma izni olması gerekiyor. Yabancıların rağbet gösterdiği mavi turları, Türkler henüz keşfedemedi Daha çok İngiltere, Hollanda, Almanya, Kanada, Amerika ve Avusturalya, İtalya gibi pazarlardan gelen turistlerin tercih ettiği mavi turlara Türkler, henüz yeterince ilgi göstermiyor. Sırt çantalı gezgin gençler ile deniz tutkunlarının tercih ettiği mavi turlar, genellikle bir haftalık veya iki haftalık turlar şeklinde yapılıyor. Ege’de Gökova Körfezi, Hisarönü Körfezi, Yunan adaları gibi çok geniş bir rotası bulunan mavi turlar, sezonun kısalığından dolayı mayıs-ekim ayları arasında düzenleniyor. Kruvaziyer turizminden farklı olarak her limana yanaşılabilen ve her koyda demir atılabilen mavi turlarda kabin charterda fiyatlar teknenin özelliklerine göre 400450 avrodan başlayıp lüks teknelerde 900-1000 avroya kadar çıkabiliyor. Yabancı bayraklı yat sorunu çözülemedi Mavi turların bu kadar çok ilgi görmesi yatı olan yabancıları da bu alana çekmiş. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’ndan denizlerde ticaret yapma izni alan yatların Türk karasularında da gerçekleştirdiği mavi yolculuklar, haksız rekabete yol açtığı için sektörün tepkisini çekiyor. Ancak yabancı bayraklı teknelerin daha az vergi ödemesi nedeniyle birçok Türk tekne sahibi de bu sorunu kendi yatına yabancı bayrak çekerek çözüm bulmuş. Böylece vergi yükünü azaltan tekne sahipleri, bakanlığın her yıl uyguladığı mevzuatlardan da kurtulmuş oluyor. Bakanlığın her yıl yeni bir mevzuatı getirmesinden şikâyetçi olan sektör temsilcileri, ağır vergi yükü nedeniyle sektörün tehlikede olduğuna dikkat çekiyorlar. Yat turizmi koylar kirletilmeden gelişmeli Türkiye’de denizcilikle ilgili ayrı bir bakanlık olmasını isteyen sektör temsilcileri, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da yat turizminin gelişmesiyle ilgili yurt dışında tanıtım yapmasını bekliyorlar. Yat turizmindeki gelişmeye paralel olarak dikkat edilmesi gereken bir konu da koyların kirlenmesi meselesi. Görüşlerine başvurduğumuz tekne sahipleri ve acenteciler, ticari faaliyet yürüten teknelerin çok sıkı denetlendiğini belirtiyorlar. Ancak aynı dikkatin yabancı bayraklı teknelerde ve motor yatlarda gösterilmediğine işaret ediyorlar. Mavi Tur yapan tekne sahipleri ve acente temsilcileri Turizm ve Yatırım Dergisi için şu değerlendirmeleri yaptılar: » 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 63 ACENTELER � DOSYA �GÖRÜŞLER Ahmet Bektaş / Barbaros Yatçılık Operasyon Sorumlusu Türkler henüz mavi yolculuğu keşfetmedi B iz yat turizmi kapsamında cabin charter kiralama işi yapıyoruz. Gerek yurtiçi gerek yurtdışından turistler için bir otel odası kiralar gibi teknede kamara kiralıyoruz. Onun dışında özel yat kiralama konusunda da uzmanız. 10-15 kişilik bir grup arkadaş herhangi bir tekneyi bir haftalığına kiralayabiliyor. Gökova Körfezi, Hisarönü Körfezi, Yunan adaları kuzey 12 adalar ve güney 12 adalar hatta Mikanos’a kadar gidiyoruz. Biz internet sitesinin yanı sıra İtalya, Hollanda, Alman, İngiliz tur operatörleriyle çalışıyoruz. Büyük tur operatörleriyle yolladıkları müşteri başına komisyon hesabı çalışıyoruz. Kanada, Amerika ve Avusturalya, İtalyan, Hollanda ve Alman turist geliyor. Türkler de geliyor ama orana vurulduğunda sayıları az kalıyor. Türkler henüz mavi yolculuğu keşfetmedi. Filomuzdaki 9 tane kendimize ait. Ayrıca sezon boyunca kiraladığımız teknelerle bu sayı 50-60 tekneyi buluyoruz. Geleneksel gulet tarzı teknelerle yapılan mavi turlar Türkiye’de yapıyor. İtalya’da ve Hırvatistan’da bu tarz turlar var ama onlar daha çok sailing boat şeklinde teknelerle yapıyorlar. O yüzden Türkiye en çok tercih edilen ülke… Mavi turları, Halikarnas Balıkçısı yarattı Yat turizmi 80-90’lı yıllarda ilk başta sünger avcılığıyla başladı. Tabi olayın bir de edebi yönü var; Şükrü Cevat Şakir 64 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 olsun, Arzu Erat olsun buraya sürgüne gönderilince süngerci teknesiyle açılıyorlar ve ‘Mavi Sürgün’ adlı kitabı yazıyorlar. Mavi turlar Halikarnas Balıkçısı ile ün yaptı. Sonra zamanla Bodrum’da ilk tersaneler kuruluyor. Haftalık tur yapabilecek iki kabinli ilk guletler yapılmaya başlandı. Ondan sonra sektör gelişti. Şuan 40-45 metre delüks tekneler yapılıyor. 5 yıldızlı otel konforundan farkı olmayan tekneler yapılıyor. Bugün tekne sayısı artıyor ama yolcu sayı- sı azalıyor. Bu da işlerin zorlaşmasına sebep oluyor. Alternatifler çok. Rekabet çok olduğu için fiyatlar düşüyor. Bu sektör hakikaten pahalı bir sektör… Ama 5-6 ay çalışıyorsunuz, kışın teknelere bakım yapmanız gerekiyor. Dolayısıyla tekne sayınız arttıkça masraflarınız da artıyor. Ahşap olduğu için guletlerin bakımı çok daha zor, meşakkatli… Bu yıl teknesini satıp bu işten çekilen çok kaptan oldu. Öte yandan Bodrum’da marina açığı var. Gulet sayısı arttığı için marina yetersiz kalıyor. Sorunlarımız büyüyor. Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili ama bizim Denizcilik Bakanlığı’mız yok. Herhangi bir sorun olduğunda yetkilileri aradığımızda sorunu çözemiyoruz. Çünkü konuyu bilmiyorlar. Dolayısıyla her yıl da yat turizminde yeni bir mevzuat ekleniyor. Bu yıl sigorta olayı getirildi. Zaten yurtdışından gelen turistler sigorta yaptırıyor. Tekneler sigortalı. Bir de bunun üzerine ikinci bir sigorta yaptırmak gereksiz olacak. Bir de yabancı bayraklı tekneler var. Tekne sahipleri vergi yükünden kurtulmak için yabancı bayrak takıyorlar. Çünkü yabancı bayraklı teknelerin vergisi çok daha düşük… Sonunda devlet o işe de bir el attı. Yerli-yabancı teknelerden de eşit oranda vergi alacak. Böyle bir taslak hazırlandı ama henüz yasa çıkmadı. Mehmet Eskici / Kaya Yachting Yat turizminde her yıl mevzuat değişiyor B iz 1998’den beri yat pazarındayız. Merkez ofisimiz Almanya’da ve Almanya, Avusturya, İsviçre’deki büyük tur operatörleriyle çalışıyoruz. Sektöre kiralayıp tekneyi doldurmak yerine kabin kabin de satış yapıyoruz. Lüks, standart ve ekonomik mavi turlar düzenliyoruz. Bizim üç teknemiz var. Kiraladığımız teknelerle 9-10 tekneyle sezonu kapatıyoruz. Genellikle İngiliz, Alman, Avusturya, Hollanda gibi Avrupa ağırlıklı misafir geliyor. Sırt çantalı dediğimiz gençler tercih ediyor. Kabin kiralama seçeneklerimizde her şey dahil sistem uyguluyoruz. Ama yat kiralamada farklı seçenekler sunuluyor. Fiyatlar kabin charterda standart teknelerde 400-450 avro, lüks teknelerde ise 900-1000 avro civarında oluyor. Yat turizminde geçmişten bu yana çok şey değişti. Tekneler çok büyüdü, çok lüks tekneler var artık. Eskiden bu iş başladığında teknenin bir tane ambarı vardı ve orada balık istifi yatılıyordu. Bulaşıklar denizde yıkanıyordu. Şimdi klimalı, LCD televizyonlu, jakuzili kabinlerin olduğu çok lüks tekneler var. Bunun yanında ekipmanlar, teknenin donatılması, büyümesi tabi çok farklı teknolojiler çıktı. Bu alanda faaliyet gösteren tekne sayısı çok arttı. Pazar ortalama yüzde 5 ile 10 arasında büyüyor. Tekne sayısı anlamında Pazar doydu. Bizim en büyük sıkıntımız her yıl teknelerin donatımıyla ilgili sezon başlangıcında mevzuat değişikliği olması… Tam yolcu almaya başlayacağımız zaman öyle kararlar önümüze geliyor ki onu sezona yetiştirmemiz mümkün olmuyor. Biz bağlantılarımızı bir önceki sezondan yaptığımız için ne fiyat değişikliği ne de rota veya yapı değişikliği yapabiliyoruz. Biz bu tür durumlara Deniz Ticaret Odaları vasıtasıyla itiraz ediyoruz. Ben aynı zamanda Ticaret Odası Fethiye Şubesi’nin de başkan yardımcısıyım. Sektörde arkadaşlarımızdan sıkıntılarını öğrenip üst mercilere bildiriyoruz. Marinalar çok yetersiz. Sıra bekliyoruz. Diğer teknenin üzerinden yolcu, kumanya indirip bindiriyoruz. Özel marinalar bizim işimize yaramıyor. Bunlar daha çok yelkenli tarzı tekneler için kullanılıyor. Hüseyin Şahin / Yat Turizm Denizcilik Bakanlığının olmaması büyük eksiklik B en 25 yıldır 6 kabinli, 12 kişilik bir tekneyle mavi yolculuk yapıyorum. Mayıs-ekim arasında Marmaris çıkışlı olarak bir haftalık Göcek koylarına gidiyoruz. Bize tüm dünyadan müşteri geliyor. Ama ağırlıklı olarak Alman, İngiliz, Hollanda ve Danimarka geliyor. Türkler de temmuz, ağustosta geliyor. Acentelerle çalışmadığım için tatilciler bizi daha çok internet üzerinden buluyorlar. Rezervasyon olursa her hafta tura çıkıyoruz. Mavi yolculuklar kapalı gruplar ile kabin satışı olmak üzere iki türlü yapı- lıyor. Biz tekneyi kapalı gruplara kiraya veriyoruz. Çünkü kapalı gruplarda hizmet ve kalite daha yüksek oluyor. Yat turizmine ilk başladığımızda bu kadar lükse hitap edilmiyordu. Şimdi her şey lüks oldu. Şimdi teknelerde ev konforundan daha fazla konfor var. Ama tabi bunların günlüğü 6-7 bin doları buluyor. Bu işi yapan tekne sayısı çok arttı. Yurtdışına da tekne satışları yapılıyor. Ama son iki yıldır bir duraklama var. Ben de satmak istiyorum ama satamıyorum. Ben 25 yıldır yaptığım işten kurtulmak için dua ediyorum. Benim gibi çok arkadaşım var. Çünkü yabancı bayraklı tekneler gizli saklı mavi yolculuk yapıyorlar ve vergi vermiyorlar. Bizi sürekli denetliyorlar ama onların hiçbir şeyini kontrol etmiyorlar. Öte yandan her yıl teknecinin önüne yeni bir evrak alacaksınız diye çıkıyorlar. Her yıl yeni bir şey çıkarılıyor. İstenen evraklarda çok pahalı evraklar oluyor. Tüm bu evraklar da her yıl yenileniyor. Kazan- cımız düşüyor. Sezon 26 hafta 10 hafta çalışıyoruz. 52 hafta para harcıyoruz. Dolayısıyla altından kalkamıyoruz. Marina sayısı artıyor ama Marmaris’te parasını verdiğimiz halde yanaşacak yer bulamıyoruz. Bizim üç tarafımız denizlerle kaplı ama ülkemizde Denizcilik Bakanlığı yok. İsveç’te deniz yok, ama bir tane gölden dolayı Denizcilik Bakanlığı koymuşlar. Denizciler kanunlarla değil, yönetmelikle yönetiliyor. 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 65 ACENTELER � DOSYA �GÖRÜŞLER Eyüp Bayraktaroğlu / Türk Yat Gulet yat ile mavi yolculuk bize özgü bir şey, tanıtımı yapılmalı B iz ağırlıklı kapalı gruplar için mavi yolculuk yapıyoruz. Ben 15 yıldır bu alanda çalışıyorum. 3 tane yatımız var ve onları kiraya veriyoruz. Okulların kapanış ve açış tarihleri olan Mayıs-Ekim başına kadar sezon devam ediyor. Her ülkeden turist geliyor. Pazarlama çalışmalarımızı daha çok internet üzerinden yapıyoruz. Kendi imkanlarımızla tanıtım yapıyoruz. Bakanlığın bu konuda bizimle ilgili bir çalışması yok. Oysa ahşap gulet tarzı tekneler Osmanlı’dan kalan bize özgü bir şey… Bu tanıtılsa daha çok turist çeker. Yat turizmi çok hızlı gelişiyor. Tekneler çok modern artık. Avrupa’yla dünyayla rekabet ediyoruz. Bizim fiyatlarımız dünya ortalamasına göre daha uygun. Koylarımız çok güzel. Yat turizmi dünyanın her yerinde var ancak gulet tarzı tekneler sadece bizde ve bizim eskiden sattığımız teknelerle Hırvatistan’da yapılıyor. Bizden aldıkları teknelerle yapmaya başladılar. Hırvatistan’da mavi yolculukların fiyatı bizim iki katımız. Ayrıca onların sezonları kısa. O yüzden bize çok rakip olamıyorlar. Bize Yunanistan’ın çok yakın olması büyük avantaj çünkü mavi tura çıkanlar Yunan adalarını da görüyorlar. Ulaşım çok kolay, çünkü her zaman charter uçak var. Benim de iki tane teknem yabancı bayraklı ama charter lisansım var. Türkiye’de kanun değişse ben de Türk bayrağına geçmek istiyorum. Ama şuan teknemi Türk bayrağına geçirmek bana 100 bin TL’ye mal olacak. Biz bu kadar kazanmıyoruz ki. Vergi yükü çok ağır olduğu için para kazanılamıyor. Rekabet edebilmek için uygun fiyatlara vermek zorundayız. Mazot fiyatları devamlı artıyor. Giderler devamlı artıyor ama Euro hiçbir zaman artmıyor. Böyle giderse 5 yıla kadar çok tekne kalmaz. Pazar gittikçe küçülüyor. Çünkü maliyet çok, kazanç yok. Sezon da çok kısa. Bu yıl Ramazan’da sezona denk geliyor. Birde bizden yüzde 18 KDV alınıyor. Bu oranın yüzde 8’e düşmesi gerekiyor. Çünkü biz de aynı otel gibiyiz, otel gibi konaklama sağlıyoruz. İlk başka bu mevzuatı değiştirmeleri gerekiyor. Bir de limanlarda turistin işini kolaylaştıracak uygulamalar olmalı. Müşteriyi gümrüğe kadar çağırıyorlar. Adamı tekneden alıp limana götürüyorsun, orada gümrük memurunun karşısına çıkarıyorsun ve tek tek inceliyorlar. Onun yerine aynı Yunanistan’da olduğu gibi gümrük memuru gelip baksa daha iyi olur. Hikmet Tümer / Tüm Tur Yat Yat turizmi genel olarak kötüye gidiyor F irma olarak mavi yolculuk alanında faaliyet gösteriyoruz. Ben 25 yıldır bu işi yapıyorum. Ayrıca tersane üzerine de çalışma yapıyoruz. Bizim 4 teknemiz var ve bu teknelerimizde genellikle kapalı gruplara satış yapıyoruz. Kendi teknelerimiz dışında başka tekneleri de kiralıyoruz. Mavi tur satışları için yurtiçinden ve yurtdışından birçok acenteyle çalışıyoruz. Türkiye’ye mavi tur için Hollandalı, Alman, İngiliz, İtalyan gibi pazarlardan turist geliyor. Bizim sezonumuz ortalama 5 ay sürüyor. Tur programına göre mavi turlar genellikle bir hafta veya iki hafta oluyor. Fiyatlar ise teknenin özelliklerine göre değişiyor. Standart tekneler, lüks tekneler, delüks tekneler var. Yat turizmi genel olarak kötüye gidiyor. Fiyatlar sürekli düşüyor. Bu alanda iş yapan yat sayısı çok arttığı için rekabet de çok arttı. 66 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 HABER � ACENTELER Louis Hellenic Cruises, Türkiye’de hedef büyüttü Louis Hellenic Cruises, kruvaziyerde Türkiye’ye ağırlık vereceğini açıkladı. Firma önümüzdeki yıl, Türkiye’den müşteri sayısını yaklaşık 10 bine çıkarmayı hedefliyor. Firmanın iki yıllık hedefinde ise Türkiye’den 15-20 bin yolcuyu gemi turuna çıkarmak var. K ruvaziyer alanında 7 gemiyle ağırlıklı olarak Ege ve Akdeniz’de turlar düzenleyen Louis Hellenic Cruises, Türkiye’deki 7 bin kişilik Pazar payını bu yıl 10 binin üzerine çıkarmayı hedefliyor. Louis Hellenic Cruises Ticaret Müdürü Pitagoras Nagos, Türkiye’nin Louis Cruises’in yeni büyüme alanı olduğu açıkladı. Türkiye’deki iş ortağı Karavanmar ile çalıştıklarını hatırlatan Nagos, yıl içerisinde yurtdışı tatiline çıkan 5-7 milyon kişinin 50-60 bini gemi turlarını tercih ettiğini söyledi. İki yılda Türkiye’den 15-20 bin yolcuya gemi turu yaptırmak istediklerini kaydeden Nagos, Karavanmar ile işbirliklerini genişleteceklerini bildirdi. Ana faaliyet alanı turizmi olan Louis Group’un bünyesinde Louis Hotels, Louis Hellenic Cruises dahil olmak üzere dört firma bulunuyor. Louis Hotels’e ait 19 otelinin 10’u Yunanistan’da; kalanı ise Güney Kıbrıs’da yer alıyor. Öger Tour, kış programına Türkiye’den 160 otel ekledi ngiliz kökenli tur operatörü Thomas Cook çatısı altında faaliyet İgösteren Öger Tour, 2013- 2014 THY hızla uçuş ağına yeni destinasyonlar ekliyor Uçuş noktalarına yenilerini ekleyen Türk Hava Yolları (THY) Isparta, Santiago De Compostela (İspanya), Malta ve Salzburg (Avusturya) seferlerine başlayacak. THY, toplam uçuş noktasını 228’e çıkarmış olacak. D ünyada en çok ülkeye uçan havayolu şirketlerinden biri olan THY, Friedrichshafen seferlerinin ardından, İstanbul’dan; Isparta, Santiago De Compostela (İspanya), Malta ve Salzburg (Avusturya) seferlerine başlayacak. Haftanın 3 günü karşılıklı olarak Isparta’ya seferler düzenleyecek olan THY, İspanya’da uçuş sağlayacağı altıncı nokta olan Santiago De Compostela’ya (İspanya) haftada 3 gün karşılıklı uçacak. Malta ve Salzburg’da uçuş ağına eklendi THY’nin 100. ülkede 227’inci destinasyonu Malta’ya gerçekleştirilecek seferler, haftada 3 gün, İstanbul’dan karşılıklı olarak yapılıyor. Avusturya’da Viyana’nın ardından uçacağı ikinci nokta olan Salzburg’a haftada 4 gün İstanbul’dan karşılıklı olarak sefer yapıyor. kış sezonu için Türkiye’den 160 oteli programına dahil etti. Thomas Cook çatısı altında dinamik paketleme alanında faaliyet gösteren X-Öger (XOGE) markası 2013-2014 kış sezonu için Türkiye’den 160 oteli programına ekledi. Programa dahil edilen otellerin 130’u Antalya bölgesinden iken 20’si İstanbul, 10 tanesi ise Ege bölgesinden oldu. Satışa başlanılan 160 otel, Öger Tour’un müşterilerine kış sezonunda sunduğu seçenekler arasında bulunuyor. Onur Air’in satışına Rekabet Kurulu’ndan onay çıktı T ürkiye’nin ilk özel havayolu şirketlerinden Onur Air’in uzun süredir devam eden satış işlemleri sonuçlandı. Daha önce 250 milyon dolara Kudret Tuncel ile Dubai asıllı İngiliz işadamı Mehdi Shams’a satışı yapılan havayolu şirketinin satışına Rekabet Kurulu’ndan da onay çıktı. Türkiye’nin özel havayolu şirketlerinden Onur Air, 250 milyon dolara Kudret Tuncel ile Dubai asıllı İngiliz işadamı Mehdi Shams’a satıldı. Rekabet Kurumu tarafından onaylanan satış işleminin sonucunda şirket hisselerinin yüzde 70’ine sahip olacaklar. Opsiyonlu hisselerin ise geri kalanını Cankut Bagana’dan devralacaklar. Temmuz’da yeni yapılanmaya gidecek olan Onur Air’in Yönetim Kurulu Başkanlığını ve Genel Müdürlüğünü bu süreye kadar Cankut Bagana sürdürecek. 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 67 ACENTELER � HABER KLM ile Pegasus iş birliğine imza attı Pegasus Havayolları ile KLM Hollanda Kraliyet Havayolları arasında codeshare anlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre Pegasus yolcuları tek bir biletle Amsterdam aktarmalı olarak KLM’nin uçuş ağından faydalanacak. K LM Hollanda Kraliyet Havayolları ile Pegasus Hava Yolları codeshare anlaşması imzaladı. Haziran ayındaki uçuşlar için geçerli olacak anlaşmaya göre yolcular KLM ve Pegasus’un Amsterdam’da Schiphol, İstanbul’da Sabiha Gökçen Havalimanı ve İzmir’de Adnan Menderes Havalimanı üzerinden yapılan uçuşları arasında hızlı ve kolay transfer olanaklarından faydalanabilecekler. Böylece, KLM ve Pegasus’un iş ortaklığıyla birlikte yolcular, Pegasus’un Türkiye’deki uçuş noktalarından KLM’in dünya çapında 150 uçuş noktasına tek biletle uçabilecekler. Tek biletle Amsterdam üzerinden KLM’nin 150 destinasyondan faydanılacak Anlaşmanın imzalandığı toplantıda konuşan Pegasus Hava Yolları Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öztürk, KLM ile uçan ve Amsterdam bağlantılı gelmek isteyen misafirlerini Pegasus uçuş deneyimi yaşatma fırsatı olacağını ifade etti. Atlantik ötesi ile Türkiye’deki uçuş noktalarımızı Amsterdam, İstanbul ve İzmir üzerinden birleştireceklerini kaydeden Öztürk, tek biletle Amsterdam üzerinden KLM’nin 150 destinasyonundan birine uçabileceklerini vurguladı. AnadoluJet, Sabiha Gökçen’den direkt uçuşlarını artırıyor easyJet 2013 ilk yarıyılı cirosunu açıkladı nadoluJet, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan yaptığı direkt uçuş sayısını artırmayı planlıyor. Hali hazırda İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Adana, Kayseri, Ankara, Erzurum, Trabzon ve Sivas’a direkt sefer düzenleyen AnadoluJet, uçuş ağına 10 yeni destinasyon daha ekliyor. Nisan ayında İstanbul Sabiha Gökçen’den Kars, Diyarbakır ve Van’a sefere başlayan AnadoluJet, Haziran’dan itibaren Samsun ve Gaziantep’e, Konya ve Mardin’e, Balıkesir Koca Seyit’e ve Elazığ ve Hatay’a direkt sefer düzenleyecek. Düşük tarifeli havayolu şirketi easyJet, toplam cirosunun yüzde 9,3 oranında yükselterek, 1 milyar 601 milyon pounda çıkardı. Şirket ikinci yarıda zararının daha da azalacağını bildirildi. A A vrupa’nın düşük tarifeli havayolu şirketi easyJet, 2013 yılı altı aylık finansal rakamlarını açıkladı. easyJet toplam cirosunu yüzde 9,3 oranında arttırarak 1 milyar 601 milyon pounda çıkardı. Dolayısıyla, easyJet’in 2013 yılının ilk yarıda vergi öncesi zararını 61 milyon pound a- zaltarak 51 milyon pounda indi. Yılın ikinci yarısında daha az zarar bekliyoruz Açıklanan rakamlar ile ilgili değerlendirme yapan easyJet CEO’su Carolyn McCall, başarılı bir ilk yarı yıl performansı geçirdiklerini belirterek, “Performansımız, easyJet’in dört temel stratejik hedefleri doğrultusunda ölçülebilir bir gelişme olduğunu gösterdi” dedi. McCall, yılın ikinci yarısında finansal performanslarının ilk yarıdaki zararın belirgin bir biçimdeki azalmasını ve yükselen geri dönüş ile karlılık getireceğini öngördüklerini ifade etti. Duty Free’ler 2012 yılında büyük ciro yaptı G ümrüksüz satış mağazaları olan Duty free’ler geçen yıl 1 milyar avroya yakın ciro yaptı. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre, 2012 yılı sonu itibariyle 144 gümrüksüz satış mağazasından yapılan ürün satışı toplam değeri 996 milyon 555 bin 572 avroya ulaştı. Bu mağazalarda sigara, puro, sigarillo, yaprak sigara, tütün 68 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 mamulleri, alkollü içecek, parfüm, kozmetik, gıda ve diğer ürünlerin satışı gerçekleşti. Öte yandan 2012 yılı içerisinde 11 gümrüksüz satış mağazası kapanıp, 10 gümrüksüz satış mağazası açıldı. Aynı dönem içerisinde 18 adet Duty Free deposu faaliyet gösterirken, yıl içerisinde 4 tane gümrüksüz satış mağaza deposu ise kapandı. Kosta Rika ile Sivil Havacılık Mutabakatı imzalandı Türkiye ile Kosta Rika arasında Sivil Havacılık Mutabakat Anlaşması imzalandı. İmzalanan mutabakatta iki ülke arasındaki ticari ilişkilerinin geliştirilmesi ve turizmde yeni açılımların sağlanması amaçlanıyor. Anlaşmaya göre iki ülke arasındaki hava ulaşımı çeşitli havayolu şirketleri tarafından gerçekleştirilecek. T ürkiye ile Kosta Rika arasındaki ilişkileri geliştirmek adına bir adım daha atılarak; iki ülke arasında Sivil Havacılık Mutabaka geliştirilmesi için iki ülke arasında anlaşma imzalandı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile Kosta Rika Cumhuriyeti Turizm Bakanı Allan Flores Moya tarafından İzmir’de imzalanan Sivil Havacılık Mutabakat Anlaşması ile iki ülke arasında ve ticari ilişkilerinin geliştirilmesi ile turizm ve yatırım alanlarında yeni açılımlar gerçekleştirilmesi hedefleniyor. “Turistik faaliyetlerin hızlandırılacağını ön görüyoruz” İmza töreninde hazır bulunan Kosta Rika Cumhuriyeti Türkiye Fahri Konso- losu Serhan Süzer, anlaşmanın Türkiye ve Kosta Rika açısından arasında son dönemde artış gösteren ticaret hacminde güçlü bir ivme yaratacağını ve turistik faaliyetleri hızlandıracağını öngördüklerini ifade etti. Sivil Havacılık Mutabakat Anlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle iki ülke arasında hava ulaşımı anlaşmalı havayolu şirketleri tarafından gerçekleştirilebilecek. Dolayısıyla, sefer adedi ve taşınan yolcu sayısında yükseliş sağlanacak. Tatilsepeti.com’a dördüncü ortak İngiltere’den L ondra merkezli yatırım fonu Bancroft Private Equity Tatilsepeti. com’un hisselerini alarak şirketin dördüncü ortağı oldu. Yapılan işbirliği ile yönetimde herhangi bir değişiklik ya da yapısal farklılaşma olmayacağını belirten Tatilsepeti.com Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Karayal, Bancroft işbirliğiyle uluslararası turizm portalları arasında ilk sıralarda yer almalarını sağlayacağını söyledi. Üç ayrı hissedarın yönettiği Tatilsepeti.com’un Bancroft Private Equity tarafından yatırım alınmasıyla şirketin dördüncü hissedar olduğunu belirten Karayal, bu yatırımla uluslararası şirketin Türkiye’de ilk kez online Skyscanner, Türkiye’ye yazın gelecek turist artışını açıkladı Karşılaştırma ve uçak bileti arama motoru olan Skyscanner’ın yaptığı araştırma sonucundan Türkiye’nin sahilleri 2013 yazında en çok İngiltere, Almanya ve Rusya tarafından aranırken; Finlandiya, Danimarka ve Hollanda’da arama artışında büyük bir hareketlilik kaydedildi. U çak bileti arama ve karşılaştırma motoru Skyscanner, Türkiye’nin en gözde tatil beldeleri olan Antalya, Bodrum, Dalaman ve İzmir’e yurtdışından yapılan uçak bileti aramaları üzerine yaptığı araştırma sonuçlarını paylaştı. Sonuçlara göre, 2013 yazında yurtdışından Türkiye’nin sahil kentlerine yapılan aramalarda İngiltere ve Almanya gibi ülkeler başı çekse de geçen yılla kıyaslandığında İskandinav ülkelerinden yapılan aramalarda en çok artışın yaşandığı açıklandı. Finlandiya ve Danimarka’da artış yüksek Türkiye’nin yaz aylarında en gözde tatil beldeleri Antalya, Bodrum, Dalaman ve İzmir’e 2013 yılında büyük bir artış yaşanacak. Skyscanner’ın yaptığı araştırmaya göre Finlandiya’nın Türkiye’ye olan ilgisi 2013 yılı yazı için yüzde 171 artış yüzde 145 ile Danimarka, yüzde 142 ile Hollanda başı çekiyor. Rusya’da başı çeken ülkelerden alanda yatırım yaptığını ve Bacroft’un Türkiye’deki beşinci yatırımının tatilspeti.com firması olduğunu açıkladı. Rusların Türkiye sahillerine yapılan aramalarda yüzde 136 artışın yaşandığını açıklayan Skyscanner, Rusların yüzde 134’lük bir yükseliş ile Letonya araması yaptığı kaydedildi. Bu ülkelerin yanı sıra Ukrayna, İsviçre ve Avusturya’dan da yapılan aramalarda yükseliş ön planda. Geçen yılın yaz ayına göre arama artışı gösteren ülkeler şunlar; ● Finlandiya ● Danimarka ● Hollanda ● Rusya ● Letonya % 171 % 145 % 142 % 136 % 134 ● Portekiz % 134 % 120 ● İsviçre % 107 ● Avusturya % 94 ● Kıbrıs % 90 ● Ukrayna 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 69 ACENTELER � HABER Constance otellerini Türkiye’de Opus DMC pazarlayacak Ağırlıklı Maldives, Seychelles, Madagascar ve Mauritius bölgelerinde otelleri bulunan Constance Hotels&Resorts, 7 oteli için Türkiye’den turist çekmeyi hedefliyor. Grup bu amaçla Opus DMC ile işbirliği yaptı. Opus DMC aynı zamanda Myconian Collection otellerinin temsilciliğini yapıyor. H int Okyanusu’nda Maldives, Seychelles, Madagascar ve Mauritius bölgelerinde otel işleten Constance Hotels & Resorts’ün Türkiye’deki temsilciliğini Opus DMC üstlendi. Constance Hotels & Resorts, ilk kez bu yıl Türkiye’den turist alacak. Toplamda 7 oteli bulunan Constance Hotels & Resorts CEO’su Jean Jacques Vallet yapılan basın toplantısında Türkiye’de Opus DMC ile anlaştığını açıkladı. Otellerinin konumlandığı adalarda dört mevsim hizmet verdiklerini Vallet, Türkiye’den dört mevsim turist beklediklerini kaydetti. Constance Otelleri, golf ve dalış sporlarının yanı sıra Spa hizmeti de sunuyor. Myconian Collection otellerini de Opus satacak Opus DMC firması ise 2008’den bu yana İstanbul Rum Patrikanesi’nin resmi acenteliğinin yanı sıra Moskova Ortodoks Patrikanesi’nin Türkiye’deki resmi acenteliğini de yapıyor. Yunanistan incentive ve kongre pazarının yüzde 80’ini elinde bulunduran Opus DMC, İngiltere ve Amerika pazarına yatırım yaparak İngiltere’de yerleşik temsilcilik oluşturdu. Opus, Constance otellerinin yanı sıra Myconian Collection otellerinin de Türkiye temsilciğini yürütecek. NT Group bünyesine acente ve balon firması kattı Emirates 2012-2013 dönem kârını açıkladı Emirates Grup, 2012-2013 dönem net kârını 845 milyon dolar olarak açıkladı. Aynı dönem içinde uçak filosuna 34 yeni araç ekleyen Emirates, uçuş ağına 10 yeni destinasyonu da dahil etti. D ubaili havayolu şirketi Emirates Grup, 2012-2013 döneminde 845 milyon dolar net kâr elde etti, 34 yeni uçak ve 10 yeni destinasyonu uçuş ağına kattığını açıkladı. Colombo’ya haftada 3 ek seferlere başlayan Emirates, 39 milyon yolcu sayısını aştığını belirtti. Emirates Grubun net karı geçen yıla oranla yüzde 34 artış gösterdi. Gelirleri ise yüzde 17 artış 70 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 Nevşehir’de ağırlıklı otelcilik alanında faaliyet gösteren NT Group, bünyesine bir balon firması ve yerel acenteyi dahil etti. Ahmed bin Saeed Al Maktoum göstererek, 21,1 milyar dolara ulaştı. Yüzde 80 dolulukla uçan Emirates, 10 yeni destinasyona uçmaya başladı Emirates Havayolu ve Grubu Başkanı ve CEO’su Şeyh Ahmed bin Saeed Al Maktoum, 2012-13 mali yılı boyunca Grup şirketlerinin toplamda 3,8 milyar dolarının üzerinde yeni uçak, ürün, hizmet, yer hizmetleri tesisi ve otel yatırımı gerçekleştirdiğini açıkladı. Aynı zamanda, yüzde 80 gibi güçlü bir doluluk oranına sahip Emirates, Ho Chi Minh, Barselona, Lizbon, Erbil, Washington, DC, Adelaide, Lyon, Phuket, Varşova ve Cezayir olmak üzere 10 yeni destinasyonunu uçuş ağına dahil etti. K apadokya’da 5 yıldızlı Perissia Hotels&Convention Center ile 4 yıldızlı Floria Hotel’i işleten NT Group, büyümesini sürdürüyor. Cappa Villa adıyla bölgede 50 odalı bir butik otel yatırımı da bulunan grup, bünyesine bir balon firması ve yerel seyahat acentesi ekledi. Mavi Ay şirketine ait olan Assiana Balon’u satın alarak balon turlarına başlayan firma, satın aldığı bir yerel seyahat acentesiyle turizm sektöründeki tüm ayakları tamamladı. Tahincioğlu: “2013’e iyi başladık” Konuyla ilgili Turizm ve Yatırım Dergisi’nin sorularını yanıtlayan NT Group Yönetim Kurulu Başkanı Nebil Tahincioğlu, bu yıl açmayı planladıkları CappaVilla Hotel’in bölgede havuzu ve hamamı olan tek butik otel olacağını açıkladı. 50 odalı olarak hizmete açacakları tesisin hizmete girmesiyle toplamda 1100 yatağa çıkacaklarını belirten Tahincioğlu, şöyle devam etti: “Bünyemize kattığımız balon firması ve yerel acente ile turistlere komple çözüm sunuyoruz. 2013 iyi başladı. Yüzde 20 artış var. Fiyatları ise yüzde 10 artırdık. Güzel bir yıl bekliyoruz.” Kayı Grubu’na bağlı GTI Travel ve Sky Airlines operasyonlarını durdurdu Otel, havayolu şirketi ve tur operatörlüğü alanında hizmet veren Kayı Grubu, iflas etti. Son oteli Adam & Eve’i sene başında satan gruba bağlı Sky Airlines uçuşlarını durdurdu. Almanya’nın tek Türk kökenli tur operatöre GTI Travel ise iflasını açıkladı. S ky Airlines’ın resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, “Yurt dışı tur operatörümüzün güçlüğe düşmesi ve uçuş bedellerini ödeyememesi nedeniyle uçuşlarımızı, yapacağımız ikinci bir bilgilendirmeye kadar durdurmuş bulunuyoruz” denildi. Öte yandan Kayı Group bünyesindeki GTI Travel da 3 Haziran itibariyle tüm operasyonlarını durdurdu. Kayı Group’tan yapılan açıklamada ‘‘Bankaların katı ve finansal gerçeklerle uyuşmayan tutumları nedeniyle mağdur olduk” denildi. İflas nedeniyle Avrupa’dan Antalya’ya tatile gelen 5 bin turist açıkta kaldı. GTI’nin iflası Alman makamları tarafından kabul edildi. Öte yandan tatili biten turistlerin geri dönebilmeleri için sigorta şirketi çözüm arıyor. Kayı Grubu’nun Almanya’daki seyahat acentesi şirketi Buchmal’ın da faaliyetini durdurduğu belirtiliyor. Sky Airlines, 2013 turizm sezonunda Türkiye’ye 70 bin turist getirmesi planlayan Sky’ın diğer tur operatörlerinden yaptığı 200 bin biletlik charter sözleşmesi de bulunuyor. İflasla birlikte 270 bin turistin mağdur olacağı belirtiliyor. Diğer yandan GTI, Almanya’daki son büyük tur operatörü olarak biliniyordu. Mart ayında grup, GTI Travel’in Almanya operasyonlarını MTS Incoming’in üstlendiğini açıklamış, Türkiye operasyonlarını MTS-OTS olarak gerçekleştireceğini duyurmuştu. Costa, 2014’te Çin çıkışlı dünya gemi turu düzenliyor İtalyan kruvaziyer şirketi Costa, 2014’te dünya turunu Çin’den başlatıp bir ilke imza atacak. Şirket yönetimi, Costa Atlantica gemilerini 22 Mart 2014’te Çin’in Şanghay kentinden kaldırarak 83 günlük gemi turunu başlatıyor. Hotelbeds, Ortadoğu’da büyüme kararı aldı yapılan açıklamaya göre, her yaşŞirketten tan insana hitap edecek Çin çıkışlı turun G bir bölümü Şanghay Havayolları ve China Eastern Airlines ile gerçekleştirilecek. Çin’e uçakla gelen gezginler, Şanghay limanından gemiye binip, 83 gün boyunca üç okyanus aşarak 16 ülke ve 23 farklı noktayı görme şansına sahip olacak. Turun standart ücreti 12 bin 650 dolar olarak belirlenirken, erken rezervasyon yapanların ise bu turu kişi başı 10 bin 120 dolar ödeyerek yapabileceği kaydediliyor. Yaklaşık üç ayda tamamlanacak gemiyle dünya turunda, Şanghay, Vietnam, Tayland, Sri Lanka ve Hint Okyanusu’nda Maldivler, Akdeniz’de ise İtalya, Fransa, İspanya, Portekiz limanlarının ardından rotasını Mısır’a çevirecek. Miami, Panama Kanalı, Orta Amerika, Hawaii Adaları, Guam, New York da içeren tur, Trans-Atlantik ve Atlantica Pasifik Okyanusu’nu aşıp haziran ayında sona erecek. Air France-KLM’den, uçakta ‘internet’ uygulaması A ir France-KLM, uçuşlarında WiFi uygulamasına geçtiğini ve ilk etapta test amaçlı başlatılan uygulama ile yolcuların, internette dolaşma, e-maillere ulaşma ve mobil telefondan mesajlaşma imkanına ulaştığını açıkladı. Air France’de WiFi uygulamasının, Paris-New York, KLM’inAmsterdam-Panama arasında ger- çekleşen uçuşlarında test edildiği belirtildi. Air France-KLM’in, bu uçuşlarda yolcularına internette dolaşma, e-maillere ulaşma ile mobil telefonlardan mesajlaşma imkanı yaşattığı ifade edildi Açıklamaya göre, ilk uçuşta denenen ücretli WiFi uygulamasının, yapılacak test sonuçlarına göre daha fazla uçakta kullanıma sunulacağı duyuruldu. lobal konaklama online satış kanalı Hotelbeds, 2013 yılı hem geliş hem de gidiş açısından Ortadoğu destinasyonlarından yüzde 50 büyüme bekliyor. Ortadoğu ile Avrupa’daki önemli şehirleri arasındaki havayollarının sayıca yükselmesi, Ortadoğu pazarının genişlemesinde büyük bir rol oynadığını açıklayan Hotelbeds, Ortadoğu’nun iç turizminde yüksek kalite sahibi ve lüks otellere olan talebinde artış olduğunu belirtti. Ortadoğu’dan uluslararası alana gidenler ise Avrupa şehirlerine odaklandığı vurgulanıyor. Hotelbeds, 2008’den bu yana Amerika Bölgesinde yüzde 150 büyüme gerçekleştirdi. Otel portföyünü ortalama yüzde 24 artıran Hotelbeds, özellikle Brezilya, Arjantin, Şili, Kolombiya ve ABD’ye odaklanıyor. Hotelbeds, 2015 yılına kadar Amerika Bölgesinden yüzde 20 büyüme ön görüyor. 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 71 HABERLER Deloitte: Sadık müşteriler aslında sadık değil Denetim, vergi, yönetim danışmanlığı, kurumsal risk ve kurumsal finansman alanlarında hizmet veren Deloitte, “Otel sadakatinde restorasyon: Sadakat programlarını yeniden keşfetmek” isimli raporunu yayınladı. Rapora göre müşteriler artık eskisi kadar sadık değil. D eloitte Türkiye Turizm ve Eğlence Sektörü Lideri Ahmet Cangöz, raporla ilgili şunları söyledi: “Araştırmayla temelde iki sonuç elde ettik. Bunlardan birincisi sadakat programlarının harcama davranışı üzerinde çok az etkili ya da etkisiz olduğu; ikincisi ise farklılaştırılmış sadakat programlarını benimseyen işletmelerin giderek artan pazar payına sahip olacaklarıdır. Gözlemlerimize göre Türkiye’de müşteriler otellerin hizmet kalitesini ön planda tutmakta; otel tercihi yapmadan önce sosyal medya ve forumları kontrol ederek diğer müşterilerin tecrübelerini dikkate almaktadır. Bu olgu sadakat programlarına yeni bir açıyla bakmak gerektiğini ortaya koymaktadır. Biz de Deloitte olarak turizm ve otelcilik endüstrisinde faaliyet gösteren müşterilerimizi ürettiğimiz stratejilerle besliyor ve onlara iş hedeflerini gerçekleştirmelerine yardımcı olacak desteği vermeye çalışıyoruz.” Gençler lüks otelleri tercih ediyor Rapora göre otel sadakati günümüzde artık bir hayli düşük. Seyahat edenlerin sadece dörtte biri, bütçelerinin yüzde 75’inden fazlasını daha önce tercih ettikleri markalardan yana kullanıyor. Bunun yanında otellerdeki geçmiş deneyimler, sadakat programlarını gölgede bırakma özelliğine sahip. Dikkatleri çeken bir diğer nokta ise Y Kuşağı olarak bilinen yeni jenerasyonun düşünülenin aksine iş veya tatil amaçlı olarak üst kalite ve lüks otellerde kalmayı tercih etmesi. Öte yandan gençlerin, marka isimlerinden ziyade kalmayı düşündükleri otellerin aldıkları yorumlara göre hareket ettiği biliniyor. Tatilciler daha sadık Rapor, otellerin ‘sadık’ kategorisinde bulunan müşterilerinin aslında hiç de sadık olmadıklarını ortaya koyuyor. Tercih edilecek otelin belirlenmesinde ise teknolojinin önemi bir hayli büyük. Özellikle arkadaş ve aile bireylerinden alınan tavsiyelerle birlikte, otel araştırmasında web siteleri ve mobil uygulamalar kullanılıyor. Araştırmaya göre gezginlerin yüzde 57’si otel tercihi yapmadan önce sosyal medya ve forumları kontrol ederken, yüzde 45’i sosyal network sitelerinde otellerle ilgili münferit tecrübelerini aktarıyor. Otel rezervasyon ve satın alma yaparken ise telefon ve tablet gibi mobil araçların kullanım oranı yüzde 39 iken, tatil planları için indirim ve fırsat sitelerini tercih etme oranı yüzde 50’dir. Sadık müşteri yaratmak için yeni stratejiler gerekiyor Deloitte’ un raporuna göre, otellerin günümüzdeki sadakatsizlik durumunu Ahmet Cangöz alt etmelerinin tek yolu, otelle güçlü bir bağı olan müşterilere sahip olabilmesiyle mümkün. Söz konusu güçlü bağlılığı kurabilmek için ise işletmelerin beş ana stratejiyi benimsemesi gerekiyor: Bazı davranışları cesaretlendirin ve beklenmeyen hediyeler sunun, kişisel olarak anlam ifade edecek hediyeler önerin. Günümüzde ulaşılabilir ödül değerlidir. Müşteri deneyimini yeniden şekillendirin. Rapora göre bu stratejileri uygulamaya dökmek için rakiplerden farklılaşmak ve dört adımlı bir yol haritası izlemek gerekiyor: Bunlar; Sadakati yeniden tanımlamak, öncelikli müşteriye yeniden odaklanmak, deneyim ve programları yeniden keşfetmek ve yetenek ve altyapıya yeniden yatırım yapmak. Turist rehberi sayısı artmaya devam ediyor Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, turist rehber sayısında artış yaşandı. Türkiye’de, 2007’de 10 bin 779 olan turist rehberi sayısı, 6 yıl içinde yüzde 26 artarak, 2012’de 13 bin 628’e çıktı. ile üçüncü sırada yer alıyor. Daha sonra sırasıyla 674 İtalyanca, 670 Rusça, 636 İspanyolca, 624 Japonca, 276 Bulgarca, 271 Hollandaca ve 262 Arapça rehberi bulunuyor. En az turist rehberinin hizmet verdiği diller ise Arnavutça, İzlandaca, Malayca, Gürcüce ve İskandinavca olarak görülüyor. akanlık verilerinde dillere göre çalışma kartına sahip rehber sayısı 7 bin 290 ile İngilizce ilk sırada, Almanca 2 bin 537 ile ikinci, Fransızca bin 757 Yıllara göre kıyaslandığında çalışma kartına sahip rehber sayısı 2007’de 10 bin 779, 2008’de 11 bin 600, 2009’da 12 bin 191, 2010’da 12 bin 529, 2011’de l3 B 72 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 Rehber sayısı katlanarak artıyor bin 21 iken bu sayı 2012’de 13 bin 628’e yükseldi. En fazla rehber İstanbul’da yer alıyor. 4 bin 750 ile rehberle ilk sırada yer alan İstanbul’u, 2 bin 110 rehberle İzmir takip ediyor. Ankara’da bin 986, Antalya’da bin 859, Aydın’da 232, Balıkesir’de 28, Bursa’da 254, Çanakkale’de 146, Denizli’de 17, Diyarbakır’da 24, Erzurum’da 14, Gaziantep’te 169, Hatay’da 53, Konya’da 105, Mersin’de 142, Muğla’da 371, Nevşehir’de 639, Samsun’da 17, Sivas’ta 4, Şanlıurfa’da 56, Trabzon’da 100 ve Van’da 24 rehber görev yapıyor. Türkiye Mavi Bayrak’ta dünya üçüncülüğüne yükseldi Türkiye Mavi Bayrak ödülü sıralamasında dünya genelinde üçüncü sıraya yükseldi. Mavi Bayrak Ödülüne hak kazanan plaj sıralamasında; 552 plaj ile İspanya birinci, 393 plaj ile Yunanistan ikinci ve 383 plaj ile Türkiye üçüncü oldu. B u yıl plaj sayısını 355’den 358’e, marina sayısında ise 19’dan 21’e ulaştıran Türkiye, Mavi Bayraklı yat sayısını 13’e çıkardı. Dünyada ise 2013 yılında toplam ödüllü plaj sayısı 3091 marina ise 623’e ulaştı. Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TURÇEV) başkanı Rıza Epikmen, şunları söyledi: “TURÇEV olarak Mavi Bayrak’ı çok zor veren bir kurumuz. Bu titizliğimiz olmasa daha da yukarlarda olabilirdik. Uluslararası Çevre Vakfı (FEE) yöneticileri de bu nedenle Türkiye’yi çok önemsiyor. Bu gidişatla gelecek yıl Türkiye’yi daha da yukarlarda görmek mümkün.” 1993 yılından bu yana “Foundation for Environmental Education” adlı kuruluşun Türkiye temsilcisi olarak faaliyet gösteren TURÇEV, 2011 yılında başlattığı ‘Yeşil Anahtar Ödüllü tesis sayısını 19’a çıkardı. Elektrik ve su tasarrufu başta olmak üzere çevre yönetimi konusuna önem verilen Yeşil Anahtar Ödülü ile ilgili açıklama yapan TURÇEV gelen müdürü Erol Güngör şunları söyledi: “Mavi Bayrak’ta yıllardır verdiğimizi gelişim mücadelesini başarı ile zirveye taşıdıktan sonra, Yeşil Anahtar’da da süratle gelişiyoruz. Bu yıl hedefimize ulaştık, gelecek yıllarda ülke çapında gelişmeler sağlamaya çalışacağız.” 19 tesis ‘Yeşil Anahtar Ödülü’ aldı Öte yandan Türkiye’de 2013’te Yeşil Anahtar alan tesisler açıklandı. 19 tesisin almaya hak kazandığı Yeşil Anahtar listesi şöyle: Radisson Blu Conference Airport, İstanbul, Radisson Blu Bosphorus, İstanbul, Radisson Blu Resort & Spa, İzmir, Radisson Blu Hotel, Ankara, Radisson Blu Hotel İstabul Asia, İstanbul, Le Meridien, İstanbul, Mirador Hotel, Antalya, Clup Mega Saray, Antalya, Sueno Hotels Golf Belek, Antalya, Iber Otel Palm Garden, Antalya, Sueno Hotels Beach Side, Antalya, Güral Premier Tekirova, Antalya, Voyage Torba, Muğla, Hilton Bodrum Türkbükü Resort & Spa, Muğla, Ortunç Hotel, Balıkesir, İntermot Boğsak Motel, Mersin, Olbios Marine Resort Otel, Mersin, Lugal A Luxury Collection Hotel, Ankara, Sheraton Otel & Convetion Center, Ankara. 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 73 HABERLER Balon sektörü 10 yılda 4 kat büyüdü Kapadokya’da meydana gelen balon kazasında 3 turist hayatını kaybetti. Kazanın ardından denetimsiz bir şekilde artan balon firmaları ve turlarıyla ilgili tartışma yeniden başladı. Uzmanlar, Kapadokya’da artan balon ve balon işletmesi sayısının balon trafiğini zora soktuğu ve kazalara davetiye çıkardığını ifade ediyorlar. S ivil Havacılık Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’deki balon işletmelerinin sayısı, 10 yıllık bir süreçte 6’dan 22’ye yükselirken, bu işletmelerin filolarındaki balon sayısı da dört kat artarak 48’den 228’e ulaştı. 2003 yılında 1 olan Uçuş Eğitim Organizasyon sayısı, bu yıl 3’e çıktı. Bu yıl itibariyle de balon pilotu sayısı da 235 oldu. Kapadokya’da günde yaklaşık 2 bin, yılda ortalama 700 bin turistin balon turlarına katıldığı belirtildi. Kapadokya’daki balon kazasıyla ilgili Nevşehir Valisi Abdurrahman Savaş, Şubat ayında Mısır’da meydana gelen ve 18 kişinin hayatını kaybettiği balon kazasıyla ilgili olarak sıcak hava balonlarının kontrol ve denetimini SHGM ile birlikte titizlikle yürüttüklerini ve bugüne kadar ciddi bir sıkıntı yaşanmadığını söylemişti. Vali, SHGM ve firmaların bütün önlemlerin alındığı, denetimlerin zamanında ve sıklıkla yapıldığı açıklamalarına rağmen, Kapadokya’da balon sayısının fazlalığının güvenliği tehdit eden bir durum olduğu belirtiliyor. Öte yandan, kazada düşen balonun bağlı olduğu Anatolian Balonculuk’un sahibi Halil Uluer, son derece üzgün olduklarını dile getirdi. 20 yıldan bu yana Kapadokya bölgesinde güvenli sıcak hava balonculuğunun yapıldığını belirten Uluer, “Bu sabah erken saatlerde iki balonun havada çarpışması sonucu bir balonumuz sert iniş yapmıştır. Pilotumuz sert iniş anında bütün güvenlik önlemlerini almıştır” ifadelerini kullandı. SHGM: Denetimler aralıksız sürüyor Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden (SHGM) yapılan yazılı açıklamada, bölgedeki balon operasyonlarının kontrollerini Abdurrahman Savaş ve denetimlerini aralıksız olarak sürdürdüğü belirtildi. Açıklamada, kazaya ilişkin, kaza araştırma ve inceleme heyetinin yapacağı değerlendirme ve elde edilecek bilgiler doğrultusunda gerekli iş ve işlemlerin yapılacağı kaydedildi. Balon kazası nedeniyle havadaki balon sayısında yüzde 20 oranında düşüş yaşandı. Beypazarı, krizden çıkış yolları arıyor Son 10 yıldır yükselen değer olan Beypazarı geçmiş günlerini arıyor. Daha çok günübirlik ziyaretçilerin hafta sonu uğradığı ilçede esnaf hafta içi kimsenin gelmemesinden dert yanıyor. B eypazarı son yıllarda kalktığı turistik atakla adını duyurmuştu. Şehri ziyaret eden turist sayısı 300-400 binlere kadar ulaşmış yerli ve yabancı basının da dikkatini çekmişti. Ancak Beypazarı bu ilginin meyvelerini toplayamadan kan kaybetmeye başladı. İlçeye gelen ziyaretçi sayısı azaldı. Yabancı turist uğramaz oldu. Yöneticiler de bu kan kaybını önlemek için harekete geçti. İlgi çekecek yeni Mustafa Kaya konular üzerinde 74 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 çalıştıklarını kaydeden Beypazarı Kaymakamı Mustafa Kaya, “Yılda birkaç kere Beypazarı kültürünü ön plana çıkaracak şenlikler düzenlenebilir. Esnaf arasında birliktelik yok öncelikle bunu tesis etmeliyiz her esnaf ayrı bir fiyat politikası uyguluyor bu aşılırsa ve buradaki üreticiler ürünlerini hafta içi 2 gün yüzde 40 indirimli satarsa İlgiyi tekrar artırabilir” ifadelerini kullandı. “Yabancı turist gelmiyor” Şehrin genel süiliyetini koruması gerektiğine dikkat çeken Kaya, “Bazı işletmeler gece ışıklandırmalarına dikkat etmiyor. Buraya özgü pastel bir rengimiz var. Onu korumalıyız” dedi. İşletmelerin tura uygun fiyat vermediklerine değinen Kaya şöyle konuştu: “Hafta sonunda konaklamada sorun yok ama hafta içi gelen olmuyor. Yabancı turist getiremiyoruz. Ankara bu konuda çok çaba sarf ediyor ama bir sonuç alınamadı. Kapadokya’ya giderken Beypazarına uğramıyorlar.” Türkiye turizm gelirlerinde 12. sırayı korudu Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) 2012 istatistiklerini yayınladı. Turizmde 2012 yılında 25,7 milyar dolar elde eden Türkiye turizm gelirlerinde sıralamasını korudu. 2 012 yılına ilişkin turizmden elde edilen gelir istatistiklerini yayımlayan Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) verilerine göre, Türkiye 12. sıradaki yerini korudu. 2011’de ilk kez 1 trilyon doları aşan dünya turizm gelirleri 2012‘de yüzde 4 büyümeyle 1 trilyon 75 milyar doları aştı. Türkiye’nin 2012 yılı toplam geliri 25.7 milyar doları yakaladı. Turizm gelirlerinde ilk sırayı ABD aldı Yayımlanan istatistiklerde Avrupa bölgesinde 2012’nin genelde eksi rakamlarla geçtiği görülürken, gelişmekte olan ülkeler, bunun içinde de Çin’in cazibesinin oldukça arttığı elde ettikleri gelirlere bakıldığında açıkça ortaya çıktı. UNWTO’nun rakamlarında ilk sırayı 128,6 milyar dolarlık gelirle ABD alırken, bu ülkeyi sırasıyla İspanya ve Fransa’nın takip etti. ABD bir önceki yıla göre gelirini yaklaşık 13 milyar TL artırmayı başarırken, ilk üçte yer alan İspanya ve Fransa düşüşle karşı karşıya kaldı. Ekonomik krizden ağır yara alan ülkelerin başında gelen İspanya’da kötü geçen turizm dönemi sonrası gelir rakamı 2012 yılında bir önceki yıla göre 4 milyar TL düşüş kaydetti. Avrupa’nın turizm denildiğinde başkent Paris ile ilk akla gelen ülkelerinden biri olan Fransa’nın gelirleri ise 54,5 milyar TL seviyesinden 53,7 milyar TL’ye geriledi. Ortadoğu bölgesinde Birleşik Arap Emirlikleri’nin hızlı çıkış yaptığı görülürken, 31. sırada yer alan bu ülkeyi bölgede 32. sıradaki Mısır ile 35. sıradaki Suudi Arabistan takip etti. Gezi Parkı olayları Taksim’de otelleri vurdu Ruslar, Türkiye’de 60 gün vizesiz kalabilecek R usya vatandaşlarının, daha önce 30 gün olan Türkiye’de vizesiz kalma hakkı 60 güne çıkarıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “22 Nisan 2013 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla, umuma mahsus pasaport hamili Rusya Federasyonu vatandaşlarının Türkiye’ye yapacakları seyahatlerinde, son 180 gün içinde toplamda 90 günü aşmamak kaydıyla 30 gün olan vizesiz kalış süresi 60 güne çıkarılmıştır. Rusya Federasyonu vatandaşlarının, Türkiye’de toplam ikamet süresi son 180 gün içerisinde, ilk girişlerinde 60 gün, ikinci girişlerinde 30 gün olmak üzere toplam 90 günü aşmamak kaydıyla turistik ve iş görüşmesi amaçlı seyahatleri vizeden muaftır.” İstanbul Taksim’de yer alan Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmemesi için başlayan ve demokratik hak ve ifade özgürlüğü taleplerine dönüşen eylemlerin büyümesi, bölgedeki otellerde rezervasyon iptallerine yol açtı. dır. Bu konuda rakam ve oran belirtirken siz değerli basın mensuplarının daha duyarlı ve dikkatli olmasını rica ediyoruz.” B Avrupa ve Amerika’dan vatandaşlarına dikkatli olun uyarısı ölgedeki otellerden yapılan açıklamaya göre Avrupalı değil, Ortadoğulu turistler de ‘ürküp’ rezervasyonlarını iptal etmeye başladılar. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, “2. günden itibaren Taksim ve civarı ile Kadıköy bölgesindeki oteller boşalmaya başladı. TUROB’tan yapılan son yazılı açıklamada ise şunlara dikkat çekildi: “İstanbul Taksim’de başlayarak yurt çapına yayılan protesto eylemleri, turizm sektörünü yakından etkiliyor. Basın ve yayın organlarında olayların turizme etkilerine ilişkin yapılan birçok haber ve yorumun gerçeği yansıtmıyor. Olaylar nedeniyle İstanbul otellerinde yaşanan rezervasyon iptalleri geçtiğimiz hafta için ortalama yüzde 25 - 30 civarındadır. Bu oran bölge ve otele göre farklılık gösteriyor. Yaşanan iptaller anlık diye nitelendirdiğimiz türdendir. İleriki tarihlere yönelik iptaller şu anda söz konusu değildir. Ancak, gösterilerin devam etmesi halinde orta vadede iptal taleplerinin gelmesi olası- Öte yandan dünya basınında geniş yer bulan ‘Gezi Parkı’ olayları Almanya ve Avrupa’dan Türkiye’ye tatile gelmek isteyen turistleri tedirgin ediyor. Almanya Baden Württemberg Eyaleti’nde yayın yapan çok sayıda radyo istasyonu Türkiye tatilinin güvenli, olup olmadığı yönünde anket çalışmalarına başladı. Türkiye’de tatil yapmaya hazırlanan bazı Almanların ise şimdiden rezervasyonlarını iptal etmeye başladığı öğrenildi. Taksim Gezi Parkı’nı yıktırmama mücadelesi ile başlayıp ülke genelinde AK Parti’nin baskı politikalarına yönelen gösterilerin süresi uzarken, ABD, İngiltere, Almanya ve İtalya, Türkiye’ye gidecek vatandaşlarına ‘dikkatli olun’ uyarısı yaptı. Olaylar nedeniyle İstanbul’da yapılması planlanan bazı kongre ve toplantılar da iptal edildi. Gezi Parkı olaylarına yönelik açıklama yapan Başbakan Vekili Bülent Arınç, “Bu olaylardan turizm zarar görüyor” dedi. 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 75 HABERLER Hava- İş greve gitti, THY’nin uçuşları aksadı T HY ile Hava-iş sendikası arasında süren 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesi’nde uyuşmazlıkla sonuçlandı. Sendikaya bağlı 14 bin üye 15 Mayıs 2013 greve gitti. Grev nedeniyle THY’nin uçuşlarında aksamalar ve rötarlar yaşanıyor. Greve devam eden Hava-iş genel merkez yönetim kurulu talepleri ise şöyle: ● 36 saatlik dinlenme hakkının geri verilmesi. ● Haksız yere işten atılan 365 kişinin geri alınması. ● Part time personelle işlerin yürütülmesine son verilmesi. ● Sağlık raporu nedeniyle işten çıkarılmalar durdurulması. ● Hakların prosedürlerle değil, toplu iş sözleşme ile garanti altına alınması. ● Yorgunluğa neden olan uçuş programlarının her gün değişmemesi. ● Bir tüketici ve yolcu hakkı olan uçuş emniyetini esas alan standartlar olması. Kıdem haklarımızın düzeltilmesi. ● Yüzde 3 zam yapılması. Gecelik konaklama fiyatları arttı Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK, mayıs ayına ait enflasyon rakamlarını açıkladı. Konaklama fiyatları 2012 yılının aynı dönemine göre yüzde 8.78 arttı. T KKTC’ye giden turist sayısı artıyor T urizmden aldığı payı artırmaya çalışan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gelen turist sayısı artış gösteriyor. KKTC Turizm Çevre ve Kültür Bakanlığı’nın verilerine göre KKTC’ye 2009’da 37 bin 637 yabancı ziyaretçi giderken, 2013’ün nisan ayına kadar bu 68 bin 528 kişi gitti. Toplamda ise 2009 yılında 218 bin 645 olan ziyaretçi sayısı 2013’te 339 bin 557’ye çıktı. Konaklama ve geceleme sayısının da arttığı ülkede, charter sefer sayıları da kademeli olarak artıyor. Bakanlıktan yapılan açıklamada, şunlar belirtildi: “Türkiye Cumhuriyeti uyruklu turistlerin gelişlerinde yüzde 1,2; yabancı uyruklu turistlerde ise bir önceki yıla oranla yüzde 20,7’lik bir artış yaşandı. 2011 yılından itibaren artan charter seferlerin turist sayısındaki artışta etkili olduğu gözlenmektedir. 2013 yılının ilk 4 ayında Almanya, Hollanda, Avusturya, İran, Belçika, İngiltere, Slovenya ve Danimarka’ya charter seferler düzenleniyor. Alman yolcu sayısında bir önceki yıla oranla yüzde 136, Danimarkalı yolcu sayısında yüzde 380, İngiliz yolcu sayısında yüzde 22 oranında bir artış yaşandı. Ülkemize 2013 yılının sonuna kadar 3 İskandinav ve 1 Orta Avrupa ülkesinden olmakla birlikte 4 charter sefer daha düzenlenmeye başlanacaktır.” 76 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 ÜFE’de 2013 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 0,15, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 3,21, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,51 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 7,51 artış gerçekleşti. Ana harcama grupları itibariyle 2013 yılı Mayıs ayında endekste yer alan gruplardan eğitimde yüzde 1,73, lokanta ve otellerde yüzde 0,75, eğlence ve kültürde yüzde 0,46, haberleşmede yüzde 0,40 artış gerçekleşti. TÜFE’de, bir önceki yılın aynı ayına göre lokanta ve oteller (% 8,78), haberleşme (% 7,49), gıda ve alkolsüz içecekler (%7,07) artışın yüksek olduğu diğer ana harcama grupları oldu. Bursalı turizmci İbrahim Yazıcı hayatını kaybetti B ursa ve Bodrum’da otelleri bulunan Yazıcı Turizm Şirketler Grubu ve Bursaspor Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Yazıcı geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Grand Yazıcı Turban, Grand Yazıcı Mares, Grand Yazıcı Marmaris Palace ve Le Chalet Yazıcı Uludağ otelleriyle turizm sektöründe hizmet veren Yazıcı’ya Allahtan rahmet, ailesi, sevenleri ve turizm camiasına başsağlığı diliyoruz. SGK: Sigortasız işçi çalıştıranın puanını sileriz S İşte en yüksek prim osyal Güvenlik Kurumu (SGK) Antalya İl Müdürlüğü, sigortasız personel çalıştıran otellere savaş açtı. SGK Antalya İl Müdürü Selim Erol, turizmde çalıştırılan kaçak işçilerle ilgili açıklama yaptı. Erol, denetimlerde bir kişinin dahi bir gün sigortasız çalıştığının tespit edilmesi halinde işyerinin bir yıl boyunca yararlanacağı teşviklerden 5 puan sildiklerini bu indirimin de Antalya bölgesinde kayıt dışılığın azaltılmasındaki en büyük etkenlerden birisi olduğuna dikkat çekti. Antalya’da kayıt dışılıkla mücadele konusunda da vatandaşlardan gelen ihbar ve şikayetlerin sektörel denetimini hızlı bir şekilde devam ettirdiklerini de söyleyen SGK İl Müdürü Erol, “Özellikle turizm sezonunun açılması ile birlikte bu denetimler arttı. Antalya çok ciddi bir göç alıyor. Bu göç almanın içerisinde özellikle emekliliğine birkaç yıl kalan vatandaşlarımız bu şehre yerleştiği için emeklilik müracaatları ilimizde her geçen gün artmaktadır. Dolayısı ile aylık bağlama işlemlerinin hızlandırılması amacı ile ve aynı zamanda vatandaşla- ödeyen ve SGK’ya borcu olmayan ilk 10 firma 1- Fine Otel Turizm İşletmecilik A.Ş (Rixos) 2- Güneş Ekspres Havacılık A.Ş (Sun Ekspres) 3- Voyage Turizm Otelcilik İşlet. ve İnş. San.Tic. rımızın bu süreci takip edebilmesi amacı ile tahsis otomasyon programını da devreye sokmuş olduk” diye konuştu.” Antalya’da her üç kişiden birinin sigortalı olduğunu ve bu oranın da yüzde 33,3 olduğuna dikkat çeken Erol, toplam sigortalı sayısının 671 bin 538, aylık bildirge veren aktif iş yeri sayısının da 64 bin 158 olduğunu bildirdi. Sosyal Güvenlik Haftası kapsamında Antalya SGK İl Müdürlüğü düzenli olarak prim ödeyen ve borcu olmayan ilk 10 işyerine teşekkür plaketi verdi. En az tatil yapan üçüncü ülke Türkiye İ stanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) “Türkiye’de Tatil ve Çalışma İstatistikleri” adlı raporuna göre Türkiye resmi tatiller ve ücretli izin günleri açısından 34 OECD ülkesi içerisinde ortalama 25 gün ile en az tatili olan üçüncü ülke oldu. İSMMMO’nun “Türkiye’de Tatil ve Çalışma İstatistikleri” adlı raporuna göre Türkiye yaygın ‘tatil ülkesi’ algısına karşın, 34 OECD ülkesi arasında yılda ortalama 25 gün ile en az tatili olan üçüncü ülke oldu. OECD ülkelerinin, resmi tatiller ve yıllık ücretli izin günleri verileri üzerinden yapılan hesaplamaya göre sıralamada, en çok tatil hakkı olan birinci ülke 38 gün ile Malta olurken, Fransa ve Slovenya ise 36’şar gün ile ikinci ve üçüncü sırayı paylaştı. Working Time Around The World ile Uluslararası Çalışma Örgütü verilerinden de yararlanılan “Türkiye’de Tatil ve Çalışma İstatistikleri” adlı rapora göre, Japonya’da tatillerin sayısı Türkiye ile eşit durumda. Türkiye, resmi tatillerde açısından gerilerde İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, toplam- da 16 milyar 725 milyon düzeyinde büyük bir bütçeye sahip olan yurt içi turizmin ciddi büyüme olanaklarına sahip olduğunu belirterek, resmi tatiller açısından Türkiye’nin 34 ülke arasında 11 gün ile en çok resmi tatil olan 5 ülkeden biri olduğunu söyledi. Buna, ücretli izin hakkı eklendiğinde Türkiye’nin gerilere düştüğünü belirtti. Resmi tatillere göre ülkeler; Ülke Adı Tatil Günü Kanada20 Güney Kore 22 Türkiye25 Japonya25 Macaristan26 Romanya27 Avustralya28 Belçika28 Çek Cumhuriyeti28 Hollanda28 İsviçre28 Almanya29 İrlanda29 Norveç29 Bulgaristan30 Estonya30 Finlandiya30 Ülke Adı Tatil Günü Yunanistan30 İtalya30 Letonya31 Polonya31 Litvanya32 Slovakya32 İngiltere32 İspanya33 Danimarka34 Portekiz34 İsveç34 Avusturya35 G. Kıbrıs 35 Lüksemburg35 Fransa36 Slovenya36 Malta38 4- Özaltın Otel İşlet A.Ş (Gloria Golf Resort Otel) 5- Galeri Kristal Turizm İnş. Paz. Tic. A.Ş. 6- Cömertoğlu Otelcilik Ve Tic.A.Ş. (Delphin Hotels) 7- Yazıcı Demir San Ve Tur Tic A.Ş (Cornelia Diamona Golf Resort) 8- Antalya Deva Özel Sağlık Hiz Tic A.Ş (Özel Medstar Antalya) 9- Urart Gümrüksüz Mağaza İşl. ve Tic.A.Ş. 10- Medical Park Sağlık Hizm A.Ş. Turizm destinasyonlarında da vali değişikliği A ntalya Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, Valiler Kararnamesi ile Erzurum Valiliğine atandı. Aynı kararname çerçevesinde Antalya Valiliği’ne Erzurum eski Valisi Sebahattin Öztürk getirildi. Öte yandan İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç Diyarbakır valiliğine atandı. Diyarbakır eski valisi Mustafa Toprak ise İzmir Valiliğine getirildi. Peru’ya da vize kalktı T ürkiye ile Peru arasında imzalanan anlaşmaya göre iki ülke vatandaşlarının 11 Haziran 2013 tarihinden itibaren vizesiz seyahat edebilecekler. Geçen yıl 22 Haziran’da imzalanan karşılıklı vizelerin kaldırılması anlaşması TBMM onaylandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, kararın iki ülke arasındaki bağları güçlendirirken turizme de katkı sağlayacağını bildirdi. 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 77 HABERLER UNWTO, İpek Yolu Projesi’ni geliştiriyor CATHIC Konferanslarında Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), İpek Yolu Projesinin detaylarını paylaştı. Tarihi İpek Yolu üzerindeki ülkelerin turizm gelişmelerini sağlamanın yanı sıra tarihi ve kültürel mirası da tanıtmayı hedefleyen projede şu an 20 ülke yer alıyor. C ATHIC Zirvesinde Proje Yöneticisi Jo Devine, Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) İpek Yolu Projesini aktardı. Proje detaylarını aktaran Devine, bu projenin turistlere İtalya’dan Japonya’ya kadar giden Marco Polo ve Büyük İskender’in ayak izlerini keşfetmelerini sağlayacağını vurguladı. İpek Yolu’nun geçtiği güzergahtaki ülkelerin katılımıyla gerçekleşecek olan projeye Azerbaycan büyük bir destek veriyor. Gürcistan’ında hızla katılım gösterdiği İpek Yolu Projesinde 20 ülke yer alıyor. UNESCO’nunda dahil olduğu projenin ana amacı İpek yolu üzerinde bulunan ülkelerdeki turizm gelişimindeki faydaları maksimize etmek. Aynı zamanda, İpek Yolu üzerindeki ülke ve bölgeler arası iş birliğini artırarak yeni iş fırsatları yaratma amacında olduklarını ifade eden Devine, sanat ve kültürel mirasları korumaya ça- lıştıklarını dile getirdi. Doğu ile Batı’yı ilk birleştiren İpek Yolu, antik zamanlarda Çin, Hindistan, İran ve Roma arasındaki ticaretin en aracıydı. Sağlık Bakanlığı, 2012 sağlık turizm verilerini açıkladı Sağlık Bakanlığı Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı tarafından açıklanan 2012 yılı verilerine göre Türkiye’den sağlık hizmeti alan hasta sayısı 270 bine yükseldi. Sağlık Bakanlığı bu sayıyı 2015’te 500 bine; 2023’te ise 2 milyona çıkarmayı hedefliyor. Profesyonel Yatçılık Derneği 13 ülkede faaliyet gösteriyor Marina ve yatçılık sektöründe kalite standartlarını artırmayı amaçlayan Profesyonel Yatçılar Derneği, D-Marin Didim’i bölgesel ofisi olarak seçti. Dernek toplam 13 ülke ve 16 bölge ofisiyle hizmet vermeye başladı. A na merkezi Fransa’da bulunan ve Yunanistan, İtalya, İngiltere, Amerika, Yeni Zelanda dahil toplam 12 ülkede, 15 bölgesel ofise sahip Profesyonel Yatçılar Derneği, yatçılık sektöründeki kalite standartlarını artırmayı hedefliyor. Marina ve yatçılık alanında faaliyet gösteren dernek, Türkiye’de bölgesel ofisi olarak D-Marin Didim’i seçti. Böylece, Profesyonel Yatçılar Derneği 13 ülke ve 16 bölge ofisi ile hizmet vermeyi sürdürüyor. Derneğin, yaklaşık olarak 126 kurumsal, 1250 kaptan ve yatçı üyesi bulunuyor. 78 2 ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 S ağlık turizmi alanında hedef büyüten Sağlık Bakanlığı, Türkiye’ye 2012 yılında sağlık hizmeti almak için gelen hastaların istatistiklerini açıkladı. Sağlık Bakanlığı Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan 2012 Faaliyet Raporuna göre 2012’de Türkiye’de sağlık hizmeti alan yabancı hasta sayısı 270 bine çıktı. Geçen yıl bu sayı 156 bin 176 kişi olarak gerçekleşmişti. 2023 hedefi 2 milyon yabancı hasta ve 20 milyar dolar gelir Sağlık turizmi ile ilgili hedeflerini yükselten Sağlık Bakanlığı, 2015’te hizmet verilen hasta sayısını 500 bine, sağlık turizminden elde edilecek geliri hedefini ise 7 milyar dolara çıkardı. 2023’te 2 milyon Termal turizmin öncülerinden Yılmaz Oruç’u kaybettik B yabancı hasta ve 20 milyar dolar gelir bekleyen Sağlık Bakanlığı, bu rakamların yüzde 10’unun kamu hastanelerinde elde edilmesini Yıl Hasta Sayısı bekliyor. Yıllar itibariyleTürkiye’den 2008 74.093 sağlık hizmeti 200991.961 2010109.678 alan hastaların 2011156.176 dağılımı aşağı2012270.000 daki gibidir; undan 22 yıl önce Türkiye’nin ilk 5 yıldızlı termal tesisi olarak kabul edilen Oruçoğlu Termal Oteli kardeşi İsmet ile birlikte hizmete açan Yılmaz Oruç İstanbul’da vefat etti. İstanbul’da geçirdiği bir ameliyat sonrası hayata veda eden Yılmaz Oruç’un ailesine, sevenlerine ve turizm camiasına başsağlığı diliyoruz. İSTATİSTİKLER Türkiye, 4 aylık dönemi yüzde 18,8 artışla tamamladı 2013 yılının 4 aylık döneminde Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 18,8 artarak 6 milyon 665 bin kişi oldu. Geçen yılın aynı döneminde 5 milyon 608 bin kişi gelmişti. Ülke grupları itibariyle Avrupa pazarları yüzde 9 dolayında büyüdü. BDT pazarından gelenlerin sayısı da yüzde 25 gelişme gösterdi. Afrika, Batı Asya ve diğer bölgelerde gelişler de çift haneli büyümeler yaşadı. T ürkiye en büyük kaynak pazarı olan Almanya’da yüzde 5,5 yükselişle 917 bin ziyaretçiye ulaştı. Aynı dönemde Rusya’dan gelenlerin sayısı da yüzde 24 artarak 396 bine yükseldi. Benzer eğilim, 125 bin kişiye ulaşan Ukrayna’da da gözlendi. Son aylarda yeniden toparlanma sürecine giren İsrail pazarı da 4 ayda yüzde 70 artışı yakaladı. Ülkeden gelişler 17 binden 30 bine yükseldi. Siyasi istikrarsızlık içinde olan Suriye’den girişler, 451 bine ulaşırken, yüzde 140 dolayında artış oldu. Yöntem değişikliği Diğer yandan Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm istatistiklerinin hesaplanmasında revizyona gittiği açıkladı. Yapılan açıklamada, yabancı ziyaretçi sayısına, bundan böyle; yurtdışında yaşayan ve Türkiye’ye ziyarete gelen vatandaş sayılarının da ilave edileceği belirtildi. Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçiler (Ocak-Nisan) 2012 2013 Değişim ALMANYA 869 985 917 876 5,50 GÜRCİSTAN 349 571 466 220 33,37 SURİYE 186 716 451 352 141,73 BULGARİSTAN 368 051 417 428 13,42 RUSYA FED. 317 505 396 127 24,76 İRAN 349 479 331 478 -5,15 İNGİLTERE 242 468 252 599 4,18 HOLLANDA 198 996 220 156 10,63 FRANSA 220 509 210 585 -4,50 YUNANİSTAN 186 032 201 984 8,57 AZERBAYCAN 150 006 166 730 11,15 IRAK 102 624 153 839 49,91 İTALYA 117 260 153 336 30,77 5 608 460 6 665 379 18,85 YABANCI TOPLAM Antalya, 2012’nin açıklarını kapatıyor Antalya’ya gelen yabancı ziyaretçiler A (Ocak-Mayıs) 2011 2012 2013 Değişim (2012/2013) ALMANYA 811.074 798.669 825.995 3,4 RUSYA 632.329 549.092 688.007 25,3 HOLLANDA 176.930 156.522 180.104 15,1 İNGİLTERE 130.589 106.951 121.524 13,6 UKRAYNA 93.970 77.358 88.585 14,5 İSVEÇ 82.573 81.976 87.312 6,5 NORVEÇ 62.035 66.543 77.442 16,4 BELÇİKA 67.466 56.586 74.673 32,0 FRANSA 143.198 88.921 68.843 -22,6 DANİMARKA 49.285 47.992 52.911 10,2 İSRAİL 11.875 7.461 17.403 133,3 İRAN 48.568 27.685 10.251 -63,0 2.702.584 2.399.102 2.667.952 11,2 TOPLAM ntalya, Ocak-Mayıs döneminde yüzde 11,2 artışla 2 milyon 667 bin yabancı ziyaretçi sayısına ulaştı. 2012 yılının açıklarını tamamen kapatan Antalya; Fransa, Polonya, Avusturya ve İran gibi özel koşullardan dolayı gerileyen pazarların dışında, tüm ülkelerde gelişme gösterdi. 5 aylık dönemde; Alman pazarı yüzde 3,4 yükselişle 825 bin kişiye ulaşırken, yüzde 25 büyüyen Rusya’dan 688 bin kişi giriş yaptı. Hollanda ve İngiltere pazarlarında da büyüme eğilimi yükselerek devam etti. Antalya’ya gelen yabancı ziyaretçi sayısı Mayıs ayında en iyi seviyelerden birini yakaladı. 2011 yılında 1 milyon 296 bine çıkan sayı, 2012’de 1 milyon 219 bine düşmüştü. Bu yıl ise 1 milyon 414 bine ulaşıldı. 06’2013 ǀ turizm&yatırım ǀ 79 İSTATİSTİKLER İstanbul, Mayıs’ta 1 milyon ziyaretçiyi aştı İ stanbul’a gelen yabancı ziyaretçi sayısı, 2013’ün ilk beş ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21 artış gösterdi. Önceki yıl ocak-mayıs aylarında 3 milyon 291 bin 911 olan değer, bu yıl 3 milyon 983 bin 674 olarak gerçekleşti. Mayıs ayında ise yüzde 22 artışla 1 milyon 58 bin 771 yabancı ziyaretçi geldi. Gelen yabancı ziyaretçiler milliyetlerine göre bakıldığında ise ilk 10 ülke şunlar oldu: Almanya (452.088), Rusya (252.376), Fransa (185.693), ABD (175.315), İtalya (173.528), İngiltere (170.181), İran (123.827), Hollanda (110.160), Ukrayna (103.619), Libya (92.515). İSTANBUL’A GELEN YABANCI SAYILARI (MAYIS 2013) 2012’ye Göre Değişim Oranı (Aylık) 2012’ye Göre Değişim (Kümülâtif) 532.726 17,9 17,9 494.124 617.015 24,9 21,6 MART 659.826 838.201 27 23,8 NİSAN 818.788 936.961 14,4 20,6 MAYIS 867.511 1.058.771 22 21 3.291.911 3.983.674 2012 2013 OCAK 451.662 ŞUBAT TOPLAM İZMİR’E GELEN YABANCI ZİYARETÇİ SAYISI YILLAR 2011 % DEĞİŞİM ORANI 2012 2013 OCAK 34 545 18 822 22 929 -45,51 21,82 ŞUBAT 36 409 27 856 18 830 -23,49 -32,40 MART 63 629 42 310 46 041 -33,51 8,82 NİSAN 103 097 89 817 94 750 -12,88 5,49 MAYIS 142 388 138 727 157 016 -2,57 13,18 5 AYLIK TOPLAM 380 068 317 532 339 566 -16,45 6,94 GENEL TOPLAM 1 388 271 1 368 924 İ zmir’e mayıs ayında gelen ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,18 artış göstererek 157 bin 16 kişiye ulaştı. İzmir’e yılın ilk 5 ayında gelen yabancı ziyaretçi sayısı 339 bin 566 kişiye çıktı. Sezonun başlamasıyla birlikte İzmir’e gelen yabancı ziyaretçi sayısının artması bekleniyor. ǀ turizm&yatırım ǀ 06’2013 (MAYIS 2013) MİLLİYETİ OCAK ŞUBAT MART NİSAN MAYIS TOPLAM ALMANYA 86 42 865 6.619 32.996 40.608 İNGİLTERE 598 68 4.446 37.321 181.268 223.701 HOLLANDA 11 15 31 16.822 41.738 58.617 RUSYA FED. 26 1 61 4.006 29.332 33.426 FRANSA 40 30 78 12.727 20.428 33.303 İSVEÇ 12 14 67 279 16.673 17.045 BELÇİKA 4 2 70 4.896 16.266 21.238 POLONYA 12 5 26 2.009 10.165 12.217 0 5 452 1.152 7.898 9.507 DANİMARKA 80 2 -1,39 İzmir, mayıs ayını yükselişle tamamladı Muğla mayıs ayında yükselişe geçti MUĞLA’YA GELEN ZİYARETÇİ SAYISI Y ılın ilk aylarına düşüşle başlayan Muğla, mayıs ayında yükselişe geçti. Mayıs ayında 408 bin 141 ziyaretçi ağırlayan Muğla, yılın 5 ayında toplamda 523 bin 978 kişi ağırladı. Muğla’yı ziyaret edenlerin milliyetlerine bakıldığında, Almanlar ilk sırada yer alırken, İngiltere ikinci, Hollanda üçüncü, Rusya dördüncü, Fransa beşinci sırada yer aldı. 2012/2011 2013/2012 UKRAYNA 195 4 18 1.883 5.032 7.132 YABANCI TURİST 984 186 6.114 98.257 399.269 504.810 YERLİ TURİST 1.262 1.491 1.998 4.136 8.872 17.759 GENEL TOPLAMI 2.246 1.677 9.521 102.393 408.141 523.978 2012 TOPLAMI 2.378 4.176 11.568 110.458 371.347 3.132.475